Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Twilight-Vampire Türkiyeye Hoşgeldiniz..
Sitemizden daha çok faydalanmak,mesajları,resimleri,videoları ve linkleri görmek için lütfen sitemize üye olunuz.
Sitemizde iyi eğlenceler dileriz.


Twilight-Vampire Türkiye Yönetimi
Twilight Türkiye Fan Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Twilight Türkiye Fan Forumu
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:10 pm

bir kız.Kristen Ways rüyasında geleceği görebiliyor ve başına gelenleri de. bu kız sadece bir insan ama yetenekleri var. büyüdükçe de yetenekleri artıcak. bir gün sokakta serseriler başını sarıyor, bunu zaten rüyasında daha önce görüyordu ama rüyasında hep aynı yerde takılıyordu ve rüya bitiyordu sonunu göremeden. rüyayı birisi bozuyordu.işte bu hikaye kızı ve Dejavu Bozan'ı anlatıyor.


İlk Bölüm: Gizemli Ses

Akşam saat 16.30 ve ben evden çıkıyorum. Çünkü bu günü kendime ayırmak istiyorum. Gün geçtikçe garipleşen rüyalarım ve karışan kafam beni yeterince yoruyordu. Bazen keşke uyumasaydım diyordum. Çünkü bir şeyler görmek ve onların gerçekleşmesi… Kendimi gün geçtikçe garip hissediyordum. Daha farklı. Sanki rüyalarımda gördüğüm şey gerçekleşecekti. Ama kafamı bunlara takmayacaktım bugün. Çünkü bugün benim. Gidip manikür yaptırabilirdim. Alışveriş yapabilirim. Annemle Ash’e hediyeler alabilirim. Ash hep almak istediği o tişörtü alabilirim. Buna sevineceğine eminim. Çünkü bu aralar yaklaşan sınavlar dolayısıyla kendisini iyice derslere vermek zorunda kaldı. Keşke 1 hafta önce yapsaydı da şimdi beraber alışveriş yapardık. Annem. Ona da güzel bir ruj alabilirim. Her neyse bunlar oraya gidince düşünürüm. Bugün havanın bu kadar soğuk olacağını bilmiyordum. Ama soğuğu severim. Geçerken Bayan Margaret’e selam veriyorum. Çok tatlı bir kadın. Kocası hep dışarıda olduğu için kadın hep yalnız. Kendisini bitkilerine vermiş. Gittikçe uzaklaştığımı fark ettim. Alışveriş merkezine gitmek için iki yol vardı. Biri uzun ve yorucu bir yol öbürü kısa ama kuytu. Hangisinden gitmeliydim bilmiyordum. Kısa ve kuytu olanı seçtim. Başıma ne gelebilirdi ki. Bir süre sonra anladım. Kaybolmuştum. Evden ne kadar uzaktaydım bilmiyordum. Bir anda ses geldi.

- Vay Chas bak burada kim var?

Bu sesi tanıyordum. Daha önce rüyalarımda çok duymuştum. Sanki bu anıyı ikinciye yaşıyordum. Adeta… Nasıl denirdi. Bir kelime vardı. Bir yaşadığının, gördüğünü ikinciye yaşamak. Evet hatırladım. “Dejavu” . Adeta Dejavu gibiydi. Düşündüm. Rüyamda ne görmüştüm. Anımsamaya başladığımda içime bir korku doldu. Rüyada olacaklar korkunçtu. Ya beni yakarak öldürmeyi planlıyorlardı ya da tecavüz edildikten sonra parçalara ayrılıp anneme paket olarak gönderilecektim. Bunları nereden mi biliyordum. Onları rüyamda duymuştum. Peki, bunlar gerçekten olacak mıydı? Şimdi kaçabilirdim. Böylece annemde o vahşeti yaşamazdı. Onun acı çekmesine dayanamazdım. O şu ana kadar her şeyimle ilgilenmişti. Babam öldükten sonra ben ve annem birbirimize kilitlenmiştik. O yeri geldiğinde arkadaş yeri geldiğinde anne ve baba kucağı vermişti bana. O zaman kaçmalıydım. Peki, kaçmak ne işe yarayacaktı. Kaçıp kurtulabilir miydim? Kaçamazsam olacakları düşünemiyordum. Rüyamda bunları konuştuklarını duymuştum. Planlarını. O kadar acımasızlardı ki. Ama garip olan bir şey vardı. Rüyam bir yerde bitiyordu. Hep aynı yerde... Onlar bana yaklaşıyorlardı. Ben yere eğildiğimde bir gölge görüyordum üzerimde ve sonra uyanıyordum. Peki, şimdi bu dejavuyu bozabilecek miydim? O da benin rüyam gibi burada bitecek miydi? Ben bunları düşünürken ses tekrar seslendi.

