Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Twilight Türkiye Fan Forumu
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:47 pm

Evvet canım arkadaşlarımm, iştee upuzuuuun bir aradan sonra, yeppppyeni bir senaryoyla karşınızdayımm lol!

Sizden tek bir ricam var; okuyan yorumunu esirgemesin. Wink

Şimdii... Bilgilendirme... -Formalite - Laughing
1- Bu hikaye Alice'in ağzından yazıldı.
2- Genelde Alice-Jasper ilişkisi üzerine kurulu bir fan fiction.
3- Tema ikilinin Cullen'ları bulması üzerine.
4- Diğer hikayemden daha uzun bölümlerle karşınızda -önsöz hariç- olacak, yorum sayısına göre elbet.
5- Önsöz -şimdi eklediğim üzre-, ve ilk üç bölüm hazır olarak elimde, planım 5. bölümün final bölümü olması, elbette bu sayı uzayabilir.
6- Konuşmalar pembe renkli olacak. x)

Umarım beğenirsiniz !!!


~Önsöz~

Uyumadan, uyuyamadan geçen bir gece daha… Güneş doğmak üzere… Jasper hala avdan dönmedi.. Ama ona güveniyorum. Her ne kadar bu işe hala alışamamış olsa da, çok yakında bunu da tamamen başaracağına inanıyorum. Çok dayanıklı o, 2 yıl önce onu bulduğumda anlamıştım. Genelde yalnız bırakmazdım onu, ne olur ne olmaz diye, ama son 1,5 aydır cidden insan kokusunun bile gelmediği bir yerde kalıyoruz.

Ah, işte sesler duyuyorum, yaklaşmış olmalı.. Onu kapıda karşılayacağım bu kez, bana hemen anlatması gerekecek her şeyi ! Kaçışı yok !

Bu arada son zamanlarda çok tuhaf şeyler olmaya başladı. Yani… tuhaf şeyler.. Jasper’ı bulduğumdan beri olmayan şeyler..
Yürüyorum, belki de sadece oturup müzik dinliyorum; birden her şey kararıyor; insan mı, vampir mi olduğunu bilmediğim , geçmişten mi gelecekten mi geldikleri hakkında en ufak fikrim olmadığı varlıklar görüyorum. Ve beni en sinir eden şey ise: nedenini bilmiyorum.
Bu insanlar kim olabilir ki ?
Ve bunun artık bir son bulması gerek, değil mi ?

İşte, merdivenin son basamağına kadar bir kuğu misali inmişken, ortalık yeniden kararıyor. Birkaç adım ötemdeki kapı gözden kayboluyor, tırabzanın süslü başı elimin altından kayıp gidiyor ve sarışın bir kız saçlarını savurarak, karanlığın içinde çınlayan, şen bir kahkahayla önümden geçiyor. Derken, oldukça tanıdık, endişeli bir ses beni kendi dünyama döndürüyor, karanlığın içindeki silik suretiyle sarı saçlı kızı geride bırakıyor. Karanlıktan kurtulmak için gözlerimi kırpıyorum, etrafıma hızla göz gezdiriyorum.. Merdivenin son basamağına çökmüşüm, Jasper gelmiş ve kapıyı kapamayı bile düşünmeden benim yanıma koşmuş...

Ben farkında olmadan, ağzımdan birkaç kelime çıkıyor.

“Jasper, gidelim buradan.”

...


En son CuLLe[n]isan tarafından Perş. Eyl. 17, 2009 11:25 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:49 pm

1.Bölüm: Nedensiz Görüntüler | *

Pat… Pat… Pat…
Dışarıda yağmur çiseliyordu. Havanın dondurucu soğuk olduğunu tahmin ediyordum, ama ben hissedemiyordum. Uzaktan, arabaların donmuş karla kayganlaşmış yüzeye sürtünen tekerleklerinin sesini duyuyordum. [-Cümleye bak be ! xD-] Aşağıdan televizyonun sesi geliyordu; haber spikeri birbirinden anlamsız bir sürü konu üzerine çok ünlü bir politikacı ile tartışıyordu.

Pat. Pat. Pat…
Yağmur hızlanmaya başlamıştı. Gözlerimi açmadan, ellerimin yerini değiştirmeden, herhangi bir yerimi kaşıma ihtiyacı duymadığım için yaklaşık otuz beş dakikadır pozisyonumu bozmadan, boş yatakta sırt üstü yatmaya devam ettim. Beni gören ölmüş sanabilirdi, şu an bir ölüden pek bir farkım da yoktu zaten. Gelip nabzımı kontrol edense kesinlikle bayılmış sanırdı.

Pat, pat , pat, pat, pat…
Yağmur sağanağa dönüşmeye başlarken aşağıdan uzun adımların sesi duyuldu ve televizyondaki spikerin histerik bir şekilde yükselmeye başlayan sesi yerini daha ilk cümlesinden bol küfürlü bir rap parçasına bıraktı. Şarkının gidişatı iyice kötüye giderken adamın sesi kesildi ve çok huzurlu bir kadın sesi kuşlar hakkında bilgiler vermeye başladı. Ardından fazlasıyla kısık sesli bir homurtu ve çok heyecanlı bir beysbol maçını anlatan çok heyecanlı, hatta komik sayılabilecek bir şekilde bağıran, bir spiker cümleleri birbirine katarak konuşmaya başladı. Jasper eskisinden daha yüksek bir sesle homurdandı ve bir vızt sesiyle eski televizyon sessizliğe gömüldü.

Yaklaşan adımların sesini duyuyordum, ama gözümü kapalı tutmaya devam ettim. Jasper oldukça yavaş bir şekilde merdivenleri çıkıyordu. Elinde bir bıçak tutsa ve arkada duruma uygun bir fon müziği olsa korku filmlerinden fırlamış bir sahnenin amatör bir canlandırmasını yapabilirdi aslında.. Tanrım, neler düşünüyordum ben ?

Jasper usulca kapıyı araladı ve dört saniye boyunca, –tahminimce- bana baktı. Gözümü hala açmamıştım. Ama elimi hafifçe kaldırdım ve avcum açık olacak şekilde yanıma koydum yavaşça. Bir saniyeden daha az bir süre daha durdu, ardından yanıma gelmeye karar vermiş olmalıydı ki kapıyı biraz daha açıp yatağa doğru yaklaştı. Yanıma oturdu ve elini açık duran elimin üstüne koydu. Gözlerimi ne kadar kapalı tutabileceğim üzerine bir anlaşmaya girmişim gibi aynen yatmaya devam ettim, ama parmaklarımı onunkilerin arasından geçirdim ve elini sıktım. Hemen karşılık verdi tabii; o da benimkini sıktı.

Ardından, o rahatlatıcı sesiyle, usulca mırıldandı.

“Alice ?”

“Hmm ?”

“1 aydır buradayız.”

“Hmm ?” Ağzımı açmamaya da yemin etmiştim galiba da fark etmemiştim.

“Ve sen hiç avlanmadın.”

“Hmm.”

“Alice ?

“Hmm ?”

“Alice, hayatım, imkansız ama, sen bir şekilde hafızanı mı kaybettin ? Veya sözcük dağarcığını ?”

“Hmm,” dedim, ama gülümsemekten alamadım kendimi. Bu arada Jasper yanıma uzanmıştı, ellerimiz de aramızdaydı. Bana dönük şekilde yattığını hissediyordum, ben de tam ona dönecektim ki, birden bire Jasper’ın elini tutamaz oldum. Bu sefer tek bir gece lambasıyla aydınlanmış odanın da gözümü kapayınca verdiği karanlıktan kurtulup bütün duvarları beyaz üstüne mavi desenli olan oldukça aydınlık bir ev gördüm, daha doğrusu bir oda. Her şey çok netti, bir grup insan bir şey üzerine tartışıyorlardı.. Sesleri gittikçe arttı ve duyabileceğim bir yüksekliğe geldi, ilk başta bir vızıltıdan ibaretti. Bir yere gitme hakkında tartışıyorlardı.. Çok kararsızlardı. Hepsinin lideri gibi görünen ayağa kalktı ve yarı kızgın bir sesle konuşmaya başladı.

