OK! Dergisi (Filipinler, Eylül 2009)

Konu: OK! Dergisi (Filipinler, Eylül 2009) Salı Eyl. 22, 2009 8:40 pm

OK! Dergisi (Filipinler, Eylül 2009) Scan2s

Alacakaranlık’ın başarısı ile gelen bunca medyatik ilgiden sonra bazen parallel başka bir dünyada yaşıyormuşşsun gibi geliyor mu sana?

Artık gerçek yaşantım nedir bilmiyorum. Hergün rol yapmak zorundayım, sanırım gerçek yaşantım bu.

Yaşananlarla nasıl başa çıkıyorsun?

İyi şekilde başa çıkabiliyorumdur umarım. Uzun vadede nasıl olacağımı bilemiyorum. 2. film (Yeni Ay) gösterime girdiğinde nasıl olduğumu göreceğim. Ama şu an da hala olanları umursamazlıktan gelebiliyor, aslında gerçekten olmadıklarını var sayıyıyorum.

Bazı zamanlar durum bunaltıcı olmalı/

Evet.Çılgınca, inan bana, özellikle genç kızların eğer onların okullarına gitmezsen onu yaparım bunu yaparım şeklinde söyledikleri şeyler. Ama şanslı olduğum şey var ki o da birşeyi başarmak için hazırlanmamıştım yani o yüzden başa çıkması kolay. Başa çıkman gereken tek şey yaşam stili. Beynim değişmiyor, sanırım. Değişen şey etrafında ki insanlar ya da kimim sana farklı davrandığı.

Yeni ay kitabında Edward birçok sahnede bulunmuyor aslında ama filmde Bella onu görebiliyor.

Evet ama bu filmde başrol oyuncusu değilim aslında. Edward’ın rakibi Jacob Black’i canlandıran Taylor Lautner başrolde. Bu filmde yardımcı roldeyim ki bu sebepten dolayı bayağı boş zamanım oldu. Filmi ayakta tutmak zorunda değilsin ve bu konuda mutlu oluyorsun ki ben mutluydum. Üzerimde daha az baskı vardı çünkü.

Yani bolca kıça tekme atmaca olacak?

Evet! [Güler] Garip olan şey seninle yapılan röportajları ailenin de okuyor olması vw sana daha değişik gözle bakmaya başlamaları ama ben onların hala sadece ailem olmasını istiyorum.

Eğer anne ve baban senden imzalı bir fotoğrafını isterse işte o zaman yandın demektir.

[Güler] Bu gerçekten garip olurdu.

Peki İngiltere’de ki arkadaşlar sana olanlarla ilgili olan durumu nasıl karşılıyorlar? Sana hala aynı şekilde davranıyorlar mı?

Evet beni her zaman sinir ediyorlar ama hep öylelerdi zaten. Yani değişen birşey olmadı. Sanırım aslında insanla senin değişeceğini düşünüyorlar ve sen onlara değişmediğini gösterdiğinde herşey aynı şkilde devam ediyor. Arkadaşlarımla çok uzun süredir arkadaşım, benimle ilgili ne olursa olsun bu değişmeyecek. Ama dışarı çıktığımızda bizi takip eden insanlara hala alışamadılar. Çok koruyucu davranıyorlar. Evet herşey güzel yani.

Değişeceğini düşünüp ya da arkadaşlarının değişeceğini düşünüp endişelendin mi?

Dürüst olmam gerekirse ilk başta evet endişelendim. Diğer insanlardan başarı elde ettiklerinde etraflarında ki insanların nasıl değiştiği hakkında hikayeler duyuyorsun. Arkadaşlık ilişklerimin etkilenebileceği konusunda korktum. Ama olanları ciddiye almıyorum ve arkadaşlarım da öyle. Bu benim işim. Kızların Edward için çığlık atmaları hoşuma gidiyor Robert için değil.

Hangi oyunculara hayransın?

Yeni oyuncular hakkında birşey söylelm zor. Ryan Gosling’in kariyeri çok hoşuma gidiyor ve sanrim bir de Christian Bale’in. Bir sürü seçenek var. Tabii ki Jack Nicholson’ın çok büyük bir hayranıyım. Bütün kariyeri boyunca hep iyi filmler yaptı.

Küçükken onu taklit ettiğin doğru mu?

Evet. Çok utandırıcı bir durum şimdi.

Peki onunla tanıştın mı?

Hayır ama eğer birgün tanışırsam eminim ki karşısında saçma sapan davranacağım.

Oyunculuğa nasıl başladın peki?

Garip şekilde çünkü oturma odasının ortasında dans edip duran çocuklardan değildim. Bayağı çekingendim ve birgün babam ile birlikte bir restauranttaydık içeri birden çok güzel kadınlar ve genç kızlar içeri girdiler. Onlara yaklaşıp nereden geldiklerini sorduğumda bana oyunculuk derrsinden geldiklerini söylediler. O andan itibaren babam hep oyunculuk dersleri almam için beni ikna etmeye çalıştı. Aslında o da bayağı yaratıcı bir insane ama hiç fırsat çıkmamış. A-Kızkardeşiö şarkı sözü yazarı ve sanırım bunu kendisi yapamadığı için de çok hoşuna gidiyor. O zaman gerçekten oyuncu olmamı da istiyordu sanırım. Bu onun için de bir çeşit tecribe olacaktı. Kulağa garip gelebiliyor olabilir belki ama aslında değil.

