Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Twilight Türkiye Fan Forumu
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:47 pm

1. sezon 1. Bölümle başlıyorum, en son olarak 2. sezon 3. bölümü ekleyeceğim, yanii YENİ BÖLÜM ! xD

Ben hepsini atana kadar bir şey yazmayın piliz. lol!

Bu arada diyaloqlar son bölüm dışında alıştığınız gibi renkli OLMAYACAK xD


1. Bölüm: gizli Av Partisi (?)

Güneş daha doğmamıştı. Rosalie Hale aynada kendine bakıyordu. Saçlarının eski canlılığını o kadar özlemişti ki ! Eskisi gibi uzamasını da tabii ki.. Ama Rosalie daha kendini incelemeye neredeyse başlayamadan bir sesle dikkati dağıldı.

- HAYIR, Alice !, Bu bir fısıltıydı aslında, Emmett'tan çıkabilecek kısıklıkta ve olabildiğince sinirli bir fısıltıydı.

- NEDEN, Emmett ?! Jasper ! Bir şeyler söyle !, Bu ise Alice'in küplere binmiş cevabıydı, ya da sorusu, gene fısıltı. Neden fısıldadıklarını merak etmek ise bir saniyesini almıştı Rosalie'nin. Nedenini bulduğunda ise Emmett'ın açıklamasını, Alice'in itirazlarını veya Edward'ın bıkmış, Carlisle'ın ise sakin seslerini anlamaya çalışmaktan vazgeçti.
İşte ! Gene gidiyorlardı. Gene Onsuz gidiyorlardı. Hatta mümkün olduğunca çaktırmadan gitmeye çalışıyorlardı ama Rosalie Hale farketmez mi.? Avmış ! Çocuk bile, hatta Bella bile bilirdi ava gitmediklerini. Ama tam olarak nereye gittiklerini bilemezdi..

Sinirle kapıyı açtı ve aşağı indi genç kız. Tabii o sinirle merdivenleri kıracak gibi inerken hangi vampir onu farketmez ? Hepsi birden ona döndü.
Yanında Edward'ın olduğunu hatırlayınca biraz daha düşüncelerini kontrol etmeye çalıştı ama hiçbir işe yaramayacağını biliyordu. Fakat en azından sesini sakin tutabilmişti.

- Nereye gidiyorsunuz ?

- ...

- Ah, avlanmaya mı ?, dedi Rosalie, ama gene cevap gelmedi, zaten bu da bir soru değildi aslında.. Daha ne kadar böyle sakin davranabilirdi bilmiyordu. Bari bir açıklama yapsalardı ! Bu onsuz dördüncü ava gidişleri olmuştu ve Rosalie bundan bıkmıştı artık. Bekledi biraz daha, ama hala cevap yoktu.

- Ben de geliyorum.

- Rosie.!, dedi Emmett. O da artık bıkmıştı Rosalie'nin bu davranışlarından. Hep aynısını yapıyordu. Ama haklıydı. Bir aydan beri onu atlatmaya çalışıyorlardı, bir de Bella'yı. Tabii Rosalie daha farklıydı.

- Efendim ?!, dedi genç kız, kahverengiye yakın gözleri bir anlığına parlayarak. Onla birlikte gittikten sonra onlar 2 kere daha gitmişlerdi.! Daha ne kadar sürecekti bu ? Rosalie'nin düşüncelerini bildiği için yeni bir kavga istemeyen Edward ise Emmett'ı çekiştirmeye başladı, gözleri neredeyse her zamanki altınlığına yakındı.! Zaten yakında Bella'nın ilk tahmin ettiği gibi lens takmaya başlayacaktı; her şey gözleriyle ele veriliyordu. Bu arada Rosalie Edward'ın kaçış düşüncesini kesti.

- Eğer siz her zamankinden daha fazla gidiyorsanız, benim de gitmemem için bir sakınca görmüyorum.!

- Rosalie., Bu Carlisle'ın sesiydi. Genç kız sinirle ona döndü.

- Evet, Carlisle.? Ah, sen de gidiyorsun, tabii.. Eh, herkes bu partideyse, ben niye yokum, tekrar ?!

- ...

- Kim-

- Bir dahakine geleceksin., dedi Carlisle ve Esme şokla ona döndü. Ne yapmaya çalışıyordu ?! Rosalie ise onun bu tepkisine çok sinirlenmişti.

- Efendim, Esme ?, Rosalie birden ona yönelince ilk başta afalladı Esme. Sonraysa, "Hiçbir şey, canım.." diyebildi. Edward homurdandı.

- Harika.., Rosalie sinirle tekrar ona dönerken Emmett onu durdurdu, şöyle bir sarılıp "Görüşürüz." diye fısıldadı ve üçü arkalarında bir toz bulutu bırakarak gittiler. Carlisle da ona son bir kez bakıp, "Diğerine sen de geleceksin." dedi ve o da uzaklaştı. Rosalie iki saniyeliğine onların arkasından baktı, sonraysa sinirle Alice'e döndü.

- Sen niye gitmedin ?, dedi neredeyse tıslarcasına, bütün tartışmada tek sesi çıkmayan oydu neredeyse, Jasper daha önden gitmişti.

- Gitmedim işte., diye homurdandı Alice.

- Çok aydınlattın beni.

- Önemli değil.!, diye homurdandı Alice tekrar ve bir kapı çarptı. Rosalie ise Esme'ye döndü ve "Ben gidiyorum." dedi. Esme'nin, Rosalie'nin ciddi olduğunu anlaması ise bir saniyesini almıştı.

- Hiçbir yere gitmiyorsun Rosie., Esme'nin bu kadar kesin konuştuğuna şaşıran Rosalie bir anlığına durdu, sonraysa yürümeye devam etti.

- Rosalie !

- ...

- Rosalie Hale ! Sana söylüyorum !, Rosalie ise ne koşuyordu ne çok yavaş yürüyordu, ama Esme'yi duymazlıktan ve görmezlikten geldiği belliydi.

Bu arada sinirle camdan dışarı bakan Alice Cullen, Emmett'ın onun neden burada kalmasında bu kadar ısrar ettiğini hatırladı ve Esme'nin yardımına koştu.

- Rosalie.!, Alice'in odadan çıktığını duymamış olan Rosalie ona döndü.

- Efendim, Alice ?

- Iım, şey, biraz dışarı çıkalım mı ?, Rosalie'nin onu da duymazlıktan geleceğini tahmin etmişti, bu yüzden ne diyeceğini hiç düşünmemişti.

- Ne ?, Rosalie tek kelimeyle şaşırmıştı. Nereye gideceklerdi ki ? Hem de bu ruh haliyle ? Eskiden, bazen canları sıkıldığında, insan gibi alışveriş yapmaya giderlerdi -tabii her insandan daha çok para harcayarak-.

- Bilmem., dedi Alice, o da aynı şeyleri düşünüyordu galiba. "Bella'ya bakalım mı ?" Dediğine diyeceğine pişman olacağı bir şeydi bu.

- NE ?! Alice şaka mı yapıyorsun sen ?!, diye güldü Rosalie, espriden çok uzak bir gülüştü bu.

- Rosalie-

- Ben gidiyorum !, dedi Rosalie ve bu sefer gerçekten gitti. Alice ve Esme ise korkuyla birbirlerine baktılar..


En son CuLLe[n]isan tarafından Salı Kas. 17, 2009 8:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:50 pm

2. Bölüm: Beklenilmeyen Son

Esme ne yapacağını bilemez bir halde öylece dururken Alice odada volta atmaya ve kendi kendine söylenmeye başladı. Sesi gittikçe yükseliyordu.

- Bunun olacağını bilmeleri gerekiyordu, yani onu daha ne kadar oyalayabilirlerdi ki ? O Rosalie Hale ! En baştan O’na da söylememiz gerekiyordu.. Şimdi ne yapacak ? Eninde sonunda onları bulacak ve ne olduğunu öğrenecek ! Ve bu sefer ona haber vermediğimiz için bize çok kızacak.. ve…. , Ama birden Alice’in sesi kesildi, volta atmayı da bıraktı ve dümdüz, fakat boş bakışlarla karşıya bakmaya başladı. Bir yandan da yanındaki koltuğun sırtını tek eliylesımsıkı tutmuştu. Esme anında ona döndü. Kollarından tutup sarsmaya başladı.

- Alice ? Alice, bana bak. Bana bak.! Kendine gel. Alice ! Ne gördün ? , Onu koltuğa oturttu.

- ve.. ve gidecek… , diye fısıldayarak yarım kalan cümlesini bitirdi Alice, hala karşıya bakıyordu, sonunda kafasını kaldırıp Esme’ye baktı. “Gidecek.” Diye fısıldadı tekrar.

- Bir dakika.. Ne ? Kim ? Kim gidecek, Alice ?! Neden- , ama birden anlamıştı Esme, ve aklına gelen şey, Alice’in yüzünü görünce kesinleşti.

- Ama.. Ama o yapmaz, değil mi ? Yapamaz.. o… Alice ! , Esme birden bağırınca Alice şaşırarak ona döndü, Esme dehşete düşmüş görünüyordu.

- Alice ! Çabuk kalk ! Rosalie’yi bulmalıyız, o diğerlerini bulmadan önce ! Hadi !

- İyi de nereye gideceğiz ? Nereye gittiğini söyleme zahmetine bile- , Ama Alice o an oturduğu koltukta kasıldı ve koltuğun kollarını resmen parçalarcasına sıktı. Fakat bu kez Esme onu fark etmedi; kendi kendine konuşuyor, nereye gitmiş olabileceği hakkında tahminler yürütüyordu.

- Evet ! Kesin o dağa gitmiştir, değil mi Alice ? , Ama o an Alice hem şaşkınlık hem de seviçle bağırdı.

- Esme ! Onu buldular ! Victoria'yı buldular !, Esme şokla ona döndü.

- NE !?

- Evet, en son Edward onu kovalıyordu.. ve Emmett'ın planını... onayladı ! Onu yakalayacaklar, Esme ! Görüyorum.. Carlisle ve Jasper da diğer taraftan gelecekler.. Onu çok eski bir kulübe gibi bir yerde sıkıştıracaklar ! Ama.. , birden Alice'in sesi değişti, gözleri büyüdü. "Yo.. Hayır, hayır, hayır.. Rosalie !" Alice panikle kafası karışmış Esme'ye döndü, ayağa kalktı, iki adımda kapıya ulaştı. Durup tekrar Esme'ye dönmeden önce "Esme." diye bağırdı.

- N'oldu ?!

- Çabuk ol ! Gitmeliyiz !

- Ama nerede-

- Nerede olduklarını biliyorum ! , dedi Alice sabırsızlıkla, bu arada tekrar Esme'nin yanına gelmişti bile. Onu bileğinden tutup koşmaya başlamadan önce "Ama sanırım Rosalie de biliyor.." dedi sıkıntıyla, 1 saniye sonra ise evden ayrılmışlardı..

***

Rosalie evden arkasına bile bakmadan uzaklaşmaya başlamıştı, ama nereye gideceği hakkında en ufak fikri yoktu. Diğerlerinin ava gitmediklerinden emindi bir kere, ama o zaman nereye gitmişlerdi..?

Önce her zaman gittikleri orman bakmayı düşündü, ama sonra vazgeçti: avlanmaya gitmiyorlarsa oraya neden gideceklerdi ki ? Sonra daha mantıklı bir fikir geldi aklına; belki de ikinci gözdeleri olan dağdan başlayabilirdi onları aramaya. Son hız dağa doğru koşmaya başladı...

Tam yolu yarılamıştı ki, birden önünde görülmez bir engel varmış gibi durdu olduğu yerde. Gözleri kısıldı, başını kaldırıp havayı kokladı. Bulunduğu yerin etrafını da kokladı. Birden gözleri büyüdü. Ya paranoyaklaşmaya başlamıştı Rosalie, ya da gerçekten de -Emmett'ın kokusunu özellikle karıştıramazdı- burada bir yerdelerdi. Ama nerede ? Kokuları her yerdeydi..

O an çok daha keskin bir koku duydu. Anlaması çok uzun sürmemişti. Bu Victoria'nın kokusuydu..! Daha yakındaydı.. Dana yeniydi.. Ve daha gerideydi.. Kesin diğerleri de onun olduğu yerdeydi.. Havayı son bir kez koklayıp gerisingeri koşmaya başladı Rosalie. Koku, belki de kokular, gittikçe ağırlaşoyordu, ağırlaşıyordu, ama birden, azalmaya başladı.. Onun yerini başka bir koku adlı. Bu kokuyu da karıştıramazdı; Esme'nin kokusuydu, Rosalie'nin sağına doğru ağırlaşıyordu..! Buraya gelmiş olabileceğini nereden-? Ama aynı anda cevabı da buldu Rosalie: Alice ! Tabii ki kendisinin nereye gideceğini görmüş olmalıydı..! Sinirle bir kayaya vurdu Rosalie, kaya ufak parçalarına ayrıldı. Ama.. o zaman Emmett'ların gideceği yeri de görmüş olması gerekirdi ! Biraz daha ağaçların içine doğru ilerledi ve Alice'in karıştırılamaz kokusuyla karşılaştı. Kokuyu takip etmeye başladı. Bu kokunun onu Emmett, Edward, Carlisle, Jasper, Victoria ve bleki Esme'ye ulaştıracağını biliyordu..

***

Bu arada Esme de koşabildiğinin en hızlısını koşarak Rosalie'yi arıyordu, Alice'le ayrılmışlardı.. Durdu birden. Hayır, Rosalie'nin kokusu burada bitiyordu..! Sinirle ve panikle geldiği gibi geri koşmaya başladı: bu sefer Alice'i bulmalıydı..

Bu arada Alice de diğerlerini bulmaya gitmişti. Victoria'yı yakalamak pahasına kardeşinden vazgeçemezdi. Onlara haber vermeliydi. Hatta o kadar hızlı koşuyordu ki, bir şeye çarptığını ve yanındaki ağacın yerinden oynadığını farketmesi bir süresini aldı. Ama galiba Esme daha çabuk farketmişti kimle çarpıştığını.

-Ah.. Alice. , Esme daha da paniklemiş görünüyordu.

-Esme ? , Alice'in sesi bir anlığına şaşkın çıktı, hem neden geldiğini hem de neden Rosalie'yle gelmediğini soruyor gibiydi.

-Alice. , dedi Esme tekrar, “Yok. Hiçbir yerde yok, kesin kokularını takip ediyordur.. Duydun mu, Alice ?” Alice onun hemen yanına çok sert ama aynı zamanda boş bakınca Esme onun gene bir şeyler gördüğünü anladı, fakat bu kez Alice çabuk toparlandı ve fısıldadı.

-Koş, Esme.. , Söylediği iki sözcük ise Esme'nin durumu anlamasına yetmişti: Rosalie oraya ulaşmak üzereydi. Hemen sola dönüp Alice'in ilk başta bahsettiği kulübenin olduğu dağa doğru koşmaya başladılar..

Dünyadaki tüm vampirler 10 dakika önce buradan mı geçmişti ? Bütün kokular birbirine girmişti gerçi, ama hala anlaşılabilirlerdi. Ve işte, onlardan en fazla 1 km uzakta, tabana kuvvet koşan Rosalie duruyordu. Onu yakalamak için daha da hızlandılar, ama tabii ki o da hızlanmıştı.

-Rosalie ! DUR ! , bu Esme'nin sesiydi, Alice kestirme bir yol bulup ayrılmıştı. Rosalie'nin önüne çıkacaktı.

-ROSALİE !, O an Rosalie başını çevirip bağırdı -hala koşuyordu-.

-Durmayacağım !

-ROSALİE ! , Şimdi Esme'nin sesi yalvarır gibi çıkmıştı, ne kadar bağırıyor olsa da..

-BIRAK beni Esme ! , diye bağırdı Rosalie. Ama o an önüne Alice çıkınca durmak zorunda kaldı. Şöyle bir etrafına bakınca ise çok eski, çürümüş, küçük bir kulübenin bir kaç metre önünde durduklarını farketti. İçeriden gelen seslerse burada yalnız olmadıklarını kanıtlıyordu. Alice sanki hiç onu durdurmamış ve 5 saniyesini kaybetmesine yol açmamış gibi kulübeye doğru yrümeye başladı Rosalie.

-Rosalie..! , kulübeye bir kaç adım kalmıştı.

-Git işine, Alice ! , artık kulübenin kapısındaydı. Kapıyı ittirdi, ve kapı açıldı. O an Alice'in çığlığı duyuldu: “Rosalie !” Rosalie ise içeri girmişti bile. Ama 2 adım sonra olduğu yerde kalakaldı. Yavaş yavaş gözleri büyüdü, şokla.

-Emmett ? , diyue fısıldayabildi yalnızca. Victoria'nı sırtı kendisine dönüktü, diğerleri bir şeye ortam hazırlamaya çalışıyor gibiydi.. Emmett ise.. Hayır, gözleri yanlış görüyor olmalıydı. Emmett bunu ona yapmazdı. Hem neden yapsındı ki ? Neden Victoria'yı öpecekti ki ?..

-Emmett.. , O an, Emmett'ın zaten sersemlemiş Victoria'nın başını kavramış olan elleri çevik bir kaç hareketle vampirin boynunu kırdı.. Gerisi ailesine aitti.. Bu arada Rosalie çoktan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı bile, gittikçe hızlanıyordu. Bu arada ağladığını da farketti. Emmett Rosalie'nin peşinden koştu.