- Selam güzelim, dedi. Sesi o kadar korkunç çıkıyordu ki birden ürperdim.
- Merhaba, dedim. Korkumun sesime yansıdığını fark ettim. Titremeye başladım.
- Akşam saati buralarda dolaşmamalısın. Yoksa sapıklar sarar etrafını. Sana zarar verilsin istemeyiz. Gülmeye başladı. Neden gülüyordu ki? Bunlar doğru şeylerdi.
- Tabi canım, dedi arkamdan gelen ses. Korkuyordum. Sanki kalbim duracaktı.
- Tabi tabi. Bizim dışımızda kimsenin sana zarar vermesini istemeyiz. O güzel vücuda yazık olur. Birden 2.planı seçtiklerini anladım. Çok korkuyordum.
- Ah bebeğim. Keşke bu kadar güzel olmasaydın.
- Ve bu kadar çekici. Artık öyle bir duruma gelmiştim ki korku hiç sayılmaya başladı.
- Biliyor musun o kızıl-kahve saçlarının ahenkle sallanması gerçekten süper.
- Bende gözlerini beğeniyorum. Koyu kahve. Değil mi Leo? İsmini öğrenmiştim. Leo. Bu isim tanıdıktı. Daha önce duymamıştım. Ama tanıdıktı. Karanlıkta nasıl oluyor da beni görebiliyorlardı. Saat kim bilir kaçtı. Artık savunmasızca sonumu beklemeye başlamıştım. Annemi özleyecektim. Arkadaşım Ashley’yide. Aslında arkadaş diyemezdim ona. Ayıp olurdu. Kardeşim gibiydi. Çok yakındık. O benim kat kat kızıl-kahve saçlarımı ben onun açık kahve saçlarını çok severdim. Uzun boyluydu. Aslında bende uzun boylu sayılabilirdim. Aramızda birkaç santim vardı. Yine konuşmaya başladı Leo.
- Haklısın kardeşim. Bak tatlım, dedi. Yaklaşmaya başlamıştı çok korkuyordum. Ben geri geri gidiyordum ama onun için fark etmiyordu. Üstüme üstüme geliyordu. Üstüme geldiğini gören diğer kişi seslendi.
- Ne yapıyorsun Leo?
- O benim Chas. Düşünmeye başladım ve hatırladım. Chas. Chas Ash’in aşığıydı. Onu gerçekten çok seviyordu. Başlarda Ash’in hoşuna gidiyordu fakat sonra rahatsız olmaya başladı. O bir serseriydi. Ash’in peşini bırakmayan. Ash ona onu sevmediğini ve ondan uzak durmasını istemişti. Fakat Chas kabul etmemişti. Sen benimsin. Ya ölürsün ya da benim olursun demişti. Ash çok korkuyordu. Ona polise gitmesini söyledim ama yapamadı. O yüzden onun yerine ben yaptım. Chas her şeyi inkâr etmişti. Ama şikâyeti benim yaptığım ortaya çıkmıştı ve o benden nefret ediyordu. Ölümümü o mu gerçekleştirecekti?
- Ne demek benim. Ona ne yapacaksın Leo?
- Senin Ash’e yapamadığını. Ash seninle oynamıştı değil mi ve bu küçük kız da seni polise şikâyet etmişti. İstiyorsan sende yapabilirsin kardeşim, dedi. Anladım damarına basıyordu. Chas bir an durdu. Yanıma yaklaştı ve elini kaldırdı. Yüzüme çok sert bir tokat indirdi. Bu tokat beni olduğum yerden öbür tarafa sürdü. Canım çok acıyordu. Ağzımda bir tat hissettim. Bu kandı. Hemen anlamıştım. Aslında fena sayılmazdı hatta güzel bile denebilirdi.
- Aferin Chas aynen böyle. Durma vur ona. Acıyı hissetsin. Öldür onu öldür onu. Chas bir tokat daha atacaktı. Bir anda ağzımdan kelimeler çıkmaya başlamıştı.
- Ash böyle olmasını istemedi.
- Ne dedin sen?
- Ash asla böyle olsun istemezdi senin sevgini önemsiyordu ama sen ona başka seçenek bırakmadın. Onu seni sevmiyor diye öldürecek miydin?
- O böyle olmasını istemeseydi bana onları söylemezdi.
- Evet istemedi. Onun tek istediği onun arkadaşı olmandı o bundan fazlasını istemedi. Sadece arkadaşlık. Başka... Sözümü bitiremeden bir tokat daha yedim. Bu ikinci o kadar da kötü değildi. Sonum daha da acı verici olacaktı bu daha hiçti. Neden konuşmuştum ki. Yeterince korkunç olan sonu daha da berbat hale getiriyordum.
- Yalan söylüyorsun.
- Sana neden yalan söyleyeyim?
- Çünkü buradan kurtulmak istiyorsun. Kurtulunca yine polise gideceksin değil mi? Yemem ben bu ayakları.
- Evet, çünkü ikinizde pisliğin tekisiniz. Sen Chas, Ash bunları duyunca sana dönecek mi sanıyorsun? Beni öldüreceğin için seni sevecek mi? Beni elleriyle ayağa kaldırdı. Sonra kendi dengemi sağlamaya çalıştım. Çok geçti bir tokat daha yemiştim. Gözlerimi açtığımda yerde olmadığımı fark ettim. Dengemi sağlamıştım, ayaktaydım. İlk işim tekrar etrafa bakmak oldu. Belki bu son görüşümdü etrafı. Bunun böyle olmasını istememiştim. Ölümüm bu şekilde olmamalıydı. Bu pislik heriflerin elinden. En azından veda edebilmek isterdim. Anneme ve tabi ki Ash’e. Belki de Ash’e anneme çok iyi bakmasını söyleyebilirdim ya da hiç mi veda edemezdim. Bilmiyordum ya da bilmek istemiyordum. Birileri daha geldi. Elinde biralarla.

