Artık sonsuza kadar beraberiz.. ~ Tek bölümlük hikayem | Yorum yaparsanız sevinirim ~ |

Bu bir rüya olmalıydı,ama değildi. Herşey gerçekti.. Bileğimden akan kanlar da onların tahta zemine damlarken çıkardığı sinir bozucu ' pıt,pıt,pıt ' sesi de.. Haziran ayının ortalarında ılık bir yaz akşamı seni gördüğümde, neden yaşadığımı anlamış oldum.. Otelin arka bahçesinde çimenlerin üstünde öylece oturup yıldızları seyrediyordun.. Yanına gelmeyi heşeyden çok istiyordum. Ama gelip de ne diyecektim ?

'' Pardon,yarım saattir sizi dikizliyorum.Belim ağrıdı,yanınıza oturabilir miyim ? ''

ya da kolumdaki pahalı saate rağmen

'' Pardon ismini bilmediğim ama görür görmez çarpıldığım yakışıklı beyefendi, saatiniz kaç ? En sevdiğim dizi başlayacak da.. '' mı ?

Bunların hiçbirini yapmadan bana döndü ve sadece gülümsedi.. Gülümseyişi o kadar içtendi ki ayaklarımın beni onun yanına götürdüğünü farketmemiştim bile.. Tek kelime etmeden yanına oturmuştum.. O da hiçbirşey söylemeden sadece gözlerime bakmıştı.. Gözleri o kadar maviydi ki bir deniz bile onun yanındayken utanır,dalgalanmayı bırakırdı.. Ya da gökyüzü maviliğini beyaz bulutların arasına saklardı..Ağzım,yüzüm,kollarım ve en önemlisi kalbim uyuşmuştu.. Salak gibi ona baktığımı farketmişti ki ağzından şu kelimeler döküldü

'' İyi misin ? ''

Dünyada var olan tek melek yanımda oturup bana bir soru sormuştu ama ben hala ağzım açık ona bakıyordum.. Ceketini çıkardı ve omuzlarıma örttü. Elleri bana temas ettiğinde ürperdim. Dünyada hiçbir ten bu kadar sıcak ve yumuşak olamazdı..Sonunda açık ağzımdaki dişlerimi birleştirerek gülümsedim..

İste sonsuza kadar gideceğini düşündüğüm aşkımızın temelleri bu yıldızlarla dolu gecede atılmıştı..

Artık her akşam aynı yerde aynı saatte buluşuyorduk.. Bazen o erken geliyordu,bazen ben.. Ellerinin sıcaklığını çok sevdiğim için bilerek ince kıyafetler seçiyordum kendime.. Durmadan,bıkmadan sabaha kadar konuşuyorduk.. Temmuz ayının başlarıydı.. Bana doğru eğildi ve kulağıma fısıldadı..

'' Çok güzelsin.. ''

Sonra da dudağıma minicik bir öpücük kondurdu..

Sonra herşey çok çabuk gelişti..

08 Temmuz 2008 Saat 02:18'de beklediğim sözcükler dudaklarından döküldü..

'' Sonsuza giden karanlık yolda ışığım olmak ister misin ? ''

Hayır demek imkansızdı.. Ona sarılıp kulağında fısıldadım..

'' Evet.. ''

15 Temmuz salı günü düğünümüz olacaktı.. Sade bir tören planlamıştık ve ben gelinliğimi seneler öncesinden seçmiştim.. Gelinliğimin içinde beni gördükten sonra bana sarılmıştı ve

'' Sen bir meleksin.. Benim meleğim.. <3 ''

....

Ama benim en mutlu günüm olması gereken gün bir anda kabusa dönmüştü.. Evde provaya gitmek için onun gelip beni almasını beklerken etraf polis sirenleriyle dolmuştu.. Ve kapı çaldı. Heyecanla kapıya koştum..

Ama karşımda gördüğüm gözler mavi değildi.. Kahverengi,iri gözler vardı karşımda.. Adam uzun uzun bana baktı ve

'' Sally Black siz misiniz ? ''

Hayatımda ilk defa kekelemiştim..

'' E- evet. ''

'' Üzgünüm. Onu kaybettik.. Uçurumdan arabasıyla yuvarlanmış.. '' dedi ve elindeki yıpranmış büyük paketi bana verdi.. Açmama bile gerek yoktu içinde ne olduğunu bildikten sonra..

Ağlayamadım bile.. Gözyaşlarım içime aktı.. Geç bulduğum meleğimi erken kaybetmiştim.. Oysa önümüzde aydınlık bir gelecek vardı..

....

Akmayan gözyaşlarımın inadına yağmurlu bir Temmuz gününde onu gömdük..

..

Film şeridi gibi hayatım gözümün önünden geçerken sanki yanımdaymış gibi fısıldadım..

'' Geliyorum sevgilim.. Sonsuza kadar beraberiz.. ''

~

Meraklısına dipçik notlar:

Not1: Hikaye sahurdan sonra saat 6 sularında yağmurlu bir havada yazıldı..

Not2: İntihar etmeyi felan düşünmüyorum,psikopat değilim

Not3: 08 Temmuz Milo Ventimiglia'nın , 15 Temmuz benim doğum günüm
Not4: Yorumları eksik etmeyin lütfen