-Rosalie ! Dur ! , Rosalie sadece daha da hızlandı.

-DUR ! Her şeyi yanlış anladın-

-Sus Emmett.. , Siyaha yakın gözlerinden acı çektiği anlaşılıyordu. “Bu kadar yalan yeter..” ve arkasını dönüp koşmaya başladı, arkasından seslenenlerin kim olduğuna bile dikkat etmedi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:51 pm

3. Bölüm: Artık bitti..

Hala ağlayarak koşarken, nereye gideceğini bilmeden koşarken ve dönüp Emmett’a ağzının payını vermemek için kendini zor tutarken… Kısaca, ağaçları kıra kıra koşarken bir kol Rosalie’yi durdurdu. Tabii ki Emmett’tı bu. Rosalie kolunu savurup ondan kurtuldu ve tek kelime bile etmeden daha da hızlı koşmaya devam etti. Ama tabii Emmett daha hızlıydı.

-Bırak beni, Emmett. , dedi Rosalie tıslarcasına. Ama Emmett tınmadı. Rosalie onu ittirmeye çalıştı, maa böyle güçlü bir vampiri nasıl itebilirdi ? Üstelik bileğini çok sert sıkıyordu. Ama biraz önce giden gücü de yavaş yavaş geri gelmey ebaşlıyordu Rosalie’nin. Biraz daha uğraştı kurtulmak için; ama işe yaramadı. Sonunda sinirle yüzünü ona döndü.

-Emmett, bırak gideyim.

-….. , Emmett cevap olarak yalnızca tek kaşını kaldırmakla yetindi.

-Emmett, BIRAK.

-…..

-EMMETT !

-Efendim, canım ? , Rosalie bir an durdu. Alay mı ediyordu bu ?! Sonraysa

-DALGA mı geçiyorsun ?!

-Neden dalga geçeyim ki ? , Rosalie’nin sinir katsayısı gittikçe yükseliyordu, gücü de geri geliyordu. [ Doqru orantı. Very Happy ] Gözlerini kapadı.

-Emmett, BIRAK. , Dişlerinin arasından söylemişti bunu.

-Bırakmayacağım, Rosalie. , Rosalie gözlerini açtı.

-Ah.. Ah ! Demek bırakmayacaksın, ha ?!

-Evet.. , dedi Emmett, ama yavaş yavaş ciddileşmeye de başlamıştı. Bunun altından bir şey çıkarmasından korkuyordu Rosalie’nin.

-Neden yalan söyledin o zaman ? , dedi Rosalie usulca.. Bu kez düşünme sırası Emmett’taydı. Yanlış söz; Rosalie’ye güle güle demek olurdu.

-Yalan söylemedim. , dedi Emmett dikkatlice.

-Demek yalan söylemedin.. Ben de sizi az önce AYI avlarken gördüm, değil mi ? , Ayıyı vurgulayarak söylemişti. Emmett’ın en sevdiği hayvanın adını vermişti, altındaki imayı anlayacağını UMUYORDU.

-Hayır.

-Eee ? Avlanmada değilseniz, nasıl yalan söylemedin ?! , Rosalie’nin sesi yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı.

-Avlanıyordu. , dedi Emmett, sonra da ekledi: “Victoria’yı avlıyorduk.”

-BANA niye söylemediniz ?! Ben BELLA myım ?! , Bella’yı tükürür gibi söylemişti.

-Tabii ki değilsin, Rose, ama-

-Bana Rose deme ! , Bu arada kolunu bir daha savurdu; gene başarısız.

-Ne diyeyim, Rose ?

-Emmett !! , Rosalie delirmiş gibiydi, Emmett daha dikkatli olması gerektiğini fark etti, şimdi bu tür sinir bozucu şakaları kaldıramayacak gibi görünüyordu.

-Efendim ? , Ama kendini tutamayıp bunu söylemişti bile. Rosalie tekrar gözlerini kapadı.

-…. Bana, NEDEN söylemediniz, dedim. , Gözlerini açtı. “BANA !”

-Çünkü..

-…..

-Ne yani, sana söyleseydik, böyle bir şeye izin verir miydin ?

-HAYIR !

-O zaman..? , bir sessizlik oldu, çok kısa da olsa, ölüm sessizliği gibi..

-…. Artık bitti, Emmett. , Emmett’ın gözleri büyüdü.

-Ne bitti..? , Diğerlerinin kokuları yaklaşıyordu.

-….. , Rosalie yalnızca başını salladı. Gözlerinden tekrar yaşlar akmaya başlamıştı, ama umurunda değildi, gözlerini dikmiş Emmett’a bakıyordu.

-ROSALİE !!! , Ses yandan gelmişti, ama başını çevirip bakmadı bile Rosalie. Birden yüzüne acı bir gülümseme yerleşti, diğerlerinin kokuları gittikçe yaklaşırken.

-Biliyor musun, Emmett..? , Saniyeleri kaldığını hissediyordu. “Keşke seni hiç bulmasaymışım..” Gözlerini ondan ayırmadan, hala yüzünün iki yanında yaşlar akarken, hala yüzünde Emmett’ın bir ikiyüz yıl daha unutamayacağı o acı gülümseme varken, kolunu bir kez daha savurdu Rosalie, ve kolu serbestti. Artık en fazla on saniyesi bile kalmadığının farkındaydı; diğerleri gelmişlerdi neredeyse. Yüzünde hala aynı ifade, konuştu.

-Hoşça kal. , Ve Alice ile Edward oraya geldiklerinden bir saniye önce Rosalie koşmaya başlamıştı bile, artık yüzündeki o acı gülümseme yoktu. Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. O sırada bir ses duydu. Biri mi kustu, yoksa Alice miydi bu ?.. Ve o an aklına Emmett’ın son görüntüsü geldi: Rosalie kolunu çekmişti ama onun kolu hala aynı yerde duruyordu, ve Rosalie gittikten sonra hala onun biraz önce durduğu yere bakıyordu, yüzündeki ifade anlaşılmazdı.. Bu görüntü daha da ağlamasına yol açtı Rosalie’nin..

***

-ROSALİE !? , Alice haykırarak resmen dalmıştı ağaçların arasındaki küçük açıklığa, tam da biraz önce Rosalie’nin olduğu yerdeydi, Edward da Emmett’ın yanında.

-HAYIR !, Kendini yere attı. “Emmett, seni SALAK ! Peşinden koş ! KOŞ !” Ama Emmett Rosalie’nin onu bıraktığı gibi duruyordu. Bu arada sırasıyla, herkesin iğrendiği o yanık kokusu, Esme, Carlisle ve Jasper geldi. Bu arada Alice öyle bağırıyordu ki, bir insan olsa çoktan sesini kaybetmiş olabilirdi.

-Gidecek ! Gördüm ! Gelmeyecek ! Geri GELMEYECEK ! , ve o da ağlamaya başladı. Daha dün ona da artık söylemeleri gerektiğini söyleyen Esme ise ilk defa sakin kalmış, Jasper’la birlikte Alice’i yatıştırmaya çalışıyorlardı. Emmett ise hala aynı şekilde bir heykel gibi duruyordu. Carlisle Edward’ın omzuna dokundu ve bir şey söylemesine fırsat kalmadan, Edward gitmişti. Son iki sözcük, Alice’in ağzından çıkan son iki sözcük kafasında dönüp duruyordu: “Geri GELMEYECEK..!” Bu arada Rosalie’nin kokusu sağa dönüyordu, o da döndü..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:53 pm

4.Bölüm:Ormandan Gelen Sesler

Edward son hız Rosalie’nin peşinden koşarken, Rosalie tabii ki takip edildiğini fark etmişti. Peşinden gelen her kimse, gittikçe yaklaşıyordu. Ah, Tanrım.! Tabii ki Edward’dı. Daha da hızlı koşmaya başladı Rosalie. Bu arada Edward’ın ise hiçbir kuşkusu yoktu; yakalayacaktı elbette. İşte gittikçe yaklaşıyordu.. Hey, Rosalie ne zaman bu kadar hızlı koşmayı öğrenmişti ? Aranın açılmasına fırsat vermeden hızını arttırdı. Çok yaklaşmıştı artık. Ve ağaçların arasından sola dönen sarı saçları gördü. Birkaç saniye sonraysa Rosalie’nin bileği Edward’ın eli tarafından yakalanmıştı bile. Of ! Neden herkes bileğinden tutuyordu ki ?! Durdu ve ona döndü.

-Ne var, Edward.? , Fakat cevap olarak Edward tek kaşını kaldırmakla yetindi.

-Cevap vermek istemiyorsan BIRAK.

-Ben istemediğimi söylemedim ki. , Yok, bunlar kesin kendisiyle dalga geçiyordu. Ama sakin kalmalıydı.

-O zaman beni cevap vermeye bile değer görmedin ?!

-Ben öyle bir şey de söylemedim.

-Edward..! Bırakacaksan bırak, bırakmayacaksan da neden bırakmadığını AÇIKLA !

-SENCE neden bırakmıyorum Rosalie ?

-Bilsem sana sormam zaten.! , Bu laf üzerine Edward’dan bir homurtu yükseldi. Ne kadar sinirli ve bir derece aklı başından gitmiş olsa da o ukalalığı hala olduğu yerde duruyordu.

-Ne ?! Burada asıl homurdanması gereken benim !

-Nedenmiş ? , diye sordu Edward alayla.

-Ah, hadi bir düşünelim.. En sevdiğim, değer verdiğim, güvendiğim kişi tarafından ihanete uğradım, üstüne bir dünya yalan duydum, ayrıca-

-Rose, Rose.! , dedi Edward şaşkınlıkla. Arada bir nefes almasını önerirdi ona, ama gereksizdi: isterse bir yüz yıl daha o nefesi almadan yaşayabilirdi.

-Ne var, Edward.? Benden homurdanmam için nedenler saymamı istedin, ben de tam başlamıştım ki ortasından kestin. Hep böyle oluyor zaten ! Benim önemsiz sözlerim her zaman böyle kesiliyor! Bak, Edward, beni bırakman için bir neden daha... Bırak, bırak gideyim. Beni seviyorsan bırak.!
Ama Edward ona öyle bakmaya devam etti. Bileğini tutan elini hiç de gevşetmemiş tersine daha çok sıkmaya başlamıştı.
-Demek ki sen de beni sevmiyorsun. Onun gibi…
Ama Edward hala daha kehribar rengindeki gözlerini ona dikmiş alık alık bakıyordu. Bir şeye şaşırmış gibiydi. Ama düşünceleri okuyabilen de oydu Rosalie değil.
-Biliyor musun, inatçının tekisin! Onu ne duruma soktuğunun farkında değilsin, değil mi ?

-Ne duruma sokuyor muşum ? Ah ama tabii.. Konu senin, daha doğrusu BİZİM Bella’cık olunca işler değişiyor !

-Bella’yı bırak şimdi-

-“Bırak”mış ! “Bırak”mış !! Asıl SEN zamanında bıraksaydın bunların hiçbiri başımıza gelmezdi ! Bir İNSAN yüzünden bunları yaşadığımıza inanamıyorum-

-Rosalie, yeter ! Bırakmadım, bırakmayacağım-

-Yani onun için GENE benden vazgeçiyorsun, öyle mi ? YÜZ YILLIK kız kardeşinden !

-Rosalie-

-Ayrıca Emmett’ı en son nasıl bıraktığımı da ÇOK iyi hatırlıyorum. , dedi Rosalie, bunu söylerken sesi yavaş yavaş kısılmıştı.

-Peki onu nasıl bırakabildin öyle ?

-O beni nasıl bırakabildi böyle ?

-ROSALİE ! O seni bırakmadı. SEN onu bıraktın !

-Tabii ben bıraktım. Tabii suç benim. Bütün suç benim, vampir olmak dışında ! Bunu ben istemedim.!

-Gene nasıl geldik bu konuya ?! , ded, Edward bıkkınlıkla. Ama Rosalie hiç kesilmemiş gibi devam etti.

-Ama suçlarım daha bitmedi.! Onu bulmak da benim suçumdu ! Onu bulup Carlisle’a getirmek de benim suçumdu- ,
Ama Edward daha fazla dayanamadı ve Rosalie’yi sarsmaya başladı
-Rosalie, eğer bir kere daha bu konuda bir şey duyarsam senin ağzından, yemin ederim-

-NE , Edward ? Ne kaldı ki yapmadığınız ?.. EDWARD BENİ SARSMAYI KESER MİSİN ?

-Sen bunu kesmediğin sürece sarsacağım, Rosalie !

Rosalie sustu ve sinirle bakan, artık simsiyah olmuş gözlerini Edward’a dikti. Genç adam derin bir nefes aldı.

-Sana bir şey yaptığımız yok ki Rose. Sadece yanlış anladın. Dur bak kesme dedim. Emmett seni üzmek ister mi hiç? Çık cık, sadece değişik bir yol denedi, hepsi o.

-Şimdi, sen benim buna inanacağımı mı düşünüyorsun, Edward?

Edward ona soran gözlerle baktı bir an için. O kadar inatçıydı ki! Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

-Evet.

-HAH ! , Gene Edward alttan almalıydı anlaşılan.

-Peki inanman için ne söyleyebilirim?

-Hiçbir şey. , dedi Rosalie basitçe. Yok, Edward’ı delirtecekti, kararlıydı.

-O zaman ??

-Edward.. Yalnızca bir şey soracağım. Ama elini gevşet, acıtmaya başladı. Bella sana aynısını yapsa, böyle hissetmez miydin ?.. , Edward işte o an dondu. Rosalie ise hiç kıpırdamadı. Onu tam noktasından vurmuştu..

-Edward, bırak gideyim. , dedi Rosalie son kez, ve Edward’ın elleri gevşedi.. Rosalie kurtulmaya çalıştı, ama hala sıkıyordu.! Bakışlarını ona dikti tekrar, ve Edward’ın içini gelip geçen bakışlarıyla karşılaştı. Ona en acı bakışıyla, aslında zaten en baştan beri yüzüne yerleşmiş bakışıyla baktı, hiçbir şey düşünmüyordu Emmett dışında. Edward’ın elleri biraz daha gevşedi. Ve Rosalie geriye bir adım attı. Edward’ın peşinden gelmeyeceğini umarak koşmaya başlamadan önce birkaç cümle daha söyledi:

-Onu.. onu unutmayacağımı, bir daha asla unutamayacağımı söyle. , Ve arkasını dönüp koşmaya başladı..

Edward ise arkasından öylece bakakalmıştı Rosalie’nin. Neden bırakmıştı ? Neden gitmesine izin vermişti ?! Hayır, tam bir gerizekalıydı o.! Kesinlikle izin vermemeliydi.. Peşinden koşmaya başlasa mıydı ? Hala yakalayabilme şansı vardı.. Ama yakalasa bile ne yapacaklardı ? Aynı konuşmanın değişik versiyonu yaşanmayacak mıydı ? Kesin olurdu. Ama o bir yetişkindi. Biraz mantıklı düşünürse onlara hak verip geri dönebilirdi ama o gururu yüzünden dönmeyip hayatının sonuna kadar ya da sonsuza kadar  pişman olurdu. Ama o Rosalie Hale’di. Sağı solu belli olmazdı.. Hayır, hayır. Peşinden gitmeyecekti. Gereksiz olduğunu bildiği halde derin bir nefes aldı ve arkasını dönüp koşmaya başladı.

Edward’ın kendilerine doğru Rosalie’siz geldiğinden habersiz Emmett, Jasper, Alice, Esme ve Carlisle ise hala aynı yerde duruyorlardı. Esme Alice’i sakinleştirmeyi başarmıştı, Carlisle ve Jasper ise hala Emmett’ın yanındaydı. Emmett hala şoktaydı. Jasper ne yaptıysa da işe yaramamıştı. Hala sarsılıyor ve Rosalie’nin adını sayıklıyordu. Öncekinden tek farkı yere çökmüştü ve elleri ile yüzünü kapatmıştı. Birden sırtını dikleştirdi ve tam karşısında duran Edward’a dikti gözlerini. Rosalie yoktu… Kaşlarını çattı.

-Emmett..

-…..

-Çok üzgünüm Emmett ama biraz düşünürse sana hak verecektir-

-SENCE BUNU YAPAR MI HA YAPAR MI ? O ROSALİE ! GURURU SAYESİNDE BENİ AFFETSE BİLE BİR DAHA GERİ GELMEYECEK ! AH EDWARD ! NİYE ONU BIRAKTIN !
Edward geri çekildi. Emmett bir anda ayağa kalkmış ve ona fena halde hırlamaya başlamıştı. Bu da neydi böyle ?! Bir dakika.. Ona SALDIRACAK mıydı ?!

-Emmett, HAYIR ! Bak, zaten bir şekilde gidecekti- , Ama sözü Emmett’ın hırlamalarıyla kesildi.

-JASPER ! , Jasper anında harekete geçti. Aynı zamanda Carlisle da Emmett’ı sakinleştirmeye çalışmaya başlamıştı. Alice artık daha fazlasını kaldıramayacak gibi dururken Esme şoktan şoka giriyordu.

-Emmett, kendine gel.

-ROSALİE ! , diye kükredi resmen Emmett. Ve bir hamlede Edward’ın üzerindeydi.