- Vay, yeni avımızı bulmuşsunuz, dedi. Yeni av bana bu ismi mi vermişlerdi. Daha güzel bir şey olamaz mıydı? Hazır başlamışken mama deselerdi ya da atıştırmalık. Neydi bu şaka mı?
- O yeni av değil. dedi Leo. Nihayet birisi fark etti oradan ava benzer bir yanım var mıydı?
- Evet. O sadece benim. Kendinize yenisini bulun, dedi Chas. Tanrım. Bu iş git gide kötüleşiyordu. Şimdi de Chas’in maması olmuştum. Korkunç. Ölümüm zaten yeterince korkunç olacaktı. Şimdide iyice küçük düşerek “mama” olmuştum. Bunları rüyamda görmek ve bir daha yaşamak… Korkunç… Utanç verici…
- Tamam. Leo geliyor musun? Diye sordu diğer adam giderken.
- Hayır, burada bekleyip olanları izleyeceğim. Eğer bir şey olursa müdahale edeceğim. Ziyanlık olmasın, dedi. Ziyanlık? Beni ziyan etmek istemiyordu. Bu bir tür kibarlık sayılabilirdi. Hale bak bu ortamda kibarlık arıyordum.
- Peki, biz gidiyoruz o zaman. Yürü Rex. Bu akşam bir şeyler yapmak istiyorsan bir an önce gitmeliyiz.
- Tamam, da Jerome nereye gideceğiz. Hadi ama çocuklar bence paylaşmalıyız. Hep böyle yapmaz mıyız? Nereden çıktı bu şimdi, dedi Rex. Paylaşmak? Neyi paylaşıyorsunuz ki? Pastayı mı? Yoksa çok beğendiğiniz bir ayakkabıyı mı? Neyi? O an bağırmak istedim. Ben sizin paylaşacağınız bir mal değilim. Ben bir insanım. Ah tabi pardon siz bu kavramı nereden bileceksiniz hepiniz pisliksiniz. Ya da size isim vermek istemiyorum çünkü verdiğim, sizi yerleştireceğim varlıklara yazık olur. Tabi bunu söylediğim an neler olacağını biliyordum. Sustum. Sadece susan ben değildim. O sırada hiç de sağlıklı olmayan bu sessizliği Leo bozdu.
- Kusura bakmayın çocuklar ama bu sefer hayır.
- Peki, ama neden, diye sordu Rex.
- Çünkü bu Chas için çok özel biri. Değil mi kardeşim? Leo Chas’e çevirdi bakışlarını ve bende onun bakışlarını takip edince Chas’in bana bakmakta olduğunu gördüm. Gözlerim dehşetle açılmıştı. Çünkü Chas’in bakışları gerçekten korkunçtu. Rex bu anlamlı bakışmayı bozarak yanıma geldi.
- Sen Ash olmalısın. Ben Rex. Chas senden çok bahsetti. Rex parmağının ucuyla yanağıma dokundu. Bende o sırada tam bir şey söylemek için ağzımı açtım ki Chas gözlerin göremeyeceği bir hızla yanımıza geldi. Rex’in elini saliseler içinde aldı.
- Hayır, o Ash değil.
- Peki, o zaman kim?
- O Kristen Ways. Ash’in yakın arkadaşı onunda benim için Ash kadar önemli bir anlamı var. Kafasını çevirdi ve bana baktı. Değil mi? Diye sordu. Cevap vermedim.