“Eğer şimdi karar vermezsek yarın Alaska’ya gidiyoruz !”

Sarışın güzel kız anında homurdanarak karşı çıktı, ama bronz saçlı oğlan ondan kat be kat önce ve sesli davranmıştı. O da ayağa kalktı ve “Kesinlikle Hayır !” dedi tıslarcasına.

Sarışının yanındaki iri çocuk sıkılmışçasına esnedi –demek ki vampir değillerdi- ve o da ayağa kalkıp diğer ikisinin yanına gitti, bronz saçlıyı neredeyse hafif bir dokunuşla oturttu, diğerine de aynısını yaparken “Sakinleşip normal bir karar verelim bence.” diye öneride bulundu.. –Böyle oturtabildiyse insan da değildi o zaman !- O an hiç konuşmamış olan kadın konuşmaya başladı.

“Buldum ! Buldum !” Hepsi ona döndü ama sesler azalmaya başlamıştı. Ve kadın konuşmaya başladığında ben yalnızca Jasper’ın sesini duyabiliyordum. Dehşete düşmüş ama kararlı sesini.

“Alice !?” O an gözlerimin açık olduğunu fark ettim. Görmeye başladığımdan beri kapalı tutma yeminimi bozmuş muydum yoksa ?

“Jas-Jasper..” diye kekeledim, hala boş boş karşıya baktığımı bildiğim halde.

“Alice !” Ses tonu anında değişmiş, fazlasıyla rahatlamış bir hal almıştı. Gözlerim hala boş bakarken ona çevirdim başımı. Alnının ortasında çok çok hafif bir kırışıklık vardı, onu daha da yakışıklı gösteren bir karışıklık, ama endişeyle oluşmuş bir kırışıklık. Eğildi ve hafifçe öptü dudaklarımdan. Hala endişeli bir şekilde beni süzüyordu.

“Bu sefer bir şeyler sayıkladın.. Alaska, insan, vampir, güçlü… Alice, iyisin, değil mi ?”

“Evet.. evet, iyiyim.”

“Ne gördün ?”

“Bilmiyorum, Jasper.. Yine aynı şeyler.. Bu sefer bir yere gitmek konusunda tartışıyorlardı. Tam nereye gideceklerini söyleyeceklerdi ki ben… ben… ben…” İşte buydu ! Bulmuştum ! Jasper’ı gördüğüm gibi onları da görüyordum, çünkü onlar da gelecekteydi. Yani gelecekte onları bulacaktım. Bulmam gerekiyordu. Ama… ama nerede ?

Bu arada yataktan fırlayıp kalkmıştım. Jasper’ın iyice delirmiş sesi umurumda değildi şu an, duymuyordum bile diyebilirdim.. En sonunda ben odada volta atmaya başlarken iki uzun adımla yanıma geldi ve kollarımdan tutup beni hafifçe havaya kaldırdı, ayaklarım yerden kesilmişti. Üç saniyeliğine. Yere indiğimde ellerimi çırptım ve sevimli sevimli, aslında delirmiş gibi, sırıttım.

Zavallı Jasper’ın kafasını iyice karıştırmıştım, farkındaydım. Ama şu an açıklayacak vaktim yoktu. Kafam çok hızlı çalışıyordu. Aslında, istemediğim kadar hızlı çalışıyordu…. Bir an umutlanır gibi olmuştum, ama şimdi gerçek üstüme resmen çökmüştü.. Tamam, neden hep onları gördüğümü anlamıştım –nasıl olduğunu hala anlamış olmasam da- ama nerede, nasıl bulacaktım ki ben onları ?

Birden tekrar somurtmaya başlamıştım. Alt-üst olmuş Jasper’ı göz ucuyla görerek, ayaklarımı sürüye sürüye yatağa ilerledim ve kendimi ayakucuna atıverdim. Tabii acı bir çatırtı da geldi bu arada yataktan.

“Oof of !”

“Alice, neler olduğunu anlatacak mısın artık ?!” Sabırsız sevgilim benim !

Kendimi arkaya bıraktım ve bacaklarım ucundan sarkacak şekilde yatakta öylece yatmaya başladım. Bir de bacaklarımı sallamaya başlayınca Jasper çok derin bir iç çekişle yanıma uzandı. Başımı kendine çevirdi ve halime resmen güldü.. Eh, neye benziyordum acaba.. İstediği çikolata alınmamış küçük bir çocuk mu ? Yoksa lunapark hayaliyle kandırılmış ve dişçiye götürülmüş bir başka küçük çocuk mu ? Of ! Evet, benim de çikolatamı almışlardı işte elimden.

Jasper’a döndüm ve olayı özetledim.

“Onları bulmam gerek.”

“Ne ?”

İstemeden gözlerimi devirdim. “Gördüklerimi. O insanları. Ya da vampirleri. Her neyse, onları bulmam gerek. “

“Hmm.. Nasıl bulmayı düşünüyorsun peki ?” diye sordu akıllı Jasper.

“Hiçbir fikrim yok..!” diye mırıldandım ve sonra benim bile bir şey anlamadığım şeyler homurdandım. Evet, tam “çikolatasını geri isteyen çocuk mod”daydım.

O sırada bir çift el beni ayağa kaldırdı. Daha doğrusu önce oturttu, hala yüzümün değişmediğini görünce de hafifçe gülüp ayağa kaldırdı. Şimdi kollarımı da göğüs hizasında birleşmiştim, çok komik göründüğüme emindim. Ama ne yapabilirdim ? Ben de tepkimi böyle gösteriyordum işte.. O sırada Jasper çok hafifçe kulağıma doğru fısıldadı.

“Hadi biraz avlanalım, sonra da gidelim buradan.”

Sinir bozucu tavrımı unuttum ve şaşkın bakışlarla Jasper’a döndüm. “Ne ? Niye gidiyoruz ? Daha 1 ay oldu. En az 3 ay kalmıyor muyduk bir yerde ?”

Soru bombardımanına tutulan Jasper bir saniye kadar durdu, ardından çok mantıklı bir şekilde konuştu. “Eğer onları bulmak istiyorsan daha çok gezmen gerekmez mi ?”

Kafamı hafifçe yana eğip birkaç saniye düşündüm. Tabii ki haklıydı. Hem onlar da bir yüzyıl tek bir yerde kalmıyorlardı ki. O an canımı yakan bir yanma hissettim boğazımda. Alarm !

“Hadi gidelim. Ama en büyük ayı benim !”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:50 pm

2.Bölüm: Yeni Ev | *

Jasper en büyük ayıyı bana bırakmadı. Biliyordum zaten ! Avdan döndüğümüzden beri dudaklarımı büküp ona tavır yapmıştım. O ise bakışlarımı yakaladığında yalnızca sırıtıyordu..! Arrgh !

“Alice, bunu alıyor musun ?” diye sordu Jasper kıpkırmızı bir mini-eteği elinde tutarak, ben toplamayı reddettiğim için bütün eşyaları o toparlıyordu. Yazık, diyebilirdim, bunu hak etmeseydi !

“Hımphf.”

“Bu evet mi demek, hayır mı demek ?”

“…” Omuz silkmekle yetinmiştim.

“Eh, alayım bari.” dedi ukala bir tavırla. Homurdandım.