-EMMETT ! , diye bir çığlık kopardı Alice. Ama bu Emmett’ı durdurmaya yetmedi, nasıl yetebilirdi ki zaten ? Bu arada Emmett ve Edward resmen boğuşuyorlardı. Arada Carlisle’ın sesi duyuluyordu. Jasper da onları ayırmak için aralarına daldığında Alice’ten bir çığlık daha duyuldu. Aradan bir çatırtı geldiğinde ise Carlisle daha fazla dayanamadı ve bütün gücüyle bağırdı: “EMMETT !!!!” Bir ses daha duyuldu ve o patırtının içinden tek bacağı üzerinde sekerek yürüyen Jasper çıktı. Alice kendini hemen Jasper’ın yanına attı. Bu arada Esme Carlisle’ın yokluğunu fark etti ve bir süre sonra onun da Emmett’la Edward’ı ayırmaya çalıştığını fark etti. Bir süre sonraysa bir şey uçtu ve ileriden büyük bir çatırtı geldi, bir ağaç yere devrildi. Carlisle gene yoktu. Kesin Emmett’ın yanındaydı. Esme hemen Edward’ın yanına koştu. Kolu kırılmıştı galiba ve boynunu ovuşturuyordu. Bu arada bir şeyler söyleniyordu; şüphesiz ağzına gelen küfürlerdi bunlar. Bir gümbürtü daha geldi ve büyük bir kuş sürüsü rahatsızlıkla öterek havalandı. Edward’dan bir küfür daha geldi. Bu arada Alice ve iki ayağının üzerindeki Jasper da yanlarına geldi. Uzun bir sessizlikten sonra bir kükremeye benzer bir ses geldi ve ardından iç acıtan bir çatırtıyla bir ağaç daha katledildi..

Bu sesleri duyan elbette yalnızca beş vampir değildi. Altı vampir duymuştu. Rosalie de duymuştu. Şimdi Edward’ın ne demek istediğini anlıyordu, daha iyi anlıyordu. Ve ona acıyordu, Edward’a yani. Kendisi yüzünden şimdi büyük ihtimalle Emmett’ın gazabına uğrayan oydu. Ne kadar imkansız olduğunu bilse de gelen sesleri duymamaya çalıştı.. Bir yandan da ağlıyordu hala.

***
Bir ses daha geldi ormanın derinliklerinden. Bu ses kendisine daha yakın gelmişti. Bu güzelim gününü mahveden bu sesler nereden geliyordu gene ?! Bugün yalnızca sahilde oturup kafa dinlemeyi planlıyordu. Boşluğa seslendi tembelce, yattığı yerden kalkmadan.

-SETH ! , Bağırmıştı, çünkü o an bir ses daha gelmişti ormandan. Bir ayı falan mı kusuyordu ?

-NE VAR ? , diye bir ses geldi yakın bir yerlerden.

-N’OLUYOR ?!

-Bilmiyorum. SAM ! , Seth yanına gelmişti bile.

-SAM !!

-OF NE VAR SETH ? , Bu Leah Clearwater’ın sesiydi.

-SAM NERDE ? , Bu arada Seth Jacob’ın yanına atmıştı kendini.

-…… EVİNDE, NERDE OLACAK ?!

Birden Seth kulağının dibinde duyduğu sesle yerinden sıçradı ve soran bakışlarla ablasına baktı ama o sadece omuz silkti. Eh bu konularda hassastı birazcık.

-Ne var ?

-Ormanda bir şeyler oluyor Leah. Kontrol etmemiz gerekmez mi ?

-Bize ne ?

-Yerinde olsam böyle düşünmezdim. , dedi genizden gelen boğuk ve kalın bir ses. Leah’ın yüz kasları kasıldı ve ellerini yumruk yapıp arkasını döndü. Ne ara gelmişti ? Sam Uley ise ona oldukça anlamlı ve biraz da küçümseyerek bakıyordu. O da gözlerini kıstı. Diğerleri ise ayağa kalkmıştı çoktan.

-Ormanda bir şeyler var. Anlayamadım. Sanki bi’ ayı kusuyor gibi. Vampirler mi ? , dedi Jacob’ın uyuşuklukla dolu sesi. Sam ona onaylarcasına baktı.

-Başka ne olacaktı ki ? , dedi Leah’nın huzursuzluk içeren kısık sesi. Sam ona döndü şaşkınlıkla ama o her zaman böyleydi. Derin bir nefes aldı.

-Kontrol etmeye gidiyoruz o zaman. Leah sen burada kal.

-Ama-

-Jake sen gel ve Seth.. sen de gelebilirsin. , dedi Sam Leah’ı takmayarak. Eh o ona öyle davranırsa o da öyle davranırdı yani !

-Bir şey mi söylüyordun ? , Leah sinirle hırlarken Jacob da gülmemek için kendini zor tutuyordu.

-Yani-

-Ah.. ve Leah, eğer uzun süre dönmezsek , Paul ve belki Jared’ı yolla. , dedi Sam tekrar Leah’yı duymazlıktan gelerek. Bu arada Leah sinirden yavaş yavaş kırmızıya dönüyordu. Ama Jacob artık dayanamadı ve kahkahayı patlattı. Ablasını sinir etmekte üstüne olmayan Seth ise onun bu durumu üzerine Jacob’ a katılmakta geri kalmadı. Leah sinirle Seth’in kafasına bir yumruk geçirdikten sonra ise sinirden titreyerek ve söylenerek oradan uzaklaşmaya başladı.

-Ha bu arada unutmuşum Leah, dedi Sam arkasından oldukça monoton bir sesle. Leah hem meraktan hem de sinirden ona döndü.

-Emily’e yemek yapmada yardım eder misin? Biz bununla uğraşırken senin boş kalmanı istemem. , Leah arkasını dönüp yürümeye başladı tekrar, bu arada Jacob gülmekten renkten renge giriyordu. Ama Leah birden durdu ve 5 saniye içinde tekrar onlara arkasını dönmüştü, ama bir terliği Sam’in kafasından sekip önüne, ayaklarına düşmüştü. Yürürken diğerini de geriye fırlattı ve sinirle söverek yürümeye devam etti. Jacob ise iyice krize girmiş ve yeri dövmeye başlamıştı yumrukları ile. Sonra o da kafasına bir terlik yedi. Başını kaldırıp baktığında Sam’i gördü ve o haline daha da gülmeye başladı. Bu arada hala ablasının yumruğundan nasibini almış kafasını ovuşturan ve aynı zamanda gülmeye devam eden Seth de kafasına bir terlik yedi ve ikinci darbeyi de Jacob’tan yemiş oldu.

-Ben ne yaptım şimdi yaa ? Hep ben zaten.. , diye başladı Seth söylenmeye ama bir ses daha geldi ormandan ve sözü kesildi. Bunun üzerine üçü de ormana doğru koşmaya başladılar, Jacob hala gülüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:55 pm

5. Bölüm: Rosalie. || 1. Kısım

Koşuyordum… Elimden geldiğince hızlı koşuyordum… Ama ormandan gelen en ufak sese ve kokuya dikkat ederek koşuyordum. Kimseyle karşılaşmamam gerekiyordu. Emmett pes etmezdi, biliyordum. Ama ettirmeliydim..! Belki de beni bulmasını istemiyordum gerçekten. Ama bu imkansızdı, çünkü atamayan kalbimin her parçası şimdiden onun özlemiyle kıvranıyordu.. Ne yapmıştım ben..! Neden öyle yapmıştım ?! İşte tekrar Şımarık Rosalie’yi geri getirmiştim, ama şimdi getirdiğim gibi aynen defedebilmem gerekiyordu… Tanrım, ne yapacaktım ?

Ama hayır, pişman değildim, kesinlikle değildim. Ne yapacaklarımdan pişmandım, ne de yapacaklarımdan olacaktım. Ben Rosalie Hale’dim ve asla pişman olmazdım..! O görecekti bensiz yapamayacağını. Yaptıklarından pişman olan ben değil, O olacaktı.

Ama.. Ama ya olmazsa ? Ya bensiz de yapabileceğini SANIRSA..? Ya tekrar eskisi gibi mutlu olabileceğini düşünürse ? Ya kendine yeni bir “melek” bulursa ?!

“Saçmalama Rosalie” dedim kendi kendime. “O öyle bir şey yapmaz. Yapamaz.” Ama anında bir tarafım buna karşı çıktı. Lanet olsun, kurtulmalıydım artık bu tarafımdan ! Gene beni pişmanlığa ve çelişkiye sürüklüyordu: “Sen onu bıraktın, o neden yapmasın ?” Evet kesinlikle bu tarafımdan kurtulmalıydım..

Ama o yapamazdı.. Beni bırakamazdı, değil mi ?

“Neden, neden bırakamasın ?” Of sen kapa çeneni..! Bırakamaz işte.. Hem o bırakacak olsa bu kadar şeyi niye yapmış olsun ? O-beni-bı-ra-ka-maaaz !!

Bir dakika, bu koku da neydi ? Midem bulanamıyordu, ama bir insan olsam bulanırdı herhalde.. Olamaz.. Of hayır olamazdı..! Bir de bu halimle KURTADAMLARLA karşılaşmak en son istediğim şeydi ! Tamam, artık uzaklaşmam gerekti buralardan.. Kokumu almışlardır çoktan, onlar beni bulmadan ben buradan ayrılmalıydım.. Ama nereye gidebilirdim ki..!
Neyse kokuları uzaklaşmıştı zaten, buraya gelmiyorlardı.. Birden çok uzun süredir böyle ayakta dikildiğimi fark ettim sap sap.. Şöyle bir bakındım çevreme, Emmett’ın katletmediği ağaçlardan birinin üstüne çıkıp oturdum. Burada düşünmek daha kolay olabilirdi.. Ama o iğrenç kokular gene yaklaşıyordu buraya..! Hayır, tek bir iğrenç koku yaklaşıyordu.. Hangi belasını arayan pislikti acaba bu.. Olsun, bir de onunla uğraşamayacaktım şimdi; o gelsin, ben böyle oturayım, o da gitsin..

O sırada ağaçların arasından bir insan çıktı, demek ki daha kurtadama dönüşmemişlerdi. Sağına, soluna, sonra da bana baktı, ben de ona baktım. O bakmaya devam edince ben de kafamı çevirdim, aklından zoru mu vardı bunun, neden gözünü dikmiş bana bakıyordu..? Ben bugün delirmezsem başka gün delirmezdim herhalde.. Derin bir nefes aldım sakinleşmek amacıyla ama bir işe yaramadı, çünkü direkt onun kokusunu içime çekmiş oldum, böğk.. Ve ona döndüm, hala bana bakıyordu.. “Sorunlu musun sen ?” diye sorabilirdim, ama kavga istemiyordum, bir de kavga kaldıracak halim yoktu.. Neden gelmişti ki şimdi bu ? Beni neden kendi halime bırakmadı..?! Hala bana bakıyordu, konuşmayı düşünmüyordu herhalde.. Konuşturmaya çalışmaya da pek niyetli değildim zaten.. Ama böyle tip tip bakması sinirimi bozmuştu..!

-Ne var ?

-Sen neden diğerleriyle değilsin ? , Şok anı.. Ona neydi ki bundan..!

-Seni ilgilendirmez. , Aman, hemen de titremeye başlar.. Hıh, vampirlerin yarısı etmezdi onlar.. Yani bazılarının.

-Ama sordum. , Pes artık.

-Ben de söylemeyeceğimi söyledim. Şimdi rahat bırak beni.. , Bırakır mı ? 1 metre daha yakınıma geldi, hala titriyordu.

-Beni korkutmaya çalışıyorsan köpekçik, HİÇ havamda değilim. BUNU anlayabildin mi ? , Daha da titremeye başladı.

-Bana köpekçik deme Kan Emici.

-Ne diyeyim, kurtçuk mu ? Git başımdan dedim, anlamadın, istemiyorum dedim, anlamadın, belki de köpekçiklere uzun uzun anlatmak gerekir.. Bak şimdi cici köpecik, ben diğerlerinin yanında değil-.. N’apıyorsun sen - ?!, Ağacın yanına gelmiş titreye titreye ağacı sallıyor, ben de düşerdim ya..

-Seninle uğraşacak halim yok, git sürüne katıl. , Ay şimdi dönüşecekti şurada uğraşmak zorunda kalacaktım.. Alttan al, Rosalie.

-Titremeyi kes. Adını mı söyledin sanki de sana köpecik deyince kızıyorsun ? Bu da kurt mantığı mı.. , Gözlerini kapattı bizim agresif köpecik, ve konuştu.

-Jacob. , Iyyk bu Bella’dan hoşlanan çocuk değil miydi ? Olamaz, gider yetiştirirdi şimdi hemen ona beni gördüğünü..

-Tamam, JACOB, şimdi beni rahat bırak.. , Off ne kadar iğrenç bir duygu bir kurtadamın adını söylemek.. Ona göre de kendi adını bir Vampirin ağzından duymak çok kötü geldi herhalde ki öyle kalakaldı. Kaç dakika geçmişti acaba, bu köpek hala bana bakıyordu..?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:01 pm

5. Bölüm: Rosalie || 2. Kısım

-Şimdi niye gitmiyorsun ?

-…. , Yalnızca boş boş baktı..! Bir şey söyleyecek oldu, sonra ondan da vazgeçti. Suratını buruşturdu, garip bir hareket yaptı. Gerçekten bir derdi vardı galiba.. Buradayım , der gibi elimi salladım.

-Neye bakıyorsun hala öyle ?! Açıklama yok diyorum ! Git başımdan artık, rahat bırak beni..!

-Peki. , Ne yani !? Bu muydu !? Kaç saattir bir “Peki” alabilmek için mi delirmiştim ben burada ?! Evet.. “Peki” dedi ve arkasını dönüp yürümeye, ardından da koşmaya başladı.
Bense öyle baktım.

Sonra derin bir nefes aldım kendime gelmek için, iğrenç köpek kokusundan artık arınmış havayı içime çektim. Ve aklıma Emmett geldi.. Sinirlendiğimde hep böyle nefes alırdım, ama genelde onun yanında bu nefesi alırdım. Onun kokusu beni sakinleştirirdi. İşte bir türlü sakinleşemememin nedenini bulmuştum; boş havayı kokluyordum. Peki neden boş havayı içime çekiyordum ? Çünkü o burada değildi.. Burada değildi ve ben sakinleşemiyordum..! Peki neden ? Neden ben buradaydım da o değildi ?

“Of Rosalie bunları düşünmeyi bırak !” dedim gene kendi kendime. Daha yeni ayrılmıştım ve ben şimdiden böyle düşünüyorsam ileride ne yapacaktım ?

İleriyi bırak, şimdi ne yapacaktım ? Nereye gidecektim ?

Arkamdaki dala iyice yaslandım ve gözlerimi yukarı diktim. Düşünüyordum.. Veya düşünemiyordum..! Kafam durmuştu sanki. Aklımdan en ufak şey geçiremiyordum. Gözlerimi kapadım, belki daha etkili olurdu.. Ama olmadı, yalnızca o an kuş seslerini –bir insanın duyamayacağı kısıklıkta, çok uzaklarda ötüyorlardı- dinleyerek uykuya dalmayı istedim.. Tabii ki dalamadım. Uyuyamayalı neredeyse bir asır geçecekti zaten.

Sonra bir düşünce kıvılcımı parladı. Ama aklıma gele gele o aptal köpek geldi.. Acaba gidip sürüsüne beni gördüğünü çoktan söylemiş miydi ? Yoksa bizimkilere mi –bu sözü de artık unutmalıydım; Cullenlara mı- gitmişti ?

“Hayır, hayır, o kadar alçak değildir herhalde.” diye düşündüm. Gerçi bir köpekten de ne beklenebilirdi ki ? “Sakin, Rosie, sakin..” Olamaz, bana genelde Emmett “Rosie” derdi.. Böyle giderse kafayı yiyebileceğimi düşünerek gözlerimi açtım.. Ve ağaçtan aşağı atladım. Burada bir saniye daha durmak istemiyordum, koşmaya başladım. Neler oluyordu bana ?

O an bir ses duydum ve durdum. Bekledim, ama bir ses daha gelmedi.. Belki de kilometreler ötesini duyabilen kulaklarım bana oyun oynamıştı. Nereye gideceğimi bilemeden koşmaya devam ettim.. Ve gene bir ses. Çevreme bakındım iyice, ama sevgili vampir gözerimle bile hiçbir şey göremedim. Ve hazır çevreme bakınmışken, neredeydim ben ? Sanki ağaçlar çok daha sıklaşmıştı.. Ve sanki..

Birden gözlerim kocaman açıldı. Lanet olsun, çizgiyi geçmiştim !! Hemen bas geri, Rose..!

Ama tabii ki geç kaldım.. Önce kokuları olmak üzere 3 kurt adam ağaçların arasından çıktı.. Ama hepsi insan hallerindeydiler. Aman, benim için en sağlıklısı buydu, hiç dönüşmeseler de olurdu. Bir sürü kut adamla uğraşmak en son istediğim bile değil, kesinlikle en istemediğim şeydi.

“Haydi bakalım, hepsi sana bakıyor. Ne yapacaksın, Rosalie ?” Gene içimdeki aksi ses ortaya çıkmıştı, çıkmasa eksik kalırdı zaten..! Yavaş yavaş gerilemeye başladım, bu arada hareketlerini anlayabilmek için çıkan en ufak sese dikkat ediyordum. Zaten nefes de almıyordum, böyle bir havayı solumak istemiyordum. Ve birden, içlerinden biri kapkalın, boru gibi sesiyle konuştu.