- Anlayabiliyorum. Tabi ki böyle bir güzelliğin senin için bir anlamı olmalı. Olmasa şaşardım. Rex’e bu güzel iltifatlar için teşekkür edebilirdim. Eğer Chas bu kadar yakınımda olmasaydı. Chas bakışlarını Leo’ya çevirdiğinde benim bakışlarımda Jerome’ın bakışlarıyla buluştu. O sırada Jerome’ın gözlerinin yeşil olduğunu gördüm. O zamana kadar kimsenin dış görünümüne dikkat etmemiştim. Chas’in yeşil gözleri vardı ve saçları da siyahtı. Tenin rengi hepsinin aynıydı. Beyaz tıpkı bir mermer gibi. Ve Leo. Onun gözlerinin de en az Chas kadar yeşil olduğunu gördüm. Ama o farklıydı. Onun saçları kahverengi saçları vardı. Ve yine beyaz ten. Rex. Onun gözleri de yeşildi. Saçları kızıldı. Aslında turuncumsu bir kızıldı. Jerome. O diğerlerine oranla çok dikkat çekiyordu. Onun gözleri yeşil ve saçlarıysa sarıydı. Teni beyazdı. Ama o çok iriydi. Kasları ilk bakışta dikkat çekiyordu. Chas 20’li yaşlarda gibiydi. Leo gibi. Ama Rex buradaki herkesten daha küçüktü. Ve daha sıcakkanlı görünüyordu. Küçük kardeşler gibi. Sevimli bile olabilirdi. Eğer bu ortamda bulunmasaydı. Jerome. Evet, o diğerlerinden daha büyüktü. O daha çok 25 falan gösteriyordu. Hepsi yeşil gözlü ve beyaz tenliydi. Sanki kardeşler gibi. Onları birbirinden ayıran özellikse saçları, tipleri ve davranışlarıydı. Rex daha hareketli, daha çocuk gibiydi. Chas ve Leo hayatla dalga geçen tiplerdi. Ve her şeyi eğlenceye vuranlar tabi ki. Ve Jerome. O daha ağırbaşlı ve acımasızdı. En azından öyle görünüyordu. Belki bu görüntünün altında başka biri olabilirdi. Ama hiç sanmıyordum. Birden bire bir ses duydum. Bu ses kadın sesiydi. Herkesin bakışları ona yöneldi. Sadece buradan geçiyordu. Beni ve kanayan burnumu, dehşetle bakan gözlerimi gören kadında dehşete kapıldı. Çığlık atmak üzereyken Jerome’ı gördüm. Bir an yanındaydı ve kadın yerde. Kadının boynunu birkaç saniyede kırmıştı. Bunu gören ben Jerome’ın görüntüsünün gerçek olduğunu fark ettim. Ve altında da aynen acımasız, sert ve korkunç biriydi. Tüm şüphelerim yok oldu. Evet, o bir canavardı.
- Sen bir canavarsın. Ne yaptın kadına? Onun ne suçu vardı, diye bağırmaya başladım. Fakat bu bağırışımı kendi sesiyle durdurdu.
- Kapat çeneni yoksa senin ölümün benim elimden olur ve emin ol onunki kadar kısa ve acısız olmaz. Yemin ederim. Senin Chas için özel olman umurumda değil. Günlerce işkence altında kalırsın