Geçen sene Rolling stone dergisi seni en çekiciler listesine koyunca ne yaptın?

Komik bu çünkü o insanları tanıyorum. Yayın yönetmei ile tanıştım ve “Bu beni seçen kişi” diye düşünüyorsun.

Şimdi nerede yaşıyorsun?

Nerede bana ihtiyaç varsa oradayım.

Nerede olursan ol normal bir şekilde yaşayabiliyor musun?

Ustalık isteyen bir durum. Los Angeles’da bu gerçekten zor. Londra’da biraz daha kolay çünkü arkadaşlarım orada. Yalnız olduğunda ya da sadece bir kişi ile olduğunda zor. Etrafında 10 kişi varsa sorun değil çünkü onların arasında sanki zırhın içerisinde gibisin ve tamamen normal şekilde zaman geçirebilirsin. Çünkü insanlar kalabalık bir arkadaş grubu ile birlikteysen yanına gelmek istemiyorlar. Sadece bir kişi ile bir akşam yemeği yiyorsan daha endişe verici çünkü o zaman bütün gece yanına gelen insanlar oluyor. Daha önce de söylediğim gibi hayranlar bizi takip edecekler aslında ki arkadaşlarım bunu çok garipsiyorlar.

Sanki birden gelen bu üne karşı geniş bir açı ile bakabiliyorsun.

Sanırım bu ailem beni akılcı düşünen biri olarak yetiştirdi ve and ayrıca bu ün aslında yazılmış bir karakterden, insanların ona olan sevgisini filme transfer etmiş olmalarından. Yani ben aslında birşey iddia edemem. Ortada birşey yokken olan bir durum değil bu. O zaman bu kadar ünlü bir karakter olduğunu bilmiyordum ve kimse benim için çığlık atmıyordu yani aslında çığlıklar Edward için benim için değil. Ayrıca bazı insanlar Edward diyerek çığlık atıyor ve bu benim kendimi olanlardan ayrı tutmamı biraz kolaylaştırıyor. Bu şekilde bunu işin olarak görebiliyorsun. Sana çığlık atılması aslında işinin bir parçası.

“Robert duyuyor musun herkes senin için çığlık atıyor (göğsün heyecandan inip kalkıyor buarada)” diye düşünmüyorsun.

Yani onlar Edward’ı istiyorlar beni değil. Hala birisi ile çıkmakta zorlanıyorum bu yüzden. [Güler]

O zaman rol arkadaşın Nikki Reed ile de çıkmıyorsun?

Yorum yok! [Güler]

Bekar mısın?

Yorum yok! [Güler]

Yakışıklı oyuncu Hugh Jakman ile Özgür Mahkumlar isimli filmi çekeceksiniz.

[Laughs] Evet. Umarım kızlar onun için çığlık atıp beni rahat bırakırlar. Harika biri gerçekten. Japonya’da birlikte karaoke yaptık. O sırada Australia filmininin tanıtımını yapıyodu orada. O ve yönetmen Baz Luhrman birlikte ABBA’nın bir şarkısını söylüyorlardı. Çok eğlenceliydi.

Sen ne söylüyordun?

Ben de ABBA şarkısı söylüyordum.

Kim kazandı peki?

Sanırım Hugh Jackman kazandı çünkü benden daha çok içebiliyor ve şarkıyı da hala söyleyebiliyordu. Harika biri ve bu filmi iple çekiyorum. İnanılmaz bir senaryo ve daha önce yaptıklarında farklıda sanırım. Bir kovboy’u canlandırdığı halde çok maço değil. Bir kovboy’un hayaleti aslında ve tam bir enkaz. Böyle birşeyi uzun süredir yapmadı sanırım.

kaynak: http://www.twifans.com/

Konu: Geri: OK! Dergisi (Filipinler, Eylül 2009) Salı Eyl. 22, 2009 10:43 pm

aneaaaaaaaaaammmmmmmmmmm hugh jackman
bu film bi çıksın var yaaa... iki aşık olduğum adamı izleyeceğimmmmmmmm
christian bale'e bende bayılıyorum, ölüyorum, bitiyorumm
gerçekten mükemmel ötesi bi rop. olmuş.

Konu: Geri: OK! Dergisi (Filipinler, Eylül 2009) Salı Eyl. 22, 2009 10:58 pm

evettttttttttttt bel amii ibliyodum beraber oynıycaklarını bide rachel woods var mumy'deki kadın
üçünüde çoooooook seviyorum mükemmel bi film olucakkk ölüyorum izlemek için yaaaaaaa

» US Dergisi Taylor 2 Fotoğraf -25 eylül-
» Yeni Ay İngiliz Fantastique Dergisi Eylül Sayısı
» Ekim 2009: Filmink Dergisi
» Tutulma Çekimlerinden (19 Eylül 2009)
» Empire Dergisi: Kasım 2009 Sayısı