-Sen kimsin ? , Nasıl bir soruydu bu ? İlla adımı bilmesi mi gerekiyordu ? Vampirdim işte, bu bilgi onlara yetmez miydi ? Gene de, kendimden emin bir sesle adımı söyledim

-Rosalie. , Hatta sesim fazlasıyla kendimden emin çıkmıştı.

-Nerede olduğunun farkında mısın ? , Ay hayır, değilim..! Gerçekten akıllarından şüphe etmeye başlamıştım ben bunların.. Şokla kafamı salladım, ellerimi burnuma götürüp sıktım, ve acı çekeceğimi bile bile bir nefes aldım.

-Evet. Yönümü şaşırmışım, yanlışlıkla sınırı geçtim. Sizden önce fark etmiştim ve geri dönmek üzereydim zaten. , Niye bu kadar açıklama yapmıştım ki ? Ah, tabii ki buradan sağ çıkabilmek için.. Bazen kendi aklımdan da şüphe ettiğim oluyordu.

Birbirlerine baktılar. Benim mi kulaklarım artık bana hizmet etmekten sıkılmıştı, yoksa bunlar gözleriyle falan mı anlaşıyorlardı ? Hem şu lanet olası Jacob neredeydi ? O sırada hepsi birden bana döndü, ve biri bir şey söylemek için hazırlandı.. Bakalım bugün görmediğim, duymadığım, yaşamadığım daha ne kalmıştı?..

~~5. Bölüm Sonu.. Razz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:02 pm

6. Bölüm: Kurt adamlar..

Bana bir süre baktı ve,

-Sen Cullenlar’dan mısın ? , diye sordu. Birden sinirlerim tepeme fırladı. Neden bu kadar sinir olmuştum bu lafa, bilmem.

-Hayır.. , dedim dişlerimin arasından ve gözlerimi sıkıca kapayıp yere bakmaya başladım.. Tekrar birbirlerine baktılar, hissettim. Kimse konuşmayınca başımı kaldırıp onlara baktım, hepsi bana bakıyor.. Ne, ne vardı ? Ne diye gözlerini dikmiş bana bakıyorlardı gene ?! Sonra tekrar saçma bir açıklama yapma gereği duydum.

-Yani pek sayılmaz..

-Nasıl yani “pek sayılmaz” ?

-Artık, değilim.. , Tanrım, nasıl zorlanmıştım bunu söylerken..! Ama bir etki yaratmış olmalıydı ki gene birbirlerine baktılar. İlk önce başkanları gibi görünen bana döndü, ondan sonra da diğerleri.. Ve o an Jacob’ı gördüm, ağaçların arasından çıktı. Başkanları gibi görünen ona döndü ve kısaca “Neredeydin” dedi, Jacob beni işaret etti, kaş göz bir şeyler yaptı.. Neler oluyordu gene ? Jacob benim yanımda idiyse biraz önce neden değildi peki, yoksa beni işaret etmişti çünkü beni gördüğünü diğerlerine mi yetiştirmişti ?! Cullenlar’a ?! Düşüncelerim başkan kılıklının konuşmalarıyla kesildi

-Neden sürüden ayrılırsın ki !

-Sam, kes şimdi.. , Adının Sam olduğunu öğrendiğim başkan kılıklı Jacob’a pis pis baktı, ama sonra bana döndü. Jacob da bana döndü. Sanki benim burada olmama şaşırmış gibiydi. Ne yani, hiç mi yolunu karıştırmış vampir görmediler şimdiye kadar ? Tamam, büyük ihtimalle, hatta kesinlikle görmemişlerdi, biri benden habersiz buraya geçmediyse tabii. Eh o zaman, öğrensinler; her şeyin bir ilki vardır..!

-Yani bütün o sesler, “Artık Cullen olmamanın” sonucu muydu ? , Bunu biraz da inanamıyormuş gibi söylemişti.

-Sanırım. , İçlerinden daha ufak tefek olanı bir “Vayy” çekti

-Madem bu kadar önemliydin, neden artık onlarla değilsin ? , Neydi bu şimdi !? Nasıl soru bu ?! Kendime engel olamadım ve boğazımı yırtan bir hırlama çıktı dişlerimin arasından. Tam av pozisyonumu alıp yere çökmüş, öne eğilmiştim. Dudaklarım iyice gerilmiş, dişlerim görünüyordu. Bu arada Sam’in belli belirsiz “Seth !” dediğini duydum. Bana o soruyu soran geri zekâlıysa Sam’i takmayarak bana cevap olarak hırladı.

Peki bana gelen tek tepki bu muydu ? Tabii ki hayır. İçlerinden en zayıf, en uzun, ama aynı zamanda en yapılı olanıysa artık dönüşecekti neredeyse, Seth’ten daha sinirli görünüyordu. Ama kendini tutmuştu, belki de Sam’in bakışlarındandı bu. Jacob şokla bana dönmüş, benden böyle bir ses çıkması imkânsızmış gibi dişleri sıkılı alık alık bana bakmıştı, o geri zekâlının önüne geçmişti. Sam’se hepsinden daha temkinli görünüyordu, ve tabii ki o da kendini dönüşmemek için tutuyordu. Diğerinin adını bile bilmiyordum zaten, ama en sinirlenene çok benziyordu. Fiziksel olarak zaten benziyordu ve ayrıca kendini o da çok zor tutuyordu, her an üstüme atlayabilirdi. Tabii bu benim sonum olurdu, çünkü diğerleri de hemen yardımına koşarlardı ve beşe karşı bir olarak pek bir şansım yoktu.

En iyisi tekrar sakinleşmeye çalışmalıydım, tabii kolaysa… Nefesimi biraz kontrol altına alabildim, ama gene de

-Seni ilgilendirmez ! , diye tıslamaktan kendimi alamadım, istemsizce gerçekleşmişti.
Rosalie ! Tut kendini, bari şimdi tut !.. Tabii ki tıslamam delirtmişti onları... Ama ne yapabilirdim, tutamıyordum işte kendimi ! Sinirlenmiştim bir kere..! Sam hemen duruma el koydu.

-Paul, Jared, gidin. GİDİN dedim. , diye tekrarladı hiçbiri tepki göstermeyince. Çok kesin bir tonla konuşmuştu şimdi. Bu arada kalan ikisinin adını da duymuş oldum, hazine bilgi.. Ve sonunda birisi bana son kez üzerine atlamama neden olabilecek bir bakış attı, ve titreyerek arkasını dönüp koşmaya başladı. Ardından dönüştüğünü duyar gibi oldum, ama dikkatimi pek vermedim.

-Paul, sen de. , Sam tekrar konuşmuştu, bu sefer sesi cidden sertti. Paul, en agresif tip, başını kaldırıp ona baktı ve yarım saniye sonra tekrar indirdi, bana bakarak geri geri uzaklaştı.. Bense bunu gözümün ucuyla görüyordum; başım yere eğilmişti, kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum hala, umutsuzca. Bu arada Sam’in kendi kendine –galiba- “Hiç gelmemelilerdi” diye mırıldandığını duydum. Sonra iyice konsantre oldum yerdeki karıncalara, beni biraz daha sakinleştireceklerini umuyordum. O sırada Jacob Seth’e bir şeyler mırıldandı –duymak için hiçbir çaba sarf etmedim- ve o geri zekâlı, Jacob’a cevap olarak hırladı. İşte bu bütün konsantrasyonumun sonunu getirdi ve ben bakışlarımı yukarı çevirdim, doğrudan onun yüzüne bakarak –gene istemsizce- vahşice tısladım. Jacob yüzünü buruşturdu ve Seth daha da titremeye başladı.. Karşıdan nasıl göründüğümü bilmiyordum ama bana dönen Sam’in bakışlarında kuşku, panik, öfke ve sıkıntıyı ayırt edebiliyordum.

Jacob Seth’e –bu durumda bana değildi herhalde- hafifçe hırladı ve onu ittirerek ağaçların arasından kayboldu, Sam de arkasından gitmeden önce bana döndü ve

-Bir daha sınırı geçme. Böyle olmaz. , dedi. Ne demekti bu ?! Sanki ben bayılıyordum buraya gelmeye, her an sınır kalksın diye gözlerinin içine bakıyordum !

Çok hafif bir hırıltı daha çıktı ağzımdan. Sam bir daha döndü bana –bir adım daha atsa gidecekti, neden hala oyalanıyordu ?!-

-Ve “eski ailene” söyle, bir daha insanları rahatsız edecek veya dikkat çekici sesler çıkarmasınlar. , Ve sonunda arkasını dönüp koşmaya başladı. Eminim dönüşmüştü, ama umurumda değildi, ağzıma gelen bütün küfürleri sayarak geldiğim yöne doğru koşmaya başlamıştım bile.

Burada kalmam imkansızdı artık..

***

-Lanet olsun, Tanya, nasıl yani “yoksunuz” ?! , Bu benim çileden çıkmış sesimdi. Kurt adamlarla karşılaşalı bir hafta olmuştu ve ben bu bir hafta içinde, ormanda boş boş dolaşmaktan başka hiçbir şey yapmamıştım, daha doğrusu yapamamıştım. Ve şimdi de, sevgili Denaliler, tek umudum olan Denaliler beni yüzüstü bırakıyordu !

-Üzgünüm, Rosalie. Ama keşke önceden haber verseydiniz-

-Diğerleri yok ! Ben tek gelecektim..

-Onlar neden yok ? , diye sordu Tanya’nın soğuk sesi kuşkuyla. Sana ne ?!

-Ben sizi görmek istedim. , Yalana bak..

-Sen..!? , O da kesinlikle inanmamıştı.

-Siz ne zaman dönüyorsunuz ? , diye baştaki konuya dönmeye çalıştım.

-Imm.. Birkaç hafta sonra, sanırım.

-Birkaç hafta mı ?! , Eh, ben ne yapacaktım peki ?!

-Evet, Rose, sana söyledim, üzgünüm, keşke daha ön-

-Tamam, tamam Tanya.. Diğerle-- , Birden hat kesildi. Ankesörlü telefonla konuşunca böyle oluyordu tabii.. 25 cent daha attım ve konuşmaya devam ettim..

-Rosalie ? Orada mısın ? Ros-

-Evet, evet buradayım... Telefonu düşürmüştüm de.

-Tabii, tabii.. , dedi Tanya, çok inandığı belliydi. Aman ! İnanmazsa inanmasın, bir de onu ikna etmeye çalışmayacaktım.

-Diğerlerine sevgilerimi ilet o zaman..

-Tamam. Hoşça- , Ve telefonu yüzüne kapattım. Asırda bir işimiz düşmüş, onda da hanımefendi “yokuz” diyor..!

Hiçbir şekilde kımıldamadan gözlerimi kapadım ve düşünmeye başladım.. Ama düşünemiyordum..! İnsanlar bağıra bağıra konuşuyorlardı.. Ve buradan geçenler benim hakkımda konuşuyorlardı ! Sinirle gözlerimi açtım ve annesinin elinden tutmuş bana bakan –gözlerindeki korku muydu yoksa ?- bir çocuk gördüm.. Sağa baktım göz ucuyla, geçen herkes başını çevirip bana bakıyorlardı.. Ne, hiç mi sinirlenmiş, yorulmuş, göz altları çökmüş, sarışın ama gözleri simsiyah, bembeyaz tenli, bu yağmurda dışarı bir elbiseyle şemsiyesiz çıkmış bir insan görmemişlerdi…. Şimdi düşünüyordum da, evet, görmemişlerdi..

“Ortamın korku filmi karakteri modu”ndan kurtulmak için dışarı sağanak yağmura tekrar çıkamadan önce, trafik ışıklarının yanındaki, kasabanın neredeyse tek alışveriş merkezinin üstünde duran saate baktım. İkiyi geçmişti.. Bizimkiler, hayır, Cullenlar şimdi evde değillerdi, umarım.. Sonuçta gitmem gerekiyordu bir yerlere, ama bu kılıkta gitmeye kalkarsam.. Kısaca şansımı denemeliydim.. Ne vardı ? Kredi kartlarımdan birini alacaktım yalnızca, çok az da nakit para.. Evet, bir cüzdan yeterdi..

Artık harekete geçmem gerek.. , diye düşündüm ve yağmurun içinde koşmaya başladım, üzerimdeki bakışları görmezden gelmeye çalışıyordum.. Kurtulmalıydım artık buradan, kurtulacaktım da zaten. Bu yüzden bu sefer cidden görmezden gelmeliydim bakışları.

Eve yaklaşıyordum.. Çok az kalmıştı, gittikçe ağırlaşan kokulardan anlıyordum bunu.. Ve artık evi de görmüştüm. Evet, şansım benim yanımdaydı; evde değillerdi. Son hız eve girdim ve odamıza, daha doğrusu artık onun odasına daldım. Dolabı açtım ve iki kıyafet bulup çıkardım, altlarından da bir çanta aldım ve içine tıktım. Dolabın derinliklerinden bir cüzdan da buldum, içinde yedi kredi kartı ve $20000 vardı.. Bu kadarının çok olacağını düşündüm ve aceleyle iki kredi kartıyla $5000’ı cüzdanda bıraktım, diğerlerini attım.
Ardından cüzdanı da çantanın içine attım ve aceleyle dolabı kapatmadan önce yanıma aldığım kıyafetin neye benzediğinden emin oldum, sonuçta şimdi giyeceğim kıyafet o olacaktı. Tamam, abartılı olmayan saçma sapan bir şeyler atmıştım çantaya.. Artık daha fazla oyalanmamalıydım..
O sırada yatakta kendi cep telefonumu gördüm, ve alsam mı almasam mı diye tereddüt ederken birtakım sesler duydum.. Ve kokular.. Emmett.. En belirgini... Edward.. Jasper.. 2. belirginler... Diğerleri daha uzaklardaydı herhalde..

-Kahretsin..! , diye sinirle mırıldandım kendi kendime.

Bırak telefonu Rose ! Hemen kaç !
Ama nasıl ? Nasıl kaçacaktım artık ? Gelmişlerdi bile neredeyse..
Camı açtım ve önce çantayı fırlatmak diye bir şey bile düşünmeden pencereden atladım. Ve yere inip başımı kaldırdığımda acı içinde bana bakan siyahi bir çift gözle karşılaştım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:03 pm

7. Bölüm: Acıtan Gözler

Ve o gözlerin kime ait olduğunu tabii ki anlamıştım. Ama bakmak istemiyordum, acıtıyordu. Baktıkça canım yanıyordu.. Onun o acı içindeki gözlerine baktıkça canım yanıyordu. Gözlerimi kapadım, arkamı dönüp koşmaya başladım. Ama yakalanmam tabii ki uzun sürmedi. 2 saniye sonra mermer gibi kollar beni arkamdan yakaladı, bırakacakmış gibi görünmüyordu. Çok sıkı tutmuştu. Ona döndüm ve sinirle gözlerimi yüzüne çevirdim, ama gözlerine bakamadım. Bakamadım, bakamadım.. Kafamı yere eğdim. Ama yeri de inceleyemezdim, gözlerimi kapayıp başımı yeniden kaldırdım. Bir insanın duyamayacağı bir sesle

-Emmett, bırak beni. , diye tısladım. Bir insan duyamazdı, ama o tabii ki duymuştu.

-Hayır, bir daha gitmene izin veremem, ROSE..! , “Rose” mu ?! Hala “Rose” mu diyordu bana ?! Gözlerimi açıp hiddetle ona baktım. En ufak bir tepki vermedi.

-Emmett, lütfen, bırak beni..! , dedim sakinleşmeye çalışarak. Tepki yok.

-Emmett-

-ROSALİE ! , diye böğürerek evin yanından ortaya çıktı Alice, yanında da Edward vardı. Bir seyircilerimiz eksikti zaten, onlar da geldi tam oldu.. Hala onlara baktığımı fark ettim ve Emmett’a geri döndüm.

-Emmett ?

-Efendim ?

-Bir zamanlar senin bir meleğin vardı. Hatırlıyorsun, değil mi ? , Emmett durdu ve tahmin ettiğim kadarıyla ne diyeceğini düşündü.

-Evet, hatta şu an kollarımın arasında.. , dedi. Sessizce gülerek kafamı bir sineği kovalamaya çalışırmış gibi hafifçe salladım.

Ve birden, yan gözle, Edward’ın gözlerinin gittikçe açıldığını ve en sonunda alabileceği en büyük boyuta ulaştığını fark ettim. Panikle bir bana bir Emmett’a baktı.. Tabii ki ne düşündüğümü anlamıştı.

-Ve o meleğin bir ukala ayıcığı vardı. Hatırlıyorsun, değil mi ? , Emmett yavaşça evet anlamında başını salladı, altından ne çıkacağını merak ediyor gibiydi.

-Rosalie.. Hayır Rosie, lütfen.. , diye fısıldadı Edward, yapacağımı ben çok istiyormuşum gibi.. Ama durmadım, nasıl durabilirdim ?

-Artık yok.. , diye fısıldadım. Alice’in gözleri kocaman açılmıştı, olacakları görmüş olmalıydı.

-Emmett, dinleme. Onu sakın bırakmayacaksın, Emmett. , dedi Emmett’a, ama Emmett onu dinliyor gibi görünmüyordu.

-Artık yok. , diye tekrarladım. Emmett daha sıkı tuttu beni. Devam ettim. “Şimdi izin ver, Emmett, izin ver o melek kendine yeni bir ukala ayıcık bulsun. Acı bir şekilde kaybettiği ukala ayıcığının yerini doldursun…”

Emmett’ın yüzünden geçen ifadeleri okuyamadım. Bir kütüphaneyi doldurabilirdim bu kadar ifadeyle. En açık seçik olanlarıysa, şok, üzüntü, kararsızlık ve acıydı.. Çok fazla acı..

Ve birden, serbest kaldığımı hissettim. Derin bir nefes almaya çalıştım, ama alamadım. Hatta almaya çalıştığım nefesimle boğulurmuş gibi oldum. Anlamıştım; ağlamaya çalışıyordum..

Arkamı dönüp hıçkırıklara boğulmadan önce son bir şey duydum: “Meleğe iyi yolculuklar..” Ve artık kendimi tutamayarak bir hıçkırık nöbetine girdim. Arkamda bıraktığım tek şey bu sesler olmuştu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:04 pm

8. Bölüm: Yine mi !

Ağlayamamak ne kadar kötüydü.

Uyuyamamak da ne kadar kötüydü..

Şu an tekrar insan olmak için neler vermezdim. Tek istediğim ağlayarak yavaş yavaş uykuya dalmak ve kısa bir süreliğine de olsa tüm dünyayla iletişimi keserek olanları unutmaktı ! Çok mu şey istiyordum ?!

Sinirle o lanet çantayı karşımdaki ağaca fırlattım, çanta yırtılıp açıldı ve içindekiler döküldü.

-Kahretsin ! , diye mırıldandım ve üzerinde oturduğum taştan atlayarak ağaca doğru yürüdüm. Olabildiğince ağırdan almaya çalıştım, ne kadar ağırdan alabilirsem. Bu arada bir çok şey düşünmeyi amaçlamıştım, ama daha bir şey düşünemeden çantanın yanındaydım.

Bir nefes verdim ve homurdanarak yerdekileri toplamak için eğildim. Ve yerde kendimi gördüm; aynadaki yansımamı.. Bu ayna ne zaman gelmişti buraya ?! Herhalde çantanın köşelerine daha önceden “Ne olur, ne olmaz” diye koymuştum..

Neyse, beni ilgilendiren bu değildi şimdi. Asıl aynadaki yansımama takılmıştı gözüm. Saçım feci bir şekilde dağılmış ve kirlenmişti, gözaltlarım mosmordu ve gözlerim simsiyahtı. Ancak o zaman çok uzun süredir avlanmadığımı fark ettim. Eğer tekrar insan içine çıkacaksam önce avlanmam gerekiyordu.

Pofladım ve kıyafetler ile cüzdanı tekrar yırtık çantaya tıktım. Aynayı da koydum üstlerine. Neye benzediğimi öğrenmek için ihtiyacım olacaktı. Ve çantayla birlikte ayağa kalktım. Kalkmamla çantadakilerin tekrar dökülmesi bir oldu.

-Arrghh ! , diye boğazdan gelen garip bir ses çıktı ağzımdan. Artık içi boş çantayı sinirle atabildiğim kadar uzağa fırlattım, 3 saniye sonra bir çarpma sesi geldi. Tekrar eğildim ve yerdekileri tekrar topladım, ama bu sefer koyacak bir şeyim de olmadığı için elimde öylece kaldılar.

Çaresizlikle çevreme şöyle bir bakındım, bir ağacın kavuğunu gözüme kestirdim. 1. saniyede yanına vardım ve içindeki sincapları kovalayarak eşyalarımı özensizce içine yerleştirdim. Sincapların kokusu iyice kafamı karıştırmıştı, artık bir an önce avlanmam gerekiyordu..

***

İlk defa üstüme başıma bu kadar özen göstermeden avlanmıştım. Bütün kıyafetim kana bulanmıştı, ama kimin umurunda ? Nasıl olsa bir daha giymeyecektim.

Hemen “sevgili ağaç”ın içindeki “sevgili kıyafetlerim”e doğru koşmaya başladım. Yanına varana kadarsa aklımda tek bir düşünce, tek bir soru vardı: saçımı tekrar nasıl saça benzetecektim ? Fakat yanına vardığım andan itibaren tek bir cümle geçmeye başladı aklımdan: Lanet olsun.. Lanet olsun, lanet olsun ! O salağın kokusunu hala ayırt edebiliyordum.

Jacob gene ne halt yiyordu burada ?!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:05 pm

9. Bölüm: Gidiyorum…

Koku gittikçe yaklaşırken bütün eşyaları bırakıp kaçmayı düşündüm. Birkaç adım geriledim. Ama sonra bu yaptığımın büyük bir aptallık olacağı kanısına vardım. Korkağın teki değildim ki ben ! Neden kaçacakmışım ? Onunla durup yüzleşebilirdim… Kutra dönüşürse kaçardım.. İnsanların arasına kadar kaçmayı sürdürebilirsem kurtuldum demekti zaten. Orada da “ben kurtum” diye dolaşamazdı ya !

Koku burnumu yaktı ve “orman kaçkını Jacob” elinde benim çantamla ağaçların arasından fırladı. Dengesini sağladı ve sonunda bana baktı. Kendini frenleyemiyorsan hızlı koşma, kardeşim ! Öğk ! Ne dedim ben ?! Hızlı koşma be köpek , demek istemiştim…

Jacob bana baktı, ben de ona baktım. Baktık, baktık.. Hiçbir şey söyleme zahmetinde bulunmadı. Dejavuuu..!

“Bu sefer konuşacaksa ilk o konuşsun, geçen seferki gibi ben konuşmayacağım.” dedim kendi kendime. Eh, peki böyle boş boş bakınacak mıydık ? Tabii ki hayır !

Eskiden sağlam olan çantama bir bakış attım, umursamadığımı göstermek için uzun uzun bakmadım. Hem belki o benim değildi ? Nereden biliyordu ki benim olduğunu ? Bilmiyordu.. Gerilediğim birkaç adımı tekrar aldım ve ağacın yanına geldim. Yürümem çok ender rastlanan bir olaymış gibi, nedensizce açımlı gözlerle beni izlediğini hissedebiliyordum. Benimle birlikte o da hareket etti ve ben ağacın yanına geldiğimde o da diğer yanına geçti.

Yüzüne bile bakmadım. Yaptığım iş vampirlikten insanlığa geçişimi sağlayacakmış gibi büyük bir ciddiyetle onunla ilgileniyordum. Köpüş de bir dünya harikası veya ömründe gördüğü en iğrenç şeyi –bakışlarını tam göremediğim için anlayamamıştım- yaratıyormuşum gibi beni izliyordu.

Tekrar, bir sorunu olduğunun teşhisini koydum.

Dünyanın en önemli işini bitirdim: eşyalarımı ağacın kavuğundan aldım ve oradan uzaklaşmak için arkamı döndüm. Hızlı hızlı, nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Birdenbire o iğrenç koku dibimde bitti. Ama ona gene bakmadım. Yanımda yürümeye devam etti.

Böyle ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Hatta saniyeler mi geçti, dakikalar mı, onun bile farkında değildim. Ama sonunda hareketlendi.

Çantayı salladı, göz ucuyla ona baktım. Beni işaret etti, “hayır” anlamında kafa salladım. O da “tamam” anlamında kafa salladı. Dilsiz dilsiz anlaştık yani..

Gene zaman boş boş geçti.. Ama sonunda konuştu.

-Şeyy.. Seth’in kusuruna bakma… , Sana da merhaba ! Böyle Lank (!) diye konuya girilir mi ?! Ama beklerdim ben ondan..Ayrıca, üzerinden 1 haftadan çok geçmiş, insan olsam neredeyse unutacağım bir olayın dosyalarını neden tekrar açıyordu ?!

Cümlesi benim bakışlarımla kesildi. Nasıl baktığımı, duygularımı nasıl yansıttığımı bilmiyordum. Ama çok korkunç görünmüş olmalıydım; Jacob’ın yüz ifadesinden öyle anlaşılıyordu. Tekrar önüme döndüm.

-Iııı.. Yani.. Şeyy.. Arada gelir ona. Çenesi düşer. Boş boş..yanlış konuşur. Bize de yapıyor.. , Yüzümü yine ona dönmüştüm, bu sefer nasıl baktığım hakkında az çok fikrim vardı. Ama yüzündeki ifadeye bakınca benim tahmin ettiklerim çok hafif kaldı. Titremeye başladı ve neredeyse iki katım olmasına rağmen koca köpecik bu bakışlar altında resmen sindi. Bu bana gizli bir tatmin de vermedi değil tabii..

Tekrar önüme döndüm. Adımlarımı da sıklaştırdım. Bir an durdu, sonra bana yetişip yanımda yürümeye devam etti.

Bir süre sonra gözünün elimdekilere takıldığını fark ettim. Bir gittiğimiz yola, bir bana, bir çantaya, bir de elimdekilere baktı. Ne düşünüyordu acaba ? Keşke Edward’ın yeteneği bende olsaydı..! Biraz gülmeye ihtiyacım vardı.. Bu arada sevgili Jacob sonunda konuşmaya karar verdiler.

-Elindekiler ne için ? , Başımı çevirip garip garip ona baktım.

-Yanii.. Kıyafetler falan.. , Bu sefer durup ona döndüm. Çok ani durmuş olmalıydım ki benden 2 metre ötede durabildi ancak. Yine yanıma geldi. Ona hala “Sen nasıl bir geri zekalısın ?!” der gibi bakıyordum. O da bana “Asıl sen nasıl bir geri zekalısın ?!” deri gibi baktı. Ama geri zekalı olan oydu.

Kollarımı iki yana açtım, biraz kendimi gösterir gibi sağa sola döndüm, bakışlarım hala aynıydı.

-Sence neden ?! , Düşündü ! İnanamıyorum, düşündü ! Bunu düşündü ! Nesini düşünüyorsun hala ?!

-Hımm.. Tamam. Ayna..? Ha, tamam.

Kollarımı tekrar indirdim, bu arada cüzdanı düşürüyordum neredeyse. Bu sefer de gözü ona takıldı. Yürümeye devam ettim, o da arkamdan gelip tekrar yetişti. Göz ucuyla çantayı bıraktığını fark ettim, elleri boştu. Bu arada adımlarımı daha da sıklaştırmıştım, neredeyse koşmaya başlayacaktım. Birden gene onun o gereksiz sesini duydum.

-Peki o cüzdan falan .? , Sana ne yaa !? Cüzdan benim değil mi ? Benim. Keyif benim değil mi ? Benim ! O zaman sana ne ! Off bunları ona söylemek için neler vermezdim… Ama kendimi tutmalıydım. Kavgaya hayır, Rosalie !

Ona pis pis baktım.

-Seni ilgilendirmez, köpek. , Sinirlendi köpecik. Hiçbir şey söylememişim gibi devam etti.

-Hala soruma bir cevap bekliyorum, Sarışın. , dedi aptal köpek. [b]{“Blondie” yazacaktım ama Şafak Vakti’nde “Sarışın” diye geçtiği için buraya da öyle yazmam daha doğru olur diye düşündüm. Her ne kadar içinden gelmese de.. Razz }
Ben de onu duymazdan geldim. Hızlı hızlı yürümeye devam ettim, ona bakmıyordum. Bir süre sonra hala yanımda yürüdüğünü belli edermişçesine öksürdü, bu kokuyla unutmam çok kolaymış gibi.. Hala yanımda yürüdüğünü ve hala aptal sorusuna bir cevap beklediğini hatırlatmak için bir kere daha öksürdü.

Ona anlamsızca baktım.

-Öhhö, öhö..!

-Sırtına vurayım mı ? Açılırsın köpecik ? , dedim alayla, bana tip tip baktı.

-İhtiyacım yok, sağol kan emici.

-İyi, sen bilirsin. , dedim ve bu konuşma kapandı. En azından ben öyle sanmıştım. 1-2 dakika sonra köpek tekrar konuştu.

-Sorum hala geçerli. , dedi Yüzüne bile bakmadan cevap verdim.

-Sana cevap vermeyeceğimi tekrar söylemeyeceğim, hala geçerli. , Ne yani, ona her şeyi açıklamam mı gerekiyordu ? Hayır. O zaman cevap yok işte !

Tekrar elimdekilere baktı, kafasında analiz etti. Bir kez daha Edward gibi düşünce okuyabilmeyi diledim. Acaba cüzdanın içine neler koymuştu aklından ?

Birden yavaşladım. Bu sefer de çok ani bir şekilde yavaşlamış olmalıydım ki benden birkaç metre ötede kendini yavaşlatabildi. Ben yavaş yavaş onun olduğu yere varana kadar bana soran gözlerle baktı, vardıktan sonra da bakmaya devam etti. Yedi adım sonra bana bakmasından sıkıldım ve elimdeki kıyafetleri salladım, üstümdekileri gösterdim, ormanı işaret ettim ve “Güle güle” anlamında elimi sallayıp işaret ettiğim yere doğru yürümeye başladım. Arkamdan seslendi.

-Nereye ? , Hızlandım.

-Gidiyorum.. , Koşmaya başladım. Arkamdan koşmuyordu ama yürüyordu, bağırıyordu.

-AMA NEREYE ?

-GİDİYORUM .! , Ve hızla koşarken onu arkamda bırakarak uzaklaştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:07 pm

10. Bölüm: İnsan kanı bile içmedim !

Kuaförlerden nefret ediyorum.
Saçımı yaptırmaktan nefret ediyorum.
Yaptıkları iğrenç saçları bozmaktan nefret ediyorum.

Eğer saçıma benden başka bir el değmesi gerekmeseydi hayta gitmezdim o aptal kuaföre. Peki gittim de ne oldu ? Saçım temizlendi ama daha da beter oldu.

İki haftadan fazla süredir evim olan ormana geri dönerken saçlarımla çok fazla uğraşmamaya çalışıyordum. Nasıl bir rezillikti bu böyle ?! “Fön”ün anlamını mı bilmiyordu bunlar ?! “Maşa”ymış ! Maşa mı istedim ben sizden ?! Hadi diyelim istedim, ÖMRÜMDE BU KADAR İĞRENÇ MAŞA GÖRMEDİM BEN !

Ömrümde bu kadar dandik kuaför de görmedim.

Saçlarımı mahvettikleri yetmiyormuş gibi bir de dünyayı satın alabileceğim bir miktar söylediler ücret olarak. Delirmiş bunlar !

Ve hala o lanet kuaföre girdikten çıkana kadarki bütün diyaloğum aklımda.. Vampirliğin dezavantajı…

-İyi günler. , demiştim, günümün bu kadar kötü geçeceğini bilmeyerek. Bana garip garip bakmışlardı, önce kıyafetlerime –ki değiştirmiştim- , sonra elimdekilere –cüzdan ve ayna vardı- , en son da kocaman açılmış gözlerle saçlarıma –o sırada göz ucuyla aynaya bakmıştım-. Müşteriler bile çağdışı varlıklar gibi bana bakmışlardı.

Dört saniyelik bir sessizlikten sonraysa dünya koşu ve dünya rüküşü bir kadının saçını yapan kız bana dönmüş, bir şey deme zahmetinde bulunmuştu.

-İyi günler. Saçınızı nasıl istemiştiniz ? , İnce, çınlayan, kulak tırmalayan bir sesi vardı. Tipi de miniminnacıktı zaten, Alice’ten bile minik bir cüsseye sahipti. Off, Alice’i unut Rosalie !

-Yıkama ve fön olacaktı. , demiştim, bezgin bir sesle. Kız bana kafa sallamış ve ellerini kadının saçlarından kaldırmadan başıyla başka ufak tefek bir kızı işaret etmişti.

-Şöyle buyurun, Emma siz yardım edecektir, Mz..?

-Cul- ... Rosalie. , Neredeyse alışkanlıkla Cullen diyecektim. SANA UNUT DEMİŞTİM ROSALİE !

-Peki, buyurun Mz Rosalie. , demişti kız incecik sesiyle.

Adının Emma olduğunu öğrendiğim kıza dönmüştüm. O da ufak tefekti, ama daha normaldi. Büyük bir zarafetle ona doğru yürümüştüm, gözleri bu yürüyüşümle daha da büyümüş, şaşkınlığı ve şoku kat kat artmıştı. Sonra kafasını çok hafifçe, bir şeyi silkeler gibi sallamış, kıpkırmızı kesilmişti. Yarım yamalak gülümsemiştim, o da bana gülümsemeye çalışmıştı ama bu kadarcık gülüşümle bile etkilendiği belliydi.

-Benimle gelin. , demişti daha da kızararak ve arkalarda bir yerde yıkamıştı saçımı. Yıkarken eli tenime her değdiğinde ürpermişti ve saçlarımın ipeksiliğinden şaşkına dönmüştü. O kadar kirli ve karışık saçın birden bu kadar temiz ve düz olmasına şaşırmıştı herhalde.

Şu ana kadar kuaföre girişim dışında her şey olağan gitmişti. Ta ki sıra föne gelene kadar..

Beni oturtmuş, saçımın ne olacağını sormuştu. Fön olacağını söylemiştim. “Fön mü ?!” diye şaşkınlıkla tekrar etmişti.

-Evet, neden şaşırdın ?

-Bence size fön yakışmaz. , Sana ne be kızım ?! Ben fön istemişim işte, müşterinin söylediğini yapsana ! Aslında buraya gelirken hiçbir şey yaptırmamayı düşünüyordum, ama sonra yalnızca saç yıkamak için kuaföre gitmenin nasıl görüneceğinden korkup fön de çektirmeye karar vermiştim..

-Hayır, fön istiyorum.

-Bence size maşa yapmalıyız.

-Hayır.

-Ama-

-Hayır.

-Çok güzel ola-

-Haa-yıır ! , demiştim sinirle. Bu arada bütün gözlerin yavaş yavaş bize dönmeye başladığını hissetmiştim, bazılarını da karşımdaki ayna sayesinde görmüştüm.

-Ama cidden çok güzel olacak..!

Aynadan ona pis pis bakmıştım, atabildiğim en pis bakışları atmıştım. Bir ara bakışlarımız buluşmuştu, saçlarımla oynamayı bırakmıştı ve kızararak tekrar saçlarıma indirmişti gözlerini.

-Ama siz fön diyorsanız fön olsun tabii..

-Off, nasıl olsa bu buraya ilk ve son gelişim olacak. Maşa yap çok istiyorsan.

Daha da kızarmıştı ve bir “Peki” mırıldanarak arkasını dönüp eşya getirmeye gitmişti. Bu arada miniminnacık kız ona ateş saçan bakışlar atmıştı.

Emma gittiğinden daha kırmızı bir şekilde, elinde spreyler, fırçalar, taraklar, maşa, fön ve daha fazlası olarak geri döndüğünde benim saçlarım eski güzel hallerine geri dönmüştü bile. Yarım saat sonraysa o hallerinden eser kalmamıştı. Kız bütün yeteneğini kullanarak saçıma bir maşa yapmıştı ki… iğrenç !! Bana aynada kendi saçımı gösterirken korkuyla bakmıştım, ama kız bunu fark etmemiş, büyük bir hevesle bana “Nasıl olmuş ??” diye sormuştu. Yalnızca gözlerimi biraz daha normal boyuta getirip kafa sallayabilmiştim…

Bir de ücreti ödeme var tabii..! Adamlar kesinlikle anmak istemediğim bir miktar söylemişlerdi bana. Bir de onun için tartışmaya girmiştim.. Son cümlelerimse şunlardı.

-Size en fazla ama en fazla $20 veririm.

-Ama hanımefen-

-Daha fazla istemekte ısrar ederseniz yemin ederim dava ederim. Daha önceki 8 yer gibi sürünürsünüz.

-…Peki Mz Rosalie. İyi günler.

-Dükkanınız batsın. , Ve saçlarımı savurarak kapıya yürümüştüm, kapı arkamdan çarparak kapanmıştı, cam çatırdamıştı. İçeriden bağırtılar geldiğini duymuştum ve üzerimdeki aptal bakışları umursamadan gülmüştüm.

Sonra gene eski halime bürünüp somurtarak ormana doğru yola koyulmuştum.

Bir de yolda ne gördüm ? Bella’nın arabası ! Aptal Bela da içindeydi..! Beni gördü ve yoldan çıkıp kendisine çalınan kornaları ve savrulan küfürleri umursamadan korna çalarak bana doğru gelmeye başladı. Ona iğrenç bir bakış attım ve o göz açıp kapayıncaya kadar gözden kayboldum... Tanrım, lütfen Edward’a söylemesin –ki imkansız, çoktan arayıp söylemiştir, ve beni tekrar aramaya düşmesinler..!

Sonunda ormana adımımı attım. Şu saçları düzeltmezsem delirecektim ! Bir de çanta almayı unutmuştum, tekrar insan içine çıkmam gerekecekti...

Aynadan tekrar kendime baktım; yüzüme, iğrenç saçlarıma... Sıkıntıyla pofladım ve mermer, buz gibi ellerimle tekrar saçlarımı düzleştirmeye çalıştım. Biraz işe yaradığını söyleyebilirdim... “Sevgili saçlar”ımla tam arkamı dönüp gidecektim ki 2 koku ve bir kahkaha duydum, bir köpek kusuyordu. Bir de kıkırtı duydum, kusan köpeğe eşlik ediyordu.

TANRIM, BEN NE YAPTIM SANA ?! İNSAN KANI BİLE İÇMEDİM Kİ BEN ! NEDEN BU APTAL KÖPEKLERİ GÖNDERİYORSUN YİNE BAŞIMA ?!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:08 pm

11. Bölüm: Bıktım..! || 1. Kısım

Sinirle dişlerimi sıktım ve onlara döndüm. Seth salağı iki büklüm olmuş kahkahalarla gülüyordu. Jacob da yanında kendini tutuyordu, en mantıklısını yapıyordu.

-Ne var , diye tısladım.

-….Puhahahahahaha….

-En salak yine sen olduğun için mi gülüyorsun, köpek ? , dedim sinirle.

Biraz kendini toparladı, ama hala arada kopma girişimlerinde bulunuyordu. Seth’in kıkırtılarını saymazsak çok gergin bir sessizlik oldu. Ve sessizlik Seth’in mırıltısı ve Jacob’ın homurtusuyla kesildi. Tabii ki aynı anda konuşmalarına rağmen ikisinin de ne dediğini anlamıştım.

-Hadi Seth… , diye homurdanmaya başlamıştı Jacob ama Seth’in de bir şeyler demeye çalıştığını anlayınca susup ona baktı.

-Belki de şu an en salak ben değilimdir, ha ? , diye mırıldanmıştı Seth malı, duyamayacağımı düşündüğü bir sesle. Ama tabii ki duymuştum..! Bu arada ben köpürürken o da sustu ve Jacob’a baktı.

Bu komik olay üzerine birden bire ikisi de kahkahalarla gülmeye başladılar. Cici kahkahalarıysa benim pek cici tıslamamla kesildi.

Jacob garip garip bana baktı, Seth’se kendi söylediğine bir tepki verdiğimi anladığında önce “Yok artık” der gibi ağzını oynattı, ardından da beklemediği halde tepki görmenin verdiği sevinçle sırıttı, sırıttı ve daha da sırıttı. Benim de tepem attı, attı ve daha da attı. Jacob da kendisini tek salak pozisyonuna düşüren bir şekilde bir ona bir bana baktı, kesin bir şeyler kaçırdığından emindi. Hatta kendini bir de tek mongol durumuna düşüren bir şekilde eliyle başını kaşıdı, ağzı da –zaten düşünmeye çalıştığını böyle anlıyordum- yarım açıktı. Seth moronuysa onun bu haline daha da gülmeye başlamıştı...

Tanrım, nasıl yaratıklarla karşılaştırıyorsun beni !
Ve Tanrım, neden bu yaratıklarla karşılaştırıyorsun beni !?

Bu arada Seth salağını ve onun “süper kapak” lafını unutmuş muydum ? Hayıırr.. Peki öylece lafın altında mı kalacaktım ? Tabii ki hayıırr.. Jacob’ı boyuna süzdüm ve ona küçümser bir bakış attım. Aynı şekilde bir de Seth’e baktım, tahmin ettiğim gibi hala gülüyordu ve bir yandan beni izliyordu. Bakışlarımı tekrar kıt Jacob’a çevirmeden önce konuşmaya başladım.

-Evet, haklısın –bu noktada Jacob iyice anlamamış anlamamış bakmaya başladı- . En salak sen değilsin.. Sizsiniz. , Bu arada Jacob’a garip garip bakmayı kestim ve Seth’e bir bakış fırlatıp kafamı sallayarak arkamı döndüm, yürümeye başladım.

O sırada arkamdan hayvanımsı sesler geldi. Önce garip bir hışırtı duyuldu, ardından iki homurtu yükseldi –ikisi de birbirinden anlamsızdı- . Ve garip bir-iki ses daha..
Neden belgeselleri çekilmiyordu ki bunların ? Eminim çok tutardı... Bu arada inanamamıştım, ama bütün bunlar yalnızca 3 saniyede gerçekleşmişti ..! Kendilerini ilerletiyorlardı yavaş yavaş...

Bir yandan da ben hala saçlarımı düzleştirmeye çalışıyordum.. Of ! Ama insan içine çıkmadan önce olabildiğince insana benzemeliydim, değil mi ?

Saçlarımla uğraşarak, elimde cüzdan ve aynayla ormandan çıkmak üzere –saniyeler kalmıştı neredeyse- yürürken arkamdan gelmediklerini fark ettim...!!! İnanmıyordum ! İnanamıyordum ! İnanamıyordum, sesleri gittikçe uzaklaşıyordu ! İnanamıyordum, beni ilk defa kendi halime bırakmışlardı ! Tanrım, bana bugünleri de gösterdin ya, sana minnettarım !.. Ya da minnettardım.. Minnettardım ama şimdi değilim.. Gerçekten değilim !
Neden oyalamadılar o köpekler beni tekrar ?!
Neden bu iki çift göz –daha doğrusu bir çift, 2. çift nereye bakacağını bilmiyordu- bana bakıyor şimdi dik dik ?!
Neden ... ?!

Gözlerim kocaman, ormana geri dönmeyi düşündüm.. Ama sonra hemen vazgeçtim; daha önce yaptığım şeyi tekrar yapabilirdim, değil mi ! Edward’ın karşısına tekrar çıkabilirdim, değil mi !
Aptal Bella..! Artık gözümde sonsuza kadar eksidesin..! Hemen gidip neden yetiştirdin ki Edward’a beni gördüğünü ?! Hiç mi akıl yok sende ?! Edward sende ne bulmuş cidden ama cidden hiç mi hiç anlamıyorum..

Bunları düşünürken onlara doğru ilerlemeye başlamıştım bile. Hatta Edward son düşündüklerimi duymuş bile olabilirdi.. Ama şunu da duysun: umrumda bile değildi duyup duymadığı..!

Edward’ın pis bakışları altında, onlara Edward’dan daha da pis bakarak kendimden emin bir şekilde yürümeye başladım. Onlar da bana doğru yürümeye başladılar, daha doğrusu Edward başladı aptal Bella da arkasından gelip ona yetişti.

Felsefemse hala “Kavgaya-hayır-Rosalie” idi. Tabii bunun ne kadar süreceği hakkında şu an hiçbir fikrim yoktu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:09 pm

11. Bölüm: Bıktım..! || 2. Kısım

Pis pis bakarak birbirimize doğru yürürken, taş gibi, bembeyaz ve başlayacak olan yağmurun gök gürültüsünü takmadan yürüyen iki insanın (!), ve güzel (!) ama aptal bir insanın daha filmlerden fırlamış bir şekilde birbirlerinin üzerine üzerine yürüyüşleri nedeniyle korkuyla bize bakan varlıkları unutmuştum bile neredeyse. Edward bu düşüncem üzerine etrafına bakındı, anlaşılan o çoktan unutmuştu. En son da garip bir ifadeyle Bella’ya baktı, sonra tekrar pis bakışlarını bana çevirdi..

Dört, üç, iki, bir.. Ve işte karşı karşıya gelmiştik artık. Ona bakabilmek için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum, ama olsun. Edward sırıttı.

Bir süre öyle birbirimizin gözlerinin içine baktık –bütün düşüncelerimi kendi ellerimle ona teslim ediyordum-, bu arada göz ucuyla aptal Bella’nın da kuşkuyla bir Edward’a bir bana baktığını gördüm.. Bence bu kızı “Salağın Yaşam Hikayesi” tarzı bir filme başrol olarak alabilirlerdi. Senaryo da Bella’nın yaşamı olurdu..

Evet, Edward’ın gözlerine bakarak bunları düşünmüştüm işte.. Resmen ateş saçarak bana bakıyordu. Bu arada Bella’nın elini sıktı, kızın elinden hafif bir çatırtı duyuldu. Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki lafımı ağzıma tıkmak suretiyle, Bay Edward konuştu.

-Tekrar eve dön diye yalvarmaya gelmedim. , dedi bıkkınlıkla. Soru sorarcasına tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Cevap alamayınca bir de sorumu sesli şekilde dile getirmeye karar verdim. Ama daha kısa bir şekilde.

-Eee -?

-Eee.

-Eee ! Niye geldin o zaman ? Kasabanın en işlek caddelerinden birinin göbeğinde -burada Edward gözlerini devirdi- herkesin bakışlarını üzerimize çekerek hepimizi rezil etmek için mi ?

Bakışlarımı ayağıyla yere vuran Bella’ya çevirdim.

-Kes şunu. ,dedim dişlerimin arasından, korktu. Edward da bana döndü ve dişlerinin arasından benim lafımı bana iade etti.

-Sen kes şunu.

-Neyi ? , dedim masumca (!). Bana sinirle baktı. Şöyle bir etrafıma bakındım, bu arada bir şimşek çaktı ve yağmur çiselemeye başladı.

-Eh , dedim kafamı kaldırıp ona bakarak “Madem ‘Geri döneyim diye yalvarmayacaksın’-”

-Evet yalvarmayacağım.

-… Önce insanların sözünü kesmemeyi öğrenmelisin, Edward.. Neyse madem öyle yapmayacaksın, izin ver de gideyim.. Bir çanta ve şemsiyeye ihtiyacım var. , Ve arkamı dönüp yürümeye başladım, arkam onlara dönükken elimi “Güle güle” anlamında salladım. Yetiştiler.. Arkamdan yürümeye başladılar, hiç şaşırmadım nedense.. Ama onların arkamda olduklarını fark etmemişim gibi devam ettim. Hemen sağda bir mağaza vardı, belki orada güzel - Aman tanrım ! O çanta.. o.. o bir çanta olamazdı..! Bir çanta içi fazla iyiydi..

Adımlarımı hemen sıklaştırdım ve mağazaya doğru ilerlemeye başladım. Hemen vitrinde duran çantayı kaptım ve kasadaki kıza fırlatıp “Alıyorum !” diye seslendim. Kız ilk başta ne olduğunu anlayamadı, ama çabuk toparladı ve ben onun yanına geldiğimde fiyatını söylemek amacıyla bana seslenmek için etrafına bakınmaya başlayacaktı ki hafif bir öksürük sesiyle onu kendime çevirdim. Fazlasıyla şaşkındı, ama fiyatı 2. denemede doğru söyleyebildi.

Hemen kendimi oradan dışarı attım ve karşımda Edward ile Bella’yı bulunca şaşırmadım. Edward saçma sapan sırıtıyordu. Gözlerimi devirdim ve yürümeye devam ettim. Gene peşimden gelmeye başladılar.. Ormanın girişinde arkamı döndüm ve sıkıntıyla konuştum.

-Bıraksan artık ?!

-Sebep ? , O sırada gözüm Bella’ya takıldı, hala Edward’ın elini tutuyordu, gene ayağıyla garip bir ses çıkarmaya başlamıştı, ayrıca yerleri inceliyordu.

-Sana şu sesi kes dedim. , diye hırladım Bella’ya ve sonra Edward’a dönüp sevimsizce gülümsedim, “Seninki rahatsız olmuşa benziyor.” dedim. Dişlerini sıkıp bana baktı.

O an felsefemi yeniden gözden geçirdim. Ve değiştirmeye karar verdim.

Yeni felsefem “Çok-gerekirse-kavgaya-evet-Rosalie” idi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:10 pm

Vee sonunda 2. sezona qeçebildik. Razz

2. sezon || 1. Bölüm: Benim Burada İşim Çoktan Bitmiş..

Edward öylece bana bakıyordu, pis pis, ama sakin.. Bella artık rahatsızlığını belli etmekten vazgeçmiş olacaktı ki dümdüz duruyordu, bakışlarını Edward’a dikmişti. Sıkıntıyla derin bir nefes aldım, ve gözlerimi tekrar Edward’a dikip bıkmış bir ses tonuyla konuştum.

-Edward. Artık “eve dönmem için yalvarmaya gelmediysen” neden geldiğini söyleyecek misin ? Ama yok, söylemeyeceksen, ben birkaç gün burada böyle durabilirim, hatta birkaç yıl, belki, ama Bella’cığımızın duracağını sanmıyorum-

-Onun adını ağzına alma-

-Alırsam ne olur ? , diye bağırdım. “Alırsam ne olur, Edward ? Tanrı aşkına söyle !”

Edward gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı. Gözlerimi devirdim.

-Ben buraya seni eve götürmek için gelmedim, ama bu kadar yıldır rastlamadığım bir Emmett’ı senin yüzünden her gün çektiğimi söylemek için geldim-

-Bana vicdan mı yaptırmaya çalışıyorsun şimdi, Edward ? , diye sordum sinirimi bastırmaya çalışan bir alaycılıkla.

-Sen neden öyle anladın ki ?

-Akıl oyunları oynamıyoruz, Edward. Beni saçma sapan sorularla tuzağa düşürmeye çalışma-

-Çünkü yalnızca sen mi böyle bir yetkiye sahipsin ? , diye sordu. Ben kaşlarımı kaldırınca da ekledi. “İnsanlara ne yapacaklarını söyleme yetisine ?”

Yine başa dönmüştük işte. Bir nefes verdim ve sordum.

-Bu konuşma nereye gidiyor ? Vaktimi alıyorsun !

-Ah, pardon ! Pek değerli vaktinizi aldık ! O dopdolu vaktinizi !

-Evet, oldukça dolu ! Ama sayende o doluluğu hiçbir işe yaramıyor ! Şimdi defolup gidecek misin, yoksa burada oyalanmaya devam mı edeceksin ?!

-Gitmiyorum !

-İyi ! O zaman ben de gitmiyorum ! , diye bağırdım ve gidip bir ağacın dibine oturdum, gerek olmadığı halde. Ama temelimi attığımın göstergesiydi bu buraya !

Tam o sırada Edward bir şey söylemek için ağzını açtı, ama bu sefer ben onun sözlerini ağzına tıktım

-Ve Emmett hakkında da tek bir kelime duymak istemiyorum !

-Rosalie-

-Konu ne ? Ona göre dinleyeceğim ! , Bu arada yeniden ayağa kalkmıştım.

-Tek bir konumuz var, hatırlıyorsan-

-Ya hatırlamıyorsam ?

-Hatırlatırım. , diye cevap verdi sakince.

Çok garip bir ses çıkardım, bu arada Edward yine konuştu.

-Rosalie, sözümü kesmeden dinle, ben buraya senin ayaklarına kapanıp eve dön diye yalvarmaya kesinlikle gelmedim. Yalnızca Emmett’ın halini biraz daha anlamanı sağlamak için geldim !

Sesi gittikçe yükselmişti, çünkü ben bir “Hah !” nidasıyla ellerimi belime koymuştum ve dinlemek istemediğime dair her türlü belirtiyi gösterdikten sonra hızla ormanın içine doğru yürümeye başlamıştım.

-Rosalie ! , diye bağıran sesini duydum Edward’ın arkamdan, koşamıyordu, yanında Bella’cığı vardı. Bir süre sonra ise Bella tırsmış bir şekilde onun kollarındaydı ve Edward, yanımdaydı.

-Git başımdan dedim !

-Gitmeyeceğimi söyledim !

-Yeter artık, Edward ! Anladın mı, yeter !

-Sen ne yaptığını anlayana kadar, hayır, yetmez ! Bize ne yaptığını anlayana kadar, yetmez ! Esme’ye ne yaptığını anlayana kadar, yetmez ! Ama en önemlisi, Emmett’a ne yaptığını anlayana kadar, yetmez !

-O bana ne yaptığını anladı mı peki ?! , diye bağırdım çileden çıkmış bir şekilde. Bu arada Bella bir ağacın dibine sinmek üzere uzaklaşıyordu.

-O zaten bir şey yapmadı ! , diye bağırdı Edward bana cevap olarak.

-Yalnızca ben insanları üzerim, kırarım, sinirlendiririm o zaman, değil mi !

-Anlamları çarpıtmakta üstüne yok, Rosalie…

-Tabii, tabi… Tabii, tabii !

Edward derin bir nefes aldı, ama sinirini artık kontrol edemiyor olacak ki, yine bağırmaya başladı.

-Ben buraya yalnızca, lanet olası saçma bir şey için, bir kere bile yüzünü astığını görmediğim adamı nasıl mahvettiğini görmeni istediğim için geldim !

O an Bella “Kesinlikle mahvetti.” diye mırıldandı, ve ben daha ne yaptığımı bile anlayamadan boğazından tutup onu arkasındaki ağaca çarptırmak üzere koşuyordum. Ve sonra, Edward önüme çıkmıştı, gözüm kararmış bir halde onu kenara ittirmiştim ve bir ağaca içler acısı bir şekilde çarpmasına sebep olmuştum. Tabii Bella’dan bir çığlık çıktı anında, ve bu beni tamamen alt-üst etti.

Sırıtıştan çok daha korkunç, çok daha öte bir bakışla dişlerimi ortaya koyarken, yüzünün renginin atışını izledim, ve Edward tekrar buraya koşmaya başlayacakken, aramızdaki beş metreyi umursamadan, dişlerimi geçirmek üzere ileri doğru havaya sıçradım.

Tam o sırada, sağ tarafımdan oldukça kuvvetli bir darbe yedim, ve üzerimdeki şeyle birlikte bir ağacı es geçerek, uzun bir süre toprakta derin bir oyuk açarak yerde sürüklendim. O sırada gözüm kararmıştı; kokuyu fark etmemiştim, ama şimdi içimi bulandıran, tiksindirici kokuyu alıyordum. Islak kalmış köpekten de beter kokuyu.

-Kalk üstümden ! , diye hırladım, ama cevap olarak homurtuya benzeyen bir havlama aldım. Ama “Ben de bayılmıyorum herhalde,” diyen sesi kafamın içinde yankılandı sanki, bu arada üç yeni kurt da bize katılmıştı.

Ağlayan Bella’nın yanına gitmiş, sakinleştirmeye çalışan Edward ve uzaktan garip homurtularla onlara katılan, Edward’la düşünce yoluyla iletişim kuran bir kurt, en büyükleri, bir köşedeydiler. Biri bütün kokusuyla üzerimde, diğer ikisi ise bir şey yapmak için büyüklerinin emrini bekliyordu.

-Sana kalk dedim ! Şimdi !

Alfaya baktı, alfa Edward’a baktı, Edward başını iki yana salladı. Bu kadarına dayanamayacaktım artık. Beni az da olsa zorlayan bir tekmeyle Jacob üstümde değildi, ve ben ağzıma gelen küfrü sayarak arkamı dönüp yürümeye başlamıştım, yoldan geçerken nasıl buraya uçtuğunu bilmediğim çantamı da aldım.

-Rosalie !

Ona önümü döndüm, acıyan bir bakışla konuştum. Ona acıyan bir bakışla.

-Her şeyi yap, Edward, her şeyi, ama sakın benimle Emmett’a değer vermemişim gibi konuşmaya cüret etme…

Tekrar arkamı dönüp yürümeye başladım.

-Rosalie !

-Benim burada işim çoktan bitmiş…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:11 pm

2. Bölüm: Ben geldim !

Rest çekip gidişimden beri yalnızca bir gün geçmişti. Tamı tamına bir gün, dört dakika. Ve bu bir gün dört dakika boyunca kafam bir saniye bile boş kalmamıştı, gözlerimse tam tersi olarak, bir kere bile anlamlı bakmamıştı. İşte, yine boş boş dışarıyı inceliyordum. Hareketsizliğim yanımdan gelen sesle bozuldu.

-Bir şey alır mıydınız, Ms ? Su, viski, herhangi bir şey ?

-Hayır, teşekkürler.

Hostes bir süre bana baktı, ardından kafasını sallayıp “İsterseniz haber verin.” tarzı bir şeyler homurdanarak gitti.

Tam iki saattir Alaska uçağındayım. Daha önümde üç saatlik yol var neredeyse, ve yanımda oturan tip homurdanıp duruyor. Bir uyu be kardeşim !

Kim bilir kaçıncı kez oraya gidince ne diyeceğimi düşündüm. Ve kim bilir kaçıncı kez nasıl bir tepkiyle karşılaşacağım aklıma geldi. Gözlerimi kapadım, bu arada yanımdakinin homurtuları arttıkça arttı. Bir süre sonra ise o homurtuların zamanla horultulara dönüştüklerini fark ettim.

Bana göre oldukça kısa bir süre sonra hostes tekrar yanımıza geldi, bizi uyandırmak için. Yanımdaki adam bir “Höğgh” sesiyle başını kaldırıp dünyaya dönerken ben gözlerimi kapalı tuttum.

-Ms-

-Teşekkürler.

-Pe..peki. , dedi ve gitti. Yanımdaki adam bana baktı ve bir homurtu daha koyuverdi.

Birkaç dakika sonra uçak iniyordu. Ondan birkaç dakika sonra da ben sürpriz yumurta gibi Denalilerin kapılarının önünde bitecektim. Uçağa binmeden önce aramıştım, ve mesaj bırakmamı söyleyen telefona “Geliyorum. Rose.” diye mırıldandıktan sonra kızmayacaklarını düşünüp kendimi rahatlatmaya çalışmıştım. Neden kızacaklardı ki !

Uçak indi, buz gibi olması gereken hava yüzüme çarptı, kar ayaklarımın altından ezilip gitti. Ve ben bir taksiye doğru gittim, taksici pis pis sırıtarak beni gideceğim yere bırakmak için arabasının kapısını açtı. Sertçe oturdum ve kapıyı çektim, cam şangırdayınca adam biraz korkmuş göründü. Ama gene de arada bir sinsi bakışlar atmadı değil.

-Nereye gidecektin ?

-Söyledim sanıyordum. , diye cevap verdim soğuk soğuk.

-Unutmuşumdur belki ?

-O zaman seni işten çıkartmak için elimden geleni yaparım. , dedim sakince, buz gibi bir sesle.

Bir sessizliğin ardından sağa döndü ve ben yine konuşmak zorunda kaldım.

-Sola dönecektin.

-Gelip siz kullanın isterseniz. , Siz’e Biz’e geçmişti, bu da bir aşamaydı.

-Düşünmüyor değilim.

O sırada araba durdu ve şoför yerinde değildi, benim kapım da açıktı.

-Buyurun.

Ona garip bir bakış attım, sonra ‘Seni salak’ anlamında gülüp başımı sallayarak şoför koltuğuna geçtim. Resmen kaskatı bir şekilde oturdu; onun beni on dakikada götüreceği yere üç dakikada gitmiştik. Arabadan inmeden önce dalga geçerek sordum.

-Ne kadar tutmuş ?

-Bo..boşver. , dedi, gözleri kocaman olmuştu.

Arabadan indim, kapıyı istediğimden sert çarptım, cam hafifçe çatırdadı ve çatladı. Adamdan boğuk bir ses çıktı ve ben yürürken yarım dakika boyunca hareket edemedi. Ardından telaşla yerini değiştirdi ve gaza basıp gitti.

Derin bir nefes aldım, ve tam kapının önünde durdum. Kapıyı çalmadım, gerek yoktu. Beş saniye sonra kapı aralandı, karşısındakinin kim olduğunu görünce de sonuna kadar açıldı.

-Rosalie !

-Selam, Kate.

Kate bir sıcakkanlılıkla bana sarılırken, içeriden başka bir ses geldi.

-Mesajını aldık. , dedi Tanya’nın oldukça ayırt edilebilir sesi.

Ardından sırayla Carmen, Eleazar ve İrina ortaya çıktılar. İrina bana tek kelimeyle pis bakıyordu.

-Hoş geldin, Rosalie. , diye seslendi Carmen, Eleazar yanındaydı. Tam teşekkür edecektim ki İrina lafı ağzıma tıktı.

-Nereden geldi aklına buraya gelmek ?

-Imm.. orada sıkılmaya başladım biraz da…

-Emmett nerede, Rosalie ? , diye sordu Tanya. “Edward, Esme nerede ?”

-Onlar gelmeyecekler. Ben tek gelmek istedim.

-Ama ned-

-Hoş geldin o zaman, canım. , dedi Carmen biraz daha yüksek bir sesle, ‘yeter’ anlamında.

Ne kadar kalacağımı bilmediğim evime ilk adımımı attım, ve kapı kapandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:18 pm

BU DA YENİ BÖLÜM YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. (: (;

3.Bölüm: Yine, yine gidiyorum.

Tanya’nın isyan dolu fısıltıları boş ve sessiz evde yankılanıyordu.

-Tanya, yaptığın çok saçma.

-Ama bir ay oldu, Carmen ! Bir ay !

-İsterse bir yıl kalabilir-

-Ah, hadi ama, Carmen !
, diye karıştı İrina’nın sesi.

Bu zamana kadar Tanya hep konuşan taraf olmuştu, İrina sessiz kalıyordu –zaten bakışları yetiyordu-. Ama bu sefer söz alma ihtiyacı duymuştu anlaşılan.

-Artık bu konuda bir şey duymak istemiyorum ! , dedi Carmen, noktayı koyarcasına. Kate’ten onaylayan bir homurtu yükseldi.

Tam Tanya ve İrina konuşacaklardı ki, Carmen onları yine susturdu.

-Artık sessiz protestondan vazgeç İrina, ben de Laurent için üzgünüm ama bu onların suçu değildi. Ve Tanya, sende ikiyüzlüyü oynamaktan vazgeç artık. Yüzüne gülüp, ardından gelip burada söylenmek çok kötü… Hadi bir alış-verişe çıkın. Kate ? Sen de gitsen iyi olur.

Anlaşılmıştı, buradaki sürem de çoktan dolmuştu, ama ben dolmak üzereydi demeyi tercih ediyordum…

Kate ve Tanya merdivenden indiler, Tanya her zamanki sahte neşesiyle, Kate’se daha içten bir şekilde gülümseyerek. Televizyon izliyormuşum gibi yaptım, onların geldiğini fark etmemişim gibi. Yemediler tabii ki, ama yemiş gibi yaptılar.

İğrenç bir alışveriş sonrası iğrenç bir gün daha geçti, ve ben her dakika eşyalarımı toplamayı düşünmeye başlamıştım…

Gidecek bir yerim olsa bir dakika değil, bir saniye daha durmazdım burada.. Ama.. nereye gidecektim de sorgusuz sualsiz, hoş karşılanacaktım ki ? Nereye gidecektim de rahatlayacaktım ki ? Nereye gidecektim de pis bakışlarla karşılaşmayacaktım ki ? Hiçbir yere…

Hiçbir yerde hoş karşılanmayacaktım, hiçbir yerde rahatlamayacaktım, hiçbir yerde içten bir gülümsemeyle, içten bir “Hoş geldin” alamayacaktım..

Ama… bunların hepsini sonlandırabilecek bir yer vardı. Tek bir yer. Ve benim de artık oraya gitmekten, bu durumu sonlandırmaktan başka çarem yoktu. Başka tek bir çarem bile yoktu.

Merdivenlerden olağandışı bir yavaşlıkla indim, kendimi olağan dışı hafif hissediyordum. Sanki bedenim, ruhum, her bir parçam bu aklımda gezinen düşünceyi 50 yıldır planlıyordu, bunu istiyordu, ama aklımı, vicdanımı ikna edemiyordu. Sanki ömrümün, her iki ömrümün başından beri bunu istiyordum..

Beyaz gökyüzü, beyaz yerler, beyaz insanlar ve evlerle uyum sağlayan beyaz salonun beyaz koltuklarının yanından geçtim, birazdan geleceğimi söyleyerek evi terk ettim. Ayrıntılı bir şekilde sesimi duyamayacaklarını hissettiğim bir anda yürümeyi kestim, ve parmaklarım numarayı tuşladı.

Bir kadın sesi duyuldu.

-…… [Reklam Yok. =P] Hava Yollarını tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Nasıl yardımcı olabilirim ?

-Yarın sabah için İtalya’ya bir bilet istiyorum.

-Peki…
, dedi kadın ve detayları sormaya başladı, cevapladım…

Eve doğru yürürken yanımdan geçen birkaç kişinin bakışlarını hissettim. Ancak o zaman üstümde palto türü bir şey olmadığını ve üşümem gerektiğini fark ettim, hatta buz gibi rüzgar her yüzüme çarptığında titremem, donmam gerektiğini..

Ama şu an aklımda yalnızca yarın sabah altıda bir İtalya uçağında olacağım vardı. Başka hiçbir şeye yer yoktu kafamda..

Kapıyı açıp içeri girdim dalgınca, ve tüm ev halkının bakışları otomatik olarak bana döndü. Hafifçe gülümseyip odama yollanırken bir fısıldamayla Kate olduğunu tahmin ettiğim birinin de arkamdan geldiğini fark ettim.

Ama ancak odama gelip arkamı döndüğümde konuştu.

-Kimle konuştun ? , Oldukça kısık bir sesle söylemişti, sanki bir faydası olacakmış gibi, sanki aşağıdakiler böylece duymayacaklarmış gibi, ya da sanki o aşağı indiğinde herkese anlatmayacakmış gibi… Derin bir nefes aldım.

-Yarın gidiyorum.

-Nereye gidiyorsun ?
, Sessiz konuşmayı falan unutmuştu, hatta bağırdı desek yeriydi. Alttan bir takım sesler geldi, Kate biraz pişman olarak yerinde huzursuzca kıpırdandı, ama pişmanlık anında yerini tekrar şaşkınlık, kızgınlık ve kandırılmışlığa bıraktı.

-Ne zaman söylemeyi planlıyordun, Rosalie ?! Oraya vardığında mı ? Hem nereye gidiyormuşsun ?

-Imm İrlanda’ya da bir uğrayayım dedim..
, diye anında attım ortaya yalanı. Bana başını yana eğip baktı. Uzun uzun baktıktan sonra ise sordu.

-Nasıl gideceksin ?

-Uçakla.
, sesim soru sorar gibi çıkmıştı resmen.

-Hmm… peki o uçağa bizsiz gideceğini düşünmedin, değil mi ?

-Aslında, düşündüm-

-Tamam o zaman ! Saat kaçta ?


Omuzlarımı düşürdüm ve ilk planımın bir saçmalıktan ibaret olduğunu fark ettim.

-Sabah yedide kalkıyor..

Kate kafasını salladı, bana bir pis bakış daha attı ve merdivenin sonunda onu karşılayan Tanya ile salona yöneldi..

Yarın onları nasıl kandıracaktım ben altıdaki İtalya uçağına binerken, yedideki İrlanda uçağına biniyorum diye ?!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ayLax
Kurt
ayLax


Mesaj Sayısı : 590
Vampir Gücü : 743
Rep Puanı : 4
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Malatya

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 1:35 pm

anaeeeaaaaammmm intihar etmeye mi gidiyo Shocked affraid Shocked
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 3:36 pm

Eheee afro
Siz görün bakın noolucakk xD lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Allstar01
Admin
Admin
Allstar01


Mesaj Sayısı : 1077
Vampir Gücü : 1353
Rep Puanı : 7
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : ßursa

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 6:19 pm

Bence volturiler'e karışcak lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 6:21 pm

Hmm.. o da olabilirmiş aslında Senaaa lol! lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Allstar01
Admin
Admin
Allstar01


Mesaj Sayısı : 1077
Vampir Gücü : 1353
Rep Puanı : 7
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : ßursa

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 6:59 pm

Hımm lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:59 pm

Ciddi anlamda çöktüm şu anda...
2 tane mi yorum qelecek ?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 11:41 pm

süperya cidden çok beğendim bir an önce yeni bölüm lütfennnn çok mrk ediorm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:01 am

Çok tşk ederim canımm I love you lol!
Ama 3 yorumla yeni bölüm... Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:02 am

koy canım koy sen daha kmler gelirr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:05 am

Dur 2 yorum daha qelsin de ekliyim madem. xD
elimde yok hem daha. Laughing
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:06 am

tamam o zaman hemen 2 yorum daha glsnn Very Happy:D:D millet yrm yapnnn :d haha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:07 am

Ahaha lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paramore
İnsan
paramore


Mesaj Sayısı : 92
Vampir Gücü : 115
Rep Puanı : 3
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 32
Nerden : safranbolu

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:29 am

yeni bölüm yok mu???
yeni bölüm gelsin...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 12:30 am

Yeni bölüm yeni yorum beklemekte. xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 1:12 am

geriye 1 kişi kaldıı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 3:40 pm

Olmaz amaaa
Ben "yeni" ve "bölüm" kelimelerinden oluşan yorumları kabul etmemmm xD
"yazar kendi çapında sevinsin de 'hani bölüm' yazayım" zihniyeti içinde olmadığını nirden bilicem ? xD
Hala 2 yorum var lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 7:37 pm

yaa hayır ama 1 kişi daha beğendiişte geriye 1 kişi kaldı anlaşma anlaşmadır Very Happy lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 16, 2009 4:41 am

Ahaha hayır haıyr 2 kii en azz xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 16, 2009 4:46 am

tamam tamam öyle olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 16, 2009 5:13 am

Bezdirdim seni xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 16, 2009 5:15 am

hahaha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 6:54 pm

Bak bırak 1i hiç yorum gelmedi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 8:35 pm

bekle ben hala bekliyorum ve senin kadar şanslı bile değilim bende oturup ağlıyım o zaman yani :S bekle yaparlar sen yeni bölüm koy ki ilgi çeksn canım benimmm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 8:36 pm

Tamam cane yazıp koyucam xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 8:40 pm

tamam canım bekliormmm yaz koy sen
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Kas. 17, 2009 8:09 pm

Yeni bölümü koyuyorum, hem de Ayrılık Vakti 'Destanı'nın (=P) gelmiş geçmiş 2. veya 3.en uzun bölümünü koyuyorum, bu hasta halimde. 2 ayın sonunda, yeni bölüm koyuyorum. Ve yorum gelmezse, onu da bırakıyorum Wink =)

Keyifli okumalar. .)


[ Tıkandığım yerde elinde pompasıyla ufukta görünen Aslı’ma öpçükler, teşkürler. lol! ]

4.Bölüm: Üzgünüm..

Eşyalarımı topluyordum. Yaklaşık dört saattir. Bir insandan daha yavaş hareket edebileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi, ama birazcık daha yavaşlarsam bir salyangoz beni sollayıp geçecekti.

Ayak sesleri duydum; biri yukarı çıkıyordu. Ve sesleri tekrar duydum; biri kapımdan yalnızca beş adım ötedeydi. İki adım daha attı ve, bekledi. Elimdekini yavaşça bırakıp hiç acele etmeden odanın diğer ucuna yürüdüm, dolabın kapağını kapattım ve yatağa oturduktan sonra seslendim.

-Girebilirsin, Kate.

Kapım hafifçe aralandı, ve tepeden topuz şeklinde toplanmış siyah, düz saçlarıyla Kate içeri adımını attı. Ben dolabın kabartmalarıyla ilgilenirken yanıma geldi, ve o da yatağa oturdu.

-Gidiyorsun, ha ?

Cevap vermek için ona dönmedim, gözlerinin içine bakmaya yüzüm yoktu..

-Evet.

Başını aşağı yukarı salladığını gördüm yavaşça, göz ucuyla.

-İrlanda… ,

Ben de salladım aynı şekilde başımı, ama çok daha hızlı bir şekilde.

-Siobhan’a selamlarımı iletmeyi unutma.

-Tabii.

Hala istikrarla dolap kabartmalarına bakmakta olan yüzümü kendine çevirdi, gözlerinde gerçek anlamlar vardı. Sanki yalan söylediğimi biliyormuş gibi.. Ya da söylemeyeceğimden eminmiş gibi.. Sonra gülümsedi ve ayağa kalktı.

-Gitmeden önce avlanmaya gideceğiz, ve sen de bizimle geleceksin. , dedi direkt, lafı hiç dolandırmadan.

-Aslında gerek yok… Siz gidin…

-Saçmalama, Rose.

-Gerçekten ! Ben kısa süre önce çıkmıştım, hiç ihtiyacım yok. Hem, kısa bir süreliğine kendimi tutabilirim, sanırım. , dedim ve sırıttım. Bu şans insanın ayağına her an gelmezdi -bir vampirin ayağına da- , tepilmemesi gerekirdi. Onlar avdayken ben evden çıkabilirdim, ama onlarla avdayken kaçmam imkansız gibiydi !

-İyi de, riske girmeye ne gerek var ? Sen gel beni dinle, kendini tehlikeye sokacak pozisyonlara düşürme. Sabah beş gibi gidersek yediye hayli hayli yetişirsin, sonuçta altıda orada olman gerek, değil mi ?

-Evet, ama-

-O zaman, konu kapanmıştır !

-Ama Kate-

-İtiraz yok, yarın sabah beşte avlanmaya gidiyoruz ve sen de bizimle geliyorsun, Rosalie, o kadar ! Kendini hazırla şimdiden. , dedi ve cici cici sırıtıp arkasını döndü, kapıyı hızlıca açtı, çıktı ve kapıyı kapadı.

Derin bir nefes verip doğruldum. Ne yapacaktım şimdi ! Nasıl kandıracaktım onları ? Nasıl… Ama hayır. Nasıl gözlerinin içine baka baka yalan söylediysem, aynen öyle bir yalan daha uydurmam gerekse bile bunu becermeliydim. Ne yapmam gerekirse yapacaktım…


Saat dört olmuştu, sıkıntıdan patlamak üzereydim, konusunu hatırlamadığım bir kitap okuyordum ve hala bir kaçış planı düşünmemiştim…

Saat dört buçuk olmuştu, ben odamda volta atmaktan başka bir iş yapamıyordum… Hala beni idare edebilecek bir kaçış planı düşünüyordum..

Saat beşe çeyrek varken aşağı indim, odamda kalmak artık dayanılmaz olmaya başlamıştı. Her şeyin hazır olması için bavulları da hazır bir şekilde aşağıya indirmeye karar vermiştim ayrıca..

-Çıkalım mı ? , diye bir ses yükseldi yan odadan. Cevap vermedim, vermeme gerek de yoktu zaten. Evet desem çıkacaktık, hayır desem.. yine çıkacaktık. Ben etkisiz elemanken neden soru sorma gereği duymuşlardı ki ? Sesin sahibinin varlığını yanımda hissettim.

-Hazır mısın, Rosalie ? , diye sordu Carmen, arkasından Irina göründü, onun arkasından Tanya, onun arkasından da Eleazar ve onun arkasından da Kate. ‘Sülalecek Avlanma Saati’ başlamıştı galiba.

-Hazırım. , dedim ve gülümsedim. Hazırdık işte. Ya da onlar hazırdı, ben ne avlanmaya ne de yeni bir yalan söylemeye hazırdım.. Kendimden kurtulmak için gideceğim yere giderken, avlansam ne fark edecekti ki !...

Evden çıktık, gideceğimiz yere doğru koşmaya başladık. Eleazar başı çekiyordu, biz takip ediyorduk ve en sonunda ormanda, etrafımızın hayvanlarla çevrili olduğu bir noktada, durduk. Benim burnum biraz ilerimizden geçen bir geyik sürüsünün peşinden gitmek istedi, ama böyle isteyen tek benimki değildi.. Ve o an aklıma geldi: nasıl kaçacağımı bulmuştum..

Tanya sola, Kate ve İrina birbirleriyle yarışarak sağa doğru koşmaya başlarken ben sanki ne tarafa gitsem karnımı daha çok ve daha çabuk doyururum, diye düşünür gibi yaptım. Carmen şöyle bir bakış atıp Tanya’nın gittiği yöne doğru koşmaya başlarken Eleazar da tam ters yöne doğru koştu. Ben ise öylece ortada kalmıştım, en azından artık kimsenin umurunda olmadığımı biliyordum..

Geldiğimiz yönde koşmaya başladım, ormanın biraz dışından gidiyordum herhangi biriyle karşılaşmamak için. Sonunda yolu yarıladığımda yalnızca bir dakika geçmişti. Kapıyı zorlamamam gerekiyordu, çok fazla şüphe uyandırıcı olurdu. Ne diyordum ben ! Salaklaşma, Rosalie. Şu an yeterince şüphe uyandırıyor olabilirsin zaten..

Şansıma, havaya inat cam açıktı. Kafamı şöyle bir uzattım ve eşyalarımın merdivenin önünde bıraktığım gibi durduklarını gördüm. Çevik bir şekilde içeri girdim, çantalarımı aldım, krem renkli giriş salonuna son kez bakıp kapıyı açtım ve serin hava yüzümü yaladı. Son bir nefes aldım ve havaalanına doğru koşmaya başladım.. İnsanların arasında insanüstü bir hızla koşmanın saçmalığınıysa bir motosikletliyi solladıktan sonra fark ettim.. Hemen durdurdum kendimi, ve ormana yakın bir yerde bindiği için motosikletliye hafifçe saydırdıktan sonra normal bir şekilde yürümeye başladım. Şöyle bir arkama baktım, motosiklet sağa çekilmişti, onu sürmekte olan gençse yere oturmuş, meditasyon yapmaya hazırlanıyor gibi görünüyordu.. Sanırım en yakın karakola gidip konuşmakla, hiçbir şey anlatmamkm arasında gidip geliyordu. Sonuçta en yakın karakoldan en yakın akıl hastanesine gönderilme ihtimali vardı… Zavallının yüreğine indirmiştim galiba !

Tam o sırada gelmekte olan bir taksiye doğru normal bir hızda koşturdum, çevirdiğim taksideki adam bir şeyler anlamasın diye çantalarımı bagaja attım ve arka koltuğa geçtim. Nefes nefese kalmışım gibi yaparak bir dakika kadar oturdum. Adam en son dikiz aynasından dik dik bana bakmaya başlamıştı.

-Havaalanına mı, Madam ?

-Matmazel. , diye düzelttikten sonra şoförün tahminini onaylarcasına bir ses çıkardım. Tekrar bana baktı ve gaza basıp yola koyuldu. Beş dakika sonra en sağda –Amerika’nın tersine burada en yavaş şerit sağdı- 60’la gidiyorduk, ve yolun ancak dörtte birini alabilmiştik. Koşsam, şu an peşimden polisler kovalıyor olsa da havaalanında bavullarımı uçağa yerleştiriyor olabilirdim..!

-Daha hızlı gidemez misiniz ? , dedim yola çıktıktan yaklaşık on dakika sonra. Ne kadar sinirlendiğim sesimden anlaşılabiliyordu. Adam seyrelmiş ve beyazlaşmaya başlamış saçlarını kaşıyıp, bozuk İngiliz aksanıyla homurdandı.

Ve 70’le giden her arabayı sollayarak, bu külüstür taksiyle yolları hızla katetmeye başladık… Başımı camdan dışarı çevirdim ve hızla esen rüzgarın sesini duyarak, hızlı hızlı bir görünüp bir yok olan karları izlemeye başladım. Parmaklarımla camda rahatsız edici bir ses çıkarmaya başlamıştık ki, adam taksiyi birden durdurdu. Gereksiz bir şekilde bağırdı.

-Geldik !

Ona tuhaf tuhaf baktım. Ardından çantamdan cüzdanımı çıkartırken sordum.

-Ne kadar ?


***

Sonunda büyük uçağın birinci sınıf bölümündeki rahat koltuklarda oturuyordum, yarım saat sonra kalkacaktı uçak. İçimden daha erken havalanabilmesini diledim…

Sanki Tanrı dileğimi duymuştu ! Sanki Tanrı bu dünyadan daha çabuk ayrılmamı istiyordu ! Sanki bulunuşumun her dakikası yalnız bana değil, herkese zarardı ! Sanki-

-Merhaba ! , Yanıma benimle hemen hemen aynı tene sahip, fakat çok dost canlısı bir kız oturmuştu. “Ben Susan.” Gülümsüyordu.

-Rosalie , dedim, gayet soğuk ve iki saniyelik bir gülümsemeyle. Gülümsemesi tekler gibi oldu. Ama yılmamıştı.

-Rosalie… Ne kadar garip bir isim ! Büyükannenin ismi falan mıydı ?

-Hayır.

-Hmmm… Peki. Buralı mısın ? , diye sordu rahat, derin bir nefes alıp etrafını hızlıca süzerek.

-Hayır.

-Gerçekten mi ! Tenin ne kadar da beyaz… Nerelisin peki ? Ah, dur ! ben tahmin edeceğim… Hmm… İ-

-New York.

-Oh. Imm, evet. Ben de öyle söyleyecektim. , dedi, beni tekrar şöyle bir süzerek.

Sonra sessizliğe gömüldü. Ben de koltuğuma gömüldüm. Gömülüp içinde kaybolmayı istedim, fark edilemez olmayı, var olmamayı. Neyse ki bu dileğim kısa süre içinde oldukça gerçek olacaktı…

Sabahın erken saati olması nedeniyle kız kısa süre içinde uykuya daldı, ona şöyle bir bakış attıktan sonra ben de gözlerimi kapadım. Ama hemen açtım. Buna dayanamıyordum ! Her gözümü kapayışımda, bir saliseden bile kısa bir süre de olsa anılarım gözümün önünde canlanıyordu. Ve ben buna katlanamıyordum ! Bu anıların birkaç saat sonra ebediyen yok olacağını bilmek, beni kahrediyordu ! Ben ne yapıyordum ? Hangi lanet akla hizmet yapıyordum ? Bu kadar bencil miydim cidden ?

Huzur içinde uykuya dalmış Susan’a döndüm tekrar. Yanakları hafifçe pembeleşmeye başlamıştı, koyu çikolata rengi saçları bembeyaz teniyle mükemmel bir tezat oluşturuyordu. Çok hafifçe rimel sürülmüş uzun kirpikleri ince kaşlarının tersine daha açık renkliydi, rimeli siyah olmasına rağmen.. Uykusunda mor ojeli uzun parmaklarını kaldırarak burnunu kaşıdı ve mırıldandı: “Geliyorum…”

Hafifçe gülümsedim. Memleketinden –büyük ihtimalle burası onun memleketiydi- ayrılmasının nedeni rüyasında gördüklerini ziyarete gidiyor olması mıydı acaba ? Bu arada tekrar bir kelime döküldü kızın ağzından:

-Vera…

O an gülümsemem soldu ve ani bir şok ifadesi yüzüme otururken, sanki elektrik çarpmış gibi anılar hızla gözümün önünden geçti, insan anılarım.. O an ağlayabilmeyi istedim, hıçkıra hıçkıra, göz yaşı dökerek… Evet, bu kadar bencildim..

Dudaklarımı ısırarak camdan dışarıyı izlemeye başladım, gözümü kapayacak cesaretim yoktu. O an Susan’ın uyanıp dır dır konuşmasını diledim, benim aklımı karıştırmasını. Öndeki adam yanındakine saati sordu, cevaba göre, bu ikinci, iğrenç yaşamımı sonlandırmama yalnızca iki saat kalmıştı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Kas. 17, 2009 8:26 pm

aman tanrım çatlıyorum devam devammmm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Kas. 17, 2009 8:46 pm

Ay ay ay çok teşekkürler sadık okuyucum benimm hihi hihi
Devamını en kısa zamnada yazmak istiyorum çünkü en heyecanlı yerlere geliyoruz kırocuk =P
Sağol Eylüllcm kalp
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Kas. 17, 2009 10:07 pm

aynen aynen Very Happy:D:D:D aşırı heyecanlandımmm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. Empty
MesajKonu: Geri: ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..   ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm..  Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi.. I_icon_minitimeSalı Kas. 17, 2009 10:11 pm

Ehehe lol! lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ---> MAVİ AY!!! {Renesmee ve Jacob) JACOB'IN GÖZÜNDEN BÖLÜMLER!!! =) yeni bölüm geldi bayanlar baylar..xD
» EmSally..* [ Dolunay ~ ] 2. Sezon ßaşladı ~
» ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]
» !!...HaYal mi GeRçeK mi...!! (!!!...27.Bölüm Sezon Finali...!!!)
» imkansız aşkım<3 7.bölüm geldi böcükler :)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight Türkiye Fan Forumu :: Twilight :: Hayran Hikayeleri-
Buraya geçin: