Avustralya Film Ink dergisi Eylül sayısında Yeni Ay’ı Kapak yapmış ve filme 5 sayfalık yer ayırmış. Verilen bilgiler çoğunlukla Comic – Con röportajlarından alınmış soru – cevaplardan oluşuyor.
Değişiklikler: Edward ve Bella
Kristen Stewart: “Bella bu filmde diğer filme göre büyümüş, olgun. İlk filmdeki davranışları hakkında söylenmesi gereken birşey var. Hiçbir fikrinizin olmadığı bir dünyaya girmeniz ve bu dünyaya girmenize sebep olan duygulara güvenmeniz için çok güçlü bir akıl sağlığına sahip olmanız gerekiyor.”
Robert Pattinson: “İlk filmin çok başarılı olmasından dolayı artan beklentiler nedeni ile Yeni Ay’ın çekimleri hakkında gerçekten çok endişeliydim. Resmen korkuyordum.”
Kristen Stewart: “Ben her iki filmin birinin diğerinden daha zor olduğunu söyleyemem. Bu çok duygusal bir film. Bu aralarındaki en büyük fark. Bu film, çok yoğun duygular olan aşkı keşfetmen veya aşık olman ile ilgili değil. Bu filmde Bella için çok büyük inişler ve çıkışlar var. Esasen bir manik depresif. Ama benim için bir fark olmadı. Biraz daha ağır bir roldü ve rol üzerinde daha çok düşünülmesi gerekiyordu.”
Robert Pattinson: “Ben her zaman Edward’ın ilk filmde James, Laurent ve Victoria’yı gördüğü andan itibaren her şeyi kaybettiğini hissettiğini düşünmüşümdür. O noktadan itibaren zaten bir moral bozukluğu içerisine girer ve bu duygular içerisinde boğulmamak için çabalar. Olayları görmezden gelir ve herşey yolundaymış gibi davranmaya çalışır. Bu sayede bu filmde bu kadar kolaylıkla Bella’yı terkedebilmektedir. Bu filmde herşeyin kötü kader olduğunu düşünür. Başka bir hata yaptığını farkeder ve yine bu hatayı düzeltmek zorundadır.”
Kristen Stewart: “İkinci film hakkında beğendiğim nokta, kendini biliyorsun, büyük ihtimal ile Bella’nın başına gelen şeyleri sen yaşasan, geçeceğin süreç onunkinden daha zor olacak. O kesinlikle ikinci filmde olgunlaşıyor.”
Robert Pattinson: “Ben en çok benim geri dönüş sahnem konusunda kaygılıydım, çünkü gerçekten Edward’ın yokluğunun bitmesini istiyordum. Herkes sürekli benim yokluğum hakkında konuşuyordu. Edward’ın Bella’nın hayalinde olduğu gibi, başka birinin hayalinde bir karakteri canlandırmak çok zor. Bu filmde Edward tam olarak kaybolmuştu. Ne yapacağını bilmiyordu. Bu aslında birine aşık olduğunu farkeden ve sürekli – kendi şüpheleri nedeni ile – bu durumla boğuşan tipik bir erkek davranışı. Herşeyi darmadağın ettikten sonra sadece bir kaç şansın olduğunu farkedersin. (Güler) Ama işte burada Bella ile ilgili olumlu bir yan var. O ikisinin ilişkisi hakkında Edward’ın bildiğinden çok daha fazlasını biliyor, ve Edward olan her olayda kendini suçlu bulacak yönler bulmaya devam ediyor.
kaynak:roberet pattinson_tr