“Bir hafta bana ayı yüzünden kızmaya devam edeceksin.” Bu bir soru değildi. Bravo ! Ona dönüp pis bir bakış attım ve “Afferiiim” der gibi ellerimi çırptım, alkışladım küçük bir bebekmiş de bana “Alice” diyebilmiş gibi. Gözlerini devirdi ve kafamın üstünden kucağıma bir şey uçtu. Biraz bakınca bunun orta boy bir oyuncak ayı olduğunu fark ettim, hemen Jasper’a döndüm. Yüzünde büyük bir sırıtışla bana bakıyordu.

“Bak; ayı. Affedildim mi ?”

“Sanmıyorum.” dedim tekrar önüme dönerken. Elinde bu sefer de yeşil bir gömlekçikle yanıma geldi ve yüzümü zorla kendisine çevirdi. Ona en pis bakışlarımla baktım.

“Aah, Alice, ah !”

“O benim olmalıydı ! Benim hakkımdı ! Hem ilk ben görmüştüm onu…” diye ekledim bana sırıta sırıta bakınca. Elimdeki ayıyı aldı, yüzüme doğru salladı.

“Al. Bunu yiyebilirsin. Altı üstü 5 katı küçük.”

“Ha, ha.” dedim, ayıyı kafasına doğru ittirerek ve fırlayıp ayağa kalktım. Odanın kapısına doğru yürümeye başladım.

“Nereye gidiyorsun ?”

“Aşağı.” Hafifçe güldüğünü duydum, ama bozuntuya vermedim.

“Aşağıda ne yapacaksın ?”

“Imm.. seni niye ilgilendiriyor ?!” Ona dönüp ellerimi belime koyarak söylemiştim bunu.

“Hmm… bakalım neden ilgilendiriyor..” dedi çok filozof bir tavırla, elindeki ayıyı ve yeşil gömleği yatağın üzerine attı ve bana doğru yürümeye başladı. Bakışlarımı büyük bir istikrarla başka tarafta tuttum, ellerimi de belimde. Ama sonra tehlikenin farkına vardım ve ona baktım. Sırıtarak bana bakıyordu. Kendimi toparlayıp meydan okudum.

İlgilendirmiyor.

“Sen çok kaşındın ama..” Ve o harekete geçmeden önce ben arkamı dönüp koşmaya başlamıştım bile. Uçarcasına alt kata indim, her an kırılabilecek bibloların arkasına gizlendim.

“Evi yıkmak istemezsin, değil mi ?”

“Hmm..” Anlaşılan evi çoktan gözden çıkarmıştı bile. Tekrar koşmaya başladım, bu sefer mutfağa doğru gittim. Jasper da arkamdan koşturuyordu. Mutfaktan oturma odasına açılan kapıyı açtım ve bir koltuğun yanına koştum hemen.

“Bak fırlatırım..!”

“Hadi canım.” dedi çok çarpıcı ama aynı zamanda alaylı bir sesle; o çıkarmış olabilirdi ama benim henüz evi gözden çıkarmadığımı biliyordu. Hemen sağdaki merdivenden yukarı çıktım tekrar, ama yatak odasının kapısında Jasper’a yakalandım.

“Bırrak beni !” diye huysuzlandım ama hiçbir işe yaramadı, kollarını etrafıma daha da sıkı sardı. Artık mücadele etmenin bir anlamı var mıydı ? Kendimi serbest bıraktım, ama kollarını çözmedi; her an kaçabileceğimi düşünüyor olmalıydı. Neden acaba ?

Başını eğdi ve hafifçe çenesini omzuma koydu. Çok kısık bir sesle kulağıma konuştu.

“Affedildim mi ?”

Başımı hafifçe çevirdim ve kehribar rengi gözleriyle karşılaştım. Gözleri bana bütün saçma inadımı unutturdu ve gülümsedim ona. O da bana gülümsedi ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Başını tekrar geri çektiğinde kolları gevşemişti; artık yalnızca istediği için tutuyorlardı beni, kaçacağım için değil.

“Seni seviyorum.”

“Seni seviyorum.” [imzana eklenecek !!!!!!!!]

Aynı anda söylemiştik bunları. Kıkırdayarak kollarından kurtuldum ve Jasper’ın toplamaya çalıştığı kıyafet yığınına baktım. Bir iç geçirdim ve kıyafetleri tekrar gözden geçirmeye başladım…

Yaklaşık on beş dakika sonra 2 tane çanta vardı kapının önünde, birinin içinde hatırı sayılır miktarda eşya vardı –sadece giysi dense daha doğru olur- , diğerinin ise yarısı ancak doluydu. O sırada eve bir kez daha baktım ve dışarı adımımı attım. Çantaları hazırlamaya başladığımdan beri bir dakika susmuş muydum acaba ? Belki de sustum da ben fark etmedim. Ama hala konuşuyordum.

“Bence bu çantayı kapının önünde bırakalım, eninde sonunda biri görüp alacaktır, değil mi ?” diye sordum patlamak üzere olan çantayı işaret ederek.

“Tamam, canım, bırakalım.”

“Ama ya bulmazlarsa ? Dünya kadar kıyafet var burada..!”

“Eminim bulacaklar, Alice.”

“Evet… evet, hem bulmazlarsa da önemli değil, büyük ihtimalle –ben var olduğum sürece- bir daha onları giymeyecektik.”

“Evet, hayatım.”

“Jasper ?”

“Efendim, Alice ?!”

“Sence İrlanda’ya değil de İzlanda‘ya mı gitsek ?”

“Bunu konuştuk sanıyordum ?”

“Evet, ama.. bilmiyorum, kararsız kaldım… İçimde çok iyi bir his var İzlanda’ya gitmek konusunda..”

“Tamam, Alice. Tamam, yeter ki gidelim artık..!”

“Peki uçakla mı gideceğiz, gemiyle mi ?”

“Gemiyle gidelim, Alice.”

“Eh, hadi sen çantayı al da koşmaya başlayalım o zaman ! Chap chap !!” dedim ve hadi anlamında ellerimi çırptım. Jasper iç geçirerek hafif çantayı omzuna takarken, diğerini de kapının önüne, posta kutusunun yanına koyarken ben koşmaya başlamıştım bile. Beş dakika sonra ise tekrar yanımda koşuyordu.

“Buradan sağa dönmemiz gerekecek.” diye bozdu Jasper sessizliğimi. Ama benim bu alışılmadık sessizliğimin nedeni arada bir gidip gelen görüntülerdi. Hiç anlaşılmayan bulanık şekiller..

Jasper tekrar bir şeyler söylerken ben yavaşlamaya başladığımın bile az çok farkındaydım. Hatta nerede olduğum bilincini resmen yitirmiştim.. Gene aynı vampirleri gördüm; artık vampir olduklarından kesinlikle emindim çünkü bir insan asla bu kadar hızlı koşamazdı.. Evet, imkansızdı bu, tek kelimeyle imkansız.. Nerede olduklarını anlamaya çalıştım, önümdeki orman gözden kaybolurken daha sık ağaçlısı yeniden belirdi. Onlar koşmaya devam ettiler, ben izledim. Ve en sonunda, durdular.. Bir süre karşılarındaki yapıya bakılar, sonunda sarışın olan konuştu.

“Sonunda !”

“Alice ? Alice ! İyi misin ?!”

“Evet” dedim, sesim kontrollü çıkmıştı.. Artık alışmaya başlıyordum bu işlere galiba..

“Yine ne gördün ?”

“Vardılar. Yeni evlerine,” diye ekledim soran bakışlarına cevap olarak.

“Neresi olduğunu öğrenebildin mi ?”

“Hayır… Ama burası değil.”

“Hadi. Kalk.” Anlaşılan gene olduğum yere çökmüştüm.

“Evet. Evet, tabii.” Ve yeniden koşmaya başladık. Yeni evimize, yeni şehrimize doğru koşmaya başladık..

“Bu sefer tek katlı tutalım, Jasper.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:54 pm

3.Bölüm: Kurt-adamlar

Yeni evimiz üç katlı. Ben tek kat istedim ya, üç katlı aldık ala ala.. Beni duyan deli diyebilir, şaşırmam… Sonuçta tek katlı evi triplex’e tercih ediyorum resmen ! Neyse, bir dahakine tek katlı artık… Bu arada benim sevgili altıncı hissime dayanarak İzlanda’ya geldik, ama burada, gördüğüm yerden kesinlikle eser yok; çöktüm.. Daha çook dolaşmamız gerekecek !

Buraya geleli tam üç hafta olacak on dört saat sonra. Biraz önce Jazz’le avdan geldik, bu sefer ayı bulamadık ama bulsak en büyüğünü bana bırakacakmış, öyle söyledi.. Tabii, ayı yok nasıl olsa, söyle sen yalanını.

Ellerimi iki tırabzanın birleştiği yere dayadım, ve 2. kattan aşağı başımı sarkıttım. Jasper konuşana kadar onun duştan çıktığını duymamıştım.

“Hala tek kat olayını mı düşünüyorsun, Alice ?” diye sordu gülerek. Bu sefer de başımı yukarı çevirmek zorunda kaldım; Jasper 3. kattaydı. Orta katta da banyo vardı ama Jasper her seferinde yukarıda duş alıyordu. Sanki bana üç katın üçünü de kullanmamız gerektiğini söylermiş gibi..

Döndüm ve ona sırıttım. Saçları hala ıslaktı, tam burnuma bir damla su düştü. Ben gülerek burnumu kurularken o da yanıma indi.

“Birkaç gün sonra gidiyoruz.” dedi usulca, yanıma gelmişti. “Ve sen hala evden mi şikayetçisin ?”

“Hayır,” dedim hemen savunmaya çekilerek, bu arada arkadan gelip kollarını belime dolamıştı. Ve kokuyu da aldım !

“Hey, yeni aldığım losyonu sürmüşsün !”

“Çok dikkatlisin bakıyorum ?”

“Eh öyleyim..” dedim ve başımı ona çevirip sırıttım tekrar. Beni hafifçe öptü.

“İki haftadır hiçbir şey görmüyorum..” dedim ufak bir aradan sonra. Yüzüne anında düşünceli bir ifade oturdu.

“Sence neden ?”

“Hiçbir fikrim yok.. En son gördüğümden 2 gün önce 2 kere görmüştüm !” Cümlelerime hastayım.

“Neyse, önemli bir şey yok demek ki.” Beni rahatlatmaya çalıştığı barizdi.

“Ama nerede oldukları hakkında her şey önemli !”

“O zaman sana bunları gösteren, artık bu kadarının yeterli olduğuna karar vermiş olmalı.” dedi, sesinden sırıttığını anlıyordum.

“Ha, ha.” Dedim, her iki “ha”yı da vurgulayarak.

“Ha, ha.” Diye taklit etti beni. Anlamsız şeyler homurdandım.

Derken, bütün sahne çözüldü, yerine başka bir tane yerleşti. Artık buna alışmıştım, komaya girmiş gibi görünmüyordum asıl dünyamda. Ayrıca Jasper’ın bir şeyler mırıldandığını da duyuyordum, sesi panikle gittikçe artıyordu. Ama ne dediğini kesinlikle anlamıyordum.. Diğerlerine konsantre olmuştum. Bu kez oldukça sessiz bir rüyayı inceler gibiydi.

Sarışın olan ve iri yarı olan, bembeyaz, büyük camlı evden çıktılar ve bir şeyler söyleyerek gülüştüler, sarışın olan iri yarı olanın koluna vurdu ve kısa bir şey söyledi, iri yarı olan gözlerini devirdi ve kaşlarını çattı, sarışınsa sırıttı ve ağzından anladığım kadarıyla “Evet, evet,” deyip bir kahkaha koyverdi. Ve “av”larına doğru koşmaya başladılar.

Jasper’ın sesi beni kendime çabuk getirdi, çünkü bir yarım hala gerçeklikteki bedenimdeydi. Onu takmayarak bir-iki adım ilerledim ve 3. kata çıkan merdivenlerin ikinci basamağına attım kendimi. Jasper yanımda bitti.

“Ne var, Alice ? Ne oldu ? İyi misin ?” Klasik sorular.

“Ava gittiler.”

“Eee ? Bu iyi bir haber değil mi ? Ormandalar sonuçta ?”

“Ama ormanı göremedim ki, Jasper.” Sessizlik oldu.. Eh, ormanı göremediysem ava gittiklerini nereden bildiğim merak konusuydu elbet. Jasper bu düşünceyi kelimelere dökme girişiminde bulundu.

“O zaman-“

“Evleri zaten ormanın içinde. Av değilse başka niye öyle koşabilirler ki ormanın göbeğine doğru ?”

“Ama demiştin ki, ormanı-“

“Hayır, hayır… Evleri ormanın içinde ama çok dışta, bundan önceki de öyleydi. Dikkat çekmemek için biz hep ormana yakın, uzun süre boş kalmış, kimsenin uğramayacağı evler seçiyoruz, onlar da ormanın içinde, ama dışarıya hemen çıkabilmelerini sağlamak için çok da kalbinde olmayan evler. Hatta kendileri yaptırdıklarından şüpheliyim..” diye ekledim son cümleyi, kendi fikrimi beyan ederek.

Jasper birazdan kafasındakiler yerlerine otursun diye tutup başını duvara vuracakmış gibi görünüyordu. Bu düşünceye kendi kendime gülümsedim, Jazz gözlerini açıp bana baktı.

“İyi olduğuna eminsin, değil mi, Alice ?”

“Oldukça,” diye cevap verdim Jasper’a ve sırıttım. Herhalde bir vampir akıl hastanesi var mıdır, diye düşünüyordu, zavallıcık. Ya beni ya da kendini kapattıracak !

“Haydi hazırlanıp gidelim.”

“Hani birkaç gün daha kalacaktık ?”

“Olsun, gidelim.”

“Bir gün daha falan kalsaydık ?”

“Bir gün.” diye isteksizce onayladı beni. Ona gülümsedim, buradan gitmek isteyen ilk ben olmalıydım. Triplex sevmeyen bendim, sonuçta.

“Ve tek katlı olacak” diye ekledim, parmağımı ona doğrultarak.

Güldü ve “Peki, tek katlı olacak.” Dedi. Ben tek kaşımı kaldırıp bakınca da “Söz,” diye ekledi.

Kısa bir sessizlik oldu, kısa; çünkü ben sessizlik sevmem. Yerimden zıpladım ve Jasper da zıpladı. İnsan olsa elli kez kalpten gitmişti, kesin.

“Hadi dolaşmaya çıkalım.” Dedim ellerimi çırparak.

“Ta-tamam, çıkalım,” dedi Jasper, benim bu çabuk değişen ruh hallerimden dolayı dumura uğramış halde.

Alt kata kuğu gibi indim, kapıda Jasper’ın koluna girdim ve gece ayazında karanlığa adımımızı attık.

“Eee, nereye gideceğiz peki ?” diye sordu Jasper. Çok insan içine çıkmaktan korktuğunu biliyordum. Ama bu soğukta –bize öyle gelmese de- ve bu saatte dışarı çıkan pek insan olmayacağına yemin edebilirdim.

“Hadi sahile inelim.” İki saniye; bir, iki.

“Peki.”

Sahil, gerçekten de bizim gibi bir -insan- çift dışında boştu. Diğer ucuna kadar hem de. Kolumu Jasper’ın beline doladım ve başımı da mermer göğsüne yasladım. O da kolunu benim omzumun etrafına sardı. Kapkalın ceketler giymiştik ve yakalarımızı da çekmiştik. Böyle sarılınca da iyice üşüyor görünüyorduk herhalde; zaten beyazdık. Rüzgar sayesinde Jasper’ın kokusunu tekrar iyice içime çektim; beni her zaman rahatlatan kokuyu.. Özel yeteneğine ihtiyacı olmuyordu bana karşı, bu kokusu varken.

Ama artık kokusunu alamıyordum Jasper’ın. Birden bire her şey değişti; ayın denizle oluşturduğu yakamoz, kumların ayaklarımızın altındaki çıtırtısı, dalgaların kumlarla sürtünmesinden kaynaklanan ses, ay ışığında sarı sarı parlayan kumlar, taşlar… Onun yerine telaşlı bir ses “Edward !” diye haykırıyordu. “Carlisle ! Esme ! Gelin !”

Yakışıklı olan evden fırladı, bir saniye sonra sarı saçlı en büyük görünen. Ondan iki saniye sonra da kahverengi saçlı kadın. En büyük görünen sordu. “Ne var, Rosalie ? Emmett nerede ?”

“Carlisle,” dedi kız telaşla, ama o daha bir şey söyleyemeden büyük ihtimalle adı Edward olan yakışıklı konuştu.

“Tanrım !” Dehşete düşmüş görünüyordu. Kız çaresizlikle ona döndü, sonra Edward’la aynı anda Carlisle’a baktı, Edward konuştu.

“Carlisle.. Kurt adamlar.” Esme olduğuna emin olduğum kadın hızla nefesini tuttu, şokla, cılız bir sesle sordu.

“Ne istiyorlarmış ?” Carlisle ona dönüp başını salladı, aynı soruyu sormayı düşünüyor olmalıydı.

“Bizi avlanırken gördüler !” dedi kız, Rosalie, panikle. “Bize saldırmaya kalktılar-”

“NE ?-”

“Ama Emmett engelledi. Şefimizle konuşun türü bir şeyler dedi…”

Ve hepsi ormana doğru koşmaya başlarken ben de Jasper’a geri dönüş yaptım. Yürüyordum. Ona yapışmıştım, ya da o bana yapışmıştı düşmeyeyim diye.. Dümdüz karşıya bakar buldum kendimi, karşıdan biri gelip beni bu halde gördü mü acaba, diye merak ettim. Başımı hızla Jasper’a çevirdim ve tekrar önüme dönerken fısıldadım.

“Kurt adamlarla karşılaştılar.”

“NE ?” diye kısık ama kuvvetli bir fısıltı geldi Jasper’dan. “Hala hayattalar, de bana.”

“Henüz hayattalar.” Jasper şokla bana döndü. “Kurt adamların şefi bizimkilerin şefiyle konuşacakmış. Yani henüz hayattalar.” Jasper beni daha sıkı sardı, ben de onun belini daha da sıktım. İç çektim ve Jasper bana gülümseyip önüne döndü.

“Yakılmadan önce onları bulsak iyi olacak.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:55 pm

4.Bölüm: Forks

Jasper'ın avdan dönmesini resmen dört gözle bekliyordum, hatta belki dört yüz kırk dört.. Çünkü diğerleri kurt adamlardan kurtulmuşlardı ve ben onların nerede olduğunu bildiğimden adım gibi emindim ! Hadi, Jasper, hadi ! Sonra birlikte bol bol avlanırız, Jasper, hadi !

Koca salonda volta atarken yalnızca birkaç şey daha görmeyi istiyordum. Aklımdan geçen tek şey bu ve Jasper'ın bir an önce gelmesiydi. O yüzden ağacın birinden bir çatırtı geldiğinde hemen başımı yerden kaldırdım ve pencereye koştum. Jasper'ın koşuşunun sesi kendisinden önce ortaya çıktı, o daha ağaçların arasında görünürken ben ormana olan yolu yarılamıştım bile. Beni görünce yanıma geldi ve durdu.

"Hadi, hazırız; gidelim." diye atladım hemen, o durunca kolundan tutup çekmeye başlamıştım eve doğru.

"Ne bu acele ? Hem henüz nereye gideceğimizi de kararlaştırmadık." Fazlasıyla şaşırmış görünüyordu.

"Biliyorum, biliyorum." dedim sabırsızca. "Ama ben karar verdim. Forks'a gidiyoruz, Washington'da küçük bir kasaba."

"Washington ?"

"Biliyorum, uzak. O yüzden bir an önce çıkmalıyız işte !"

"Önceki planlarımız arasında adı bile geçmemişti Forks'un ?" dedi, şüphelenmişti. Bu ani kararımın nedenini merak ediyordu tabii ki.

"Bu plan yeni."

Bana delirmişim gibi hissetmeme neden olacak bir bakışla baktı, aslında yalnızca soran bir bakıştı bu. Belki de paranoyaklaşmaya başlamıştım cidden de haberim yoktu.

"Bana güven." dedim yalnızca ve hazırladığım eşya yığınını gösterdim, masanın üstündeki uçak biletlerine giderken. Jasper üç çantayı da tek eliyle kaldırdı.

"Bu çanta kalacak." dedim en kocamanını, daha çok büyük bir bavulu andıranını göstererek. Eve son kez baktım ve kapıyı çarpıp kapattım. Bana hala garip garip bakıyordu.

"Yolda her şeyi anlatacağım." dedim ona yalvarır gibi bir bakışla. Sonra elimdeki biletlere baktım ve uçağımızın 1 saat sonra kalktığını gördüm. Geç kalmamalıydık. "Hadi." dedim ve 'havaalanına jet gibi koşan insandışı manyaklar' tanımından kurtulmak için ana caddeye doğru yarı yürür yarı koşar bir şekilde ilerledik. Geçen ilk taksiyi durdurduk ve 45 dakika varken havaalanındaydık artık.

Çantaları bırakıp uçağın rahat koltuklarına kurulurken stresten dudaklarımı kemirmeye başlamıştım. İnsan olsam kanatırdım herhalde. İnsan olsam burada olmazdım ya şu an...

Bir süre sonra uçağın kalktığını az çok fark etmiştim. Hostes bir şeyler söyleyerek yanımızdan geçip gitti, arkamızdakiler bir şeyler homurdandılar. Ve yanımda Jasper'ı duydum, insanların neredeyse duyamayacağı bir sesle konuşuyordu.

"Anlatacak mısın artık ?" Derin ve oldukça gereksiz bir nefes aldım ve ona döndüm.

"O gün sahilde gördüklerimden sonra bir araştırma yaptım; kurt-adam efsaneleri.. Nerede olabilecekleri hakkında bir sürü bilgi vardı, umduğumdan fazla bilgi. Ben de kara kara düşünmeye başladım... Kara karar düşünmeye başladım ki, tekrar onları gördüm. Sen yoktun." diye ekledim, 'Ben neden bilmiyorum' bakışlarına maruz kalınca. "Tartışıyorlardı. Ama bu, ciddi bir tartışmaydı. Forks'ta kalıp kalmamak hakkında ciddi bir tar-"

"İyi de," diye başladı, ama benim anlaşılmayacak kadar hızlı ve kısık sesli söylevimi gereksiz kılacak kadar yavaş ve yüksek bir sesle konuştuğu için yanımızdaki insanlar bize dönüp baktı. Daha normal bir şekilde tekrar aldı. "İyi de Forks olduğunu nereden biliyorsun ?" diye kesti Jasper dayanamayarak.

"' Peki ne yapacağız, Carlisle ? Artık Forks'ta kalamayız herhalde!'" diye alıntıladım kısaca, iki elimin de işaret ve orta parmaklarıyla tırnak işaretleri yaparak. "Bunu Rosalie, sarışın olan, söylemişti."

"Hmm.. Peki sence hala oradalar mıdır ?"

"Hiçbir fikrim yok..." dedim acı gerçekle yüzümü buruşturup koltuğa daha da gömülerek. Bu arada hostesin 3 kat yükseltilmiş sesi bir şeyler söyledi, içlerinden yalnızca "2 saat" sözü dikkatimi çekti.

Jasper bir şeyler söylemeye başladı, ama onu az çok duyuyordum. Sesi yalnızca anlamsız bir homurtu olarak geliyordu kulağıma, önümdeki koltuk ve üzerinden görünen şapkalı siyah kafa ile yan çaprazımızdan gelen horultu yerini bir televizyon dışında büyük bir sessizlik içinde volta atan sarışın bir genç kıza bıraktı. Yanında, son gördüğümden beri beş kat yaşlanmış sarışın bir adam başını ellerinin arasına almış, eski bir iskemlenin üzerinde düştü düşecek bir şekilde oturuyordu. Hemen yanındaki masaya yaslanmış, ayakta duran genç adamsa, kim bilir niçin alınmış bir elmayla oynuyordu, çürümeye mahkum bir elmayla. Onlardan birkaç metre ötedeki rahat görünen bir koltukta oturan genç adamsa yüzünde gerçek bir heyecan ifadesi ile bir beysbol maçı izliyordu, arada yüzünü buruşturuyordu. Uzaktaki bir koltukta oturan kadınsa aynı televizyona bakıyor, ama izlediğine dair tek bir tepki vermiyordu.

En sonunda Rosalie, konuştu.

"Bir karara vardın mı, Carlisle ?" Volta atmayı kesmiş, ellerini beline koymuş, yüzünde çok garip bir ifadeyle hitap ettiği adama bakıyordu. Carlisle'ın haline bakılırsa, bütün gece canına okumuştu.

Adamdan ses çıkmayınca başını iki yana salladı ve volta atmaya devam etti, Edward da elmayla oynamayı sürdürdü. Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre sonra Carlisle ömrümde duymadığım kadar pes ve bezmiş, aynı zamanda sinirli bir sesle, Emmett dışında hepsinin şokla ona dönmesine neden olacak bir şey söyledi.

"Hemen hazırlanın. Alaska'ya gidiyoruz. Şimdi !" Rosalie durup döndü; Edward elmanın sapını kopardı, aynı zamanda elmadan su fışkırdı; Esme tek kaşını kaldırıp ona baktı; ve Emmett "SAYI !" diye bağırdı. Hepsi heykel gibi ona bakmaya devam edince adam başını kaldırdı ve ölü gözlerini onlara çevirdi. Her birine üç saniye boyunca baktıktan sonra daha yüksek, otoriter bir sesle konuştu.

"Duyamayanlar için; hazırlanın, gidiyoruz ! Hemen ! Şimdi ! Rosalie, hemen çıkıp eşyalarını hazırlamaya başla, 20 dakika sonra tam burada olmayanı kesinlikle beklemiyorum ! Edward, senin de müzik CDlerin için tekrar geri döneceğimi hiç sanma ! Ve Emmett," diye devam etti Carlisle, Emmett korkmuş bir şekilde hemen ona döndü. "hemen o televizyonun başından kalkmazsan, bu görüp göreceğin son televizyon olur !"

Hepsi bu patlamanın ardından dört saniye boyunca ona baktı, sonra Rosalie, gözlerini kırpıştırıp ağzına gelen küfrü saymama dürtüsü ve garip bir ağlamamaya çalışma tıkanıklığı ile odasına yollandı. Emmett da arkasından seğirtti, televizyon sessizliğe gömülmüştü bile. Edward, homurdanarak elindeki elmayı bir vazonun içine isabet ettirdi ve vazodaki neredeyse bütün suyun dışarı sıçramasına neden oldu. Esme, Carlisle'ın yanına yürüdü, omzuna hafifçe dokunduktan sonra o da odasına gitti, bu arada Carlisle tekrar ilk haline dönmüştü…


Ayılmam çabuk oldu. Her şey oldukça net bir şekilde eski haline döndü ve mor şapkalı esmer kadın şapkasını çıkarıp yanındakine bir şeyler anlatırcasına salladı. Ardından Jasper’ın sesi duyuldu.

“…..Sence ?”

“Ne bence ?”

“Forks’a yeni bir araba alıp kendimiz gidelim, dedim.. Alice, sen biraz önce hangi dünyadayd-“ Ama o an anlamıştı hangi ‘dünyada’ olduğumu ve cümlesini yarıda kesmişti. Bense onun bunu nasıl fark etmediğini cidden merak etmiştim. Sonuçta gördüklerimin arasında en uzunu buydu.

Ona boş boş baktım. Cidden nasıl fark etmemiş olabilirdi ki ?!

“Nasıl fark etmedin sen ?” diye fısıldadım. Bu arada önümdeki kadın şapkasını tekrar kafasına takarken bir kahkaha patlattı ve çaprazımda horlayan adamı uyandırdı. Adam ona pis bir bakış atıp tekrar gözlerini kapadı.

“Beş saniyeliğine hiçbir şey söylemedin, ben de sessizce dinliyordun sandım, sonra sana soru sorunca ve sen dinlemediğini belli edince anladım… Ne gördün ?”

“Çok uzun bir şey…” dedim, hala bu kadar uzun şeyi nasıl beş saniyeye sığdırdığımı düşünüyordum. Sonra ise ne gördüğümü hatırladım ve dehşetle “Oh, hayır.” diye mırıldandım. “Oh, hayır, oh, hayır, oh, hayır !”

“Ne oldu ?”

“Ne zaman inecek bu lanet uçak ?!” O sırada sanki beni duymuş gibi hostes 1 saatimizin kaldığını bildirdi. İmkansızdı, yetişemeyecektik. Ama gittiğimizde bomboş bir evin büyük bir hevesle bizi bekliyor olacağından emindim… “Lanet olsun…”

Jasper delirecek gibiydi. “Ne oldu ?!” diye tekrarladı.

“Alaska’ya gidiyorlar…”

“Ne ?! Yani.. yani Forks’ta değiller mi ?!”

“Hayır !” diye dedim hiddetle, yanımızdakiler yine kınayan bakışlarını bize çevirdiler.

Jasper şokla önündeki koltuğa bakıyordu. Ardından bana döndü ve tekrar koltuğa.. İçimi çektim, o da benim kadar hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.

“Neyse,” dedim acı acı. “En azından gittiğimizde kalacağımız bir evimiz olacak..”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 10:56 pm

5.Bölüm: Boş, Beyaz Ev | *

Jasper’ın önerisine uyup bir araba aldık ve Seattle’dan son hız Forks’a geldik. Cullenların oturduğu yeri sorunca insanlar bize garip garip baktı ve ormanın içini gösterdiler; tabii ki ! Neyle karşılaşacağımı bile bile geldiğim halde hayal kırıklığı her yanımı sardı daha önce içinde başka vampirlerle gördüğüm aşina, büyük, beyaz eve baktıkça. İçimi çektim ve eve adımımı attım.

Tertemizdi. Ama ölü gibiydi… En fazla 1 saat önce terk edildiğini bildiğim halde, sanki çok uzun zaman önce boşaltılmış bir ev gibi geliyordu bana. Jasper yanımdan geçti ve yukarı kata çıktı. Kapıları açıp kapadığını, odaların içlerinde gezindiğini duyuyordum. O an bir adım attım ve ayağımın altından bir çatırtı geldi. Şöyle bir bakınca, bunun büyük ihtimalle Edward’a ait olan bir müzik CD’si olduğunu fark ettim. Eğilip almadım, çünkü zaten ayağımın altında ezilip gitmişti, kullanılabileceğini sanmıyordum…

“Jasper ?” diye seslendim yukarıya doğru, merdivene yaklaştığını duyabiliyordum.

“Evet ?” Bir süre cevap vermedim. ‘Buradan gidelim, şu an Alaska yolunda olmalıydık !’ mı diyecektim ? Yoksa ‘Birkaç ay burada kalalım.’ mı ?

Bunları düşünürken kim bilir nasıl bir ifade takınmıştım yüzüme. Aynı zamanda Jasper yanıma inmiş, arkadan kollarıyla sarmıştı beni. İçimi çektim ve gözlerimi kapadım. Hiç yardımcı olmadı; tam tersine daha çok düşünmeme neden oldu. Ben büyük bir sıkıntıyla gözlerimi tekrar açarken Jasper tabii ki ruh halimi sezip önlemini almıştı. Yavaş yavaş rahatlamaya başladığımı fark ettim, beynim uyuşmaya başlamıştı sanki. Ama istemiyordum, şu an sinirden kendimi yemekten başka bir şey istemiyordum.

Jasper’ın kollarından kurtuldum ve kendimi bir saat önce Emmett’ın oturduğu koltuğa attım. Jasper da duyulamayacak bir şekilde içini çekip zamanında Carlisle’ın başını ellerinin arasına aldığı eski iskemleye oturup beni izlemeye başladı. Hiç düşünmeden kumandayı aldım ve televizyonu açtım. Duyamıyor, göremiyordum adeta. Ama adam galiba Emmett’ın heyecanlı heyecanlı izlediği maçın an be an analizini yapıyor, yorumlarını diğerlerininkiyle karşılaştırıyordu. O sırada bana bir homurtu gibi gelse de Jasper’ın oldukça normal bir sesle konuştuğunu duydum.

“Alaska’ya biletlerimizi ayırtacağım.” Dedi, daha çok yüksek sesle düşünürmüş gibi. Bu arada ayağa kalkmıştı. Ona baktım ve benim bile ne dediğimi anlamadığım şeyler homurdandım, ardından daha normal bir sesle, en azından televizyonun sesini bastıran bir sesle, Jasper’ın duyacağından emin olduğum bir sesle mırıldandım.

“Hayır, Jasper.” Jasper elinde telefon, kalakaldı.

“Alice ?” Kafamı kaldırıp ona baktım. “Ne dediğinin farkındasın, değil mi ?”

“Oldukça,” diye cevap verdim başımı tekrar yere indirerek, Carlisle’dan tek farkım oturduğum yer olmalıydı. Jasper’ın hala bana baktığını hissediyordum, o yüzden aklımdan geçen her şeyi ona anlatmaya karar verdim.

“Biletlerimizi almadan önce düşünmemiz gereken oldukça küçük pürüzler.” diye başladım, pozisyonumu hiç bozmadan. “Bir: henüz nerede oldukları hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz. İki: şu an Alaska’da olsalar bile Alaska’nın neresinde olduklarını bilmiyoruz, ki Alaska da küçük bir yer sayılmaz, değil mi ? Üç: şansımız bize fazlasıyla acıyıp gittiğimiz an onları bulmamızı sağladı diyelim… Onlara ne diyeceğiz ? ‘Ben seni “rüyasında” gören bir vampirim.’ mi ? Hiç sanmıyorum…”

Jasper telefonu masanın üstüne attı ve yanıma oturmadan önce üzerimde tekrar o ‘sakinleştirme şeyi’ni uygulamaya çalıştı. Bütün agresifliğimle onu da tersledim tabii…

“Jasper, kes şunu artık !”

“O zaman kendin sakinleşmeyi öğren.” dedi kısaca, terslenmemi umursamadan yanıma oturarak. Başımı ellerimin arasından kurtardı ve göğsüne yaslamamı sağladı.

“Üçüncü şıktan başlayayım mı ?” diye sordu. Başımı ona çevirmekle uğraşmadım, hafifçe kafa salladım. “Bence şansımız o kadar iyi giderken yalan söylemekle uğraşma, her şeyi aynen anlat onlara.” Ona inanamazlıkla baktım. “İkinci şıkka gelince,” diye devam etti benim bakışımı umursamadan. “Eğer Alaska’dalarsa onları bulmanın çok kolay olacağından eminim.” Ona daha da büyük bir inanamazlıkla baktım. Yine umursamadan devam etti. “Bir tanıdıklarına gittiklerinden eminim, ve o tanıdığın insan olduğundan fazlasıyla şüpheliyim.” dedi, sesinden bir gülümsemeyle savaştığını anlayabiliyordum. “Birinci şık içinse bir yorum yapamayacağım, çünkü o konuda tamamen haklısın.”

Doğrulup oturdum ve gözümü dikip ona baktım.

“Yine o ‘sakinleştirme şeyi’ni yapmıyorsun, değil mi ?”

“Kesinlikle hayır.” diye cevapladı. Eh, o zaman bunun tek bir anlamı vardı: cidden sakinleşmiştim. Benim ona cevabımsa yamuk bir gülümseme çabası oldu. Ben eski yerime, yanı Jasper’ın dibine geri dönerken bana hafifçe güldükten sonra sordu.

“Peki ne kadar kalacağız burada ?”

“Ben de sana bunu sormayı planlıyordum.” dedim, cidden de öyleydi çünkü.

“Hoş..” diye homurdandı, ama hemen toparladı. “Sen uzun süre bir şey görmezsen, ki göreceğini sanmıyorum, bu Alaska’dalar demek olur büyük bir ihtimalle.” diye aklı yürüttü. “O zaman hiç vakit kaybetmeden yola çıkarız. Şimdilik içimiz rahat olmalı.”

Ama Jasper haksız çıktı. Bundan sonraki bir hafta boyunca hemen her gün onları gördüm, ama kesik kesik olduğu için neredeyse hiçbir şey seçemedim.. Yalnızca ciddi anlamda soğuk bir yerde olduklarını biliyordum, ki bu büyük ihtimalle Alaska’ydı, ama bulanık, iki saniye içinde gördüğüm şekillerle bundan nasıl emin olabilirdim ki ? Her an her yerde kar olan, beyaz insanların bol olduğu tek yer Alaska mıydı ? Bu geçen hafta sunduğum üç şıktan birinciye umutsuzca sorulan bir soruydu. Soruya soruyla cevap..

Veya Alaska’da olsalar bile, beyaz dışında bir renk yok denebilecek bir yerdelerdi… İnsanlar vampirleri nasıl ayırt edebileceklerdi ki ? Bu da ikinci şıkka umutsuzca sorulan bir soruydu. Soruya yine soruyla cevap..

Ayrıca ne kadar zaman sonra bulacağım hakkında en ufak fikrim olmadığı vampirlere, büyük ihtimalle başka vampirlerin yanında, onları neden köşe bucak aradığımı nasıl anlatacaktım ? Her an neredeyse bunu düşünüyordum.. Jasper doğruyu söyle deyip kurtulmuştu, ama şu ‘doğruyu’ nasıl söyleyeceğim hakkında en ufak fikir beyan etmemişti ..!

Bu arada bu açılan üçüncü gözüm birçok işe yaramaya başladı ben fark edemeden. Mesela bir kez avlanmaya gitmeden önce , yani tam olarak ne zaman gideceğimizi kararlaştırmadan önce, havanın ertesi gün güneşli olacağını gördüm. Bunu ona söyleyince Jasper bana tek kaşını kaldırarak baktı, benimse aklım karışmıştı.. Ne yani, gelecekteki her şeyi mi görecektim ?

Jasper’ın buna cevabı, tartışmasız bir “evet” idi. Benim ise kafamda yalnızca bir sürü soru işareti dolaşıyordu, çünkü iki gün sonra gerçekten de Forks’ta gelmiş geçmiş neredeyse en güneşli gün yaşandı. Benim bu durum karşısında dudağım uçuklarken, Jasper oldukça normal karşılayarak bir ‘Senin bilmediğin şeyler biliyoruuum’ izlenimi bıraktı üzerimde.

Ve dün de, bugün ve yarın müthiş bir fırtınayla karşılaşacağımızı öğrenmiştim, ne olacak diye merakla bekliyordum. Çünkü en son biz sabaha karşı avdan dönerken etrafımızda kuşlar uçuşuyordu… Jasper’a göre hava değişiklikleri normalmiş, hava her an kapayabilirmiş… Ona Nisanın sonunda olduğumuzu hatırlatınca ise bana güldü; çünkü o zamanında, Temmuz ayında çatıların uçtuğunu görmüş… Peh ! Yine haklı çıkacak galiba..

Duvar boyundaki pencereden, beyaz bulutların yerlerini grilere bıraktığını, güneşinse gri bulutlar düşmanlarıymış gibi dağın arkasına erkenden gizlendiğini izlerken, arkamda Jasper’ın sesi duyuldu.

“Ben sana demiştim.”

Ona kaşlarımı çatıp baktım, ama sonra yenildiğimi kabul edip sıkıntıyla pofladım ve tekrar önüme dönerken başımla onayladım. Kısa bir sessizlik oldu, bu arada mobilyalarından Edward’a ait olduğunu anladığım odadaki siyah koltukta Jasper da bana katılmıştı.

“Daha çok gülmen gerek.” dedi birden. Ona kaşlarımı kaldırıp baktım. “Eski Alice’i geri istiyorum.” diye devam etti benim tepkim yeterince tatmin edici olmayınca. Cevap vermem birkaç saniyemi aldı.

“Ben hala aynı Alice’im.”

Gözlerini devirmekle yetindi, ama ben tekrar önüme dönerken çok ani bir şekilde, ama hafifçe tuttu çenemden. Mecburen ona bakmaya devam ettim. Bana tek kaşı havada asılı kalmış bir şekilde bakıyordu.

“Hiç sanmıyorum.” Dedi başını hafifçe iki yana sallayarak. Yüzü öyle bir hal almıştı ki istemeden kıkırdadım ve başımı elinden kurtarıp, hala gülümseyerek, tekrar ilk pozisyonuma döndüm. Başını onaylarcasına salladı.

“Bu daha iyi.” Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim.

O an, ben ne olduğunu bile anlayamadan Jasper’ın elleri başımdaydı ve sanki büyük bir yetişkin, küçük bir erkek çocuğunu severmiş gibi hızla saçlarımı karıştırıyordu, yüzünde oldukça sinir bozucu bir sırıtış vardı. Hemen zıplayıp ayağa kalktım, ve saçlarımı düzeltmeye çalışırken kaşlarım çatık bir şekilde ona baktım. Yüzündeki sırıtış muzaffer bir şekilde yerini koruyordu.

“Bu neydi şimdi ? Ve niyeydi !” Aynı şekilde sırıtarak cevap verdi.

“Çok içimden geldi.”

“İçinden… bu mu içinden geldi ?” Bu arada onun bana yaptığının aynısını uzanarak ona yapmaya çalışıyordum. Elleri engelledi tabii, benim kaç katım tecrübeli ellerdi onlar, birkaç saniye sonra bileklerim ellerinde kelepçelenmiş şekilde, yüzüm ondan birkaç santim uzakta, oturuyordum. Sırıtmıyordu, ama yüzünde hala bir gülümseme vardı. Bense gözlerimi kısmış, ona bakmayı reddediyordum. Aynı zamanda Jasper’ın ruh halimi değiştirip beni güldürmeye çalıştığını da sezebiliyordum, durmasını söylemek için ona döndüm.

Tam o an dudakları dudaklarımı buldu ve beni neşelendirmek için tek bir özel çaba bile sarf etmediğini anladım. O yine yalnızca Jasper’dı. Benim Jasper’ım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 6:52 pm

Yeni Bölüme kimsenin yorumu yok mu ? :ühüüüüüüü: Sad Sad Sad Sad Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 8:32 pm

süper çok beğendim ya çokk gsl olmşş yenibölüm koy hemen çatlıycammm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 8:36 pm

Tşk ederim tatlımm xD
Yeni bölümü yeni koydum ona da bi tek sen yorum yaptın. x)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 9:20 pm

önemli değil canım sen yeni bölümünde yenisini koy haha ona da yrm yaparm ben
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
cerenbode
Kurt
cerenbode


Mesaj Sayısı : 563
Vampir Gücü : 642
Rep Puanı : 0
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : ...Bursa...

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 10:16 pm

Ayyy nisan çıkacaktım bak hatrın var diye okudum hemen...

Harika bi bölümdü bu da..Artık ne diyeceğimizi ezberlemişsindir..


Süperdi..Yeni bölüm isteriz..O benim Jasperım.. xD

lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeSalı Eyl. 22, 2009 5:32 pm

Teşekkür ederim kuşumm I love you I love you
Hehe eh öyle de denebilir tabi xD
Hayır hayır benim lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Allstar01
Admin
Admin
Allstar01


Mesaj Sayısı : 1077
Vampir Gücü : 1353
Rep Puanı : 7
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : ßursa

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeSalı Eyl. 22, 2009 5:47 pm

Süpersin Nisaaaaan kalp

Biraz geç oldu ama ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] 943443
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeSalı Eyl. 22, 2009 5:49 pm

Olsun kuzucum lol!
Tşk ederimm kalp kalp
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Allstar01
Admin
Admin
Allstar01


Mesaj Sayısı : 1077
Vampir Gücü : 1353
Rep Puanı : 7
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : ßursa

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeSalı Eyl. 22, 2009 6:03 pm

Rica ederimm kalp
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeÇarş. Ekim 28, 2009 9:18 pm

3 yorum mu aldım bu bölüme... saçma
Arkadaşlar, bundan sonra bu öyküye bölüm yazarsam bölüm final bölümü olur. 6 sf olabilir, 4 sf olması daha muhtemel.. Cullen'ları bulurlar, konuşurlar; hoop ! Bitti.
Teşekkürler =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimeÇarş. Ekim 28, 2009 10:46 pm

yaaa hayırrrrrrrrrrrrrrrrrrr ben çok merak ediorm ama bu haksızlıkkk
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] Empty
MesajKonu: Geri: ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]   ~Dönüm Noktası..~   ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ] I_icon_minitimePerş. Ekim 29, 2009 12:52 am

Yok kuzum amaçlarına ulaşacaklar sonuçta Cullenlarla buluşacaklar ve "dı end" Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..
» Sonsuz Karanlık! (:
» Tanrım bu bir rüya mı ? ^^ Yeni Bölüm Gelecek... ^^
» Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii
» ---> MAVİ AY!!! {Renesmee ve Jacob) JACOB'IN GÖZÜNDEN BÖLÜMLER!!! =) yeni bölüm geldi bayanlar baylar..xD

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight Türkiye Fan Forumu :: Twilight :: Hayran Hikayeleri-
Buraya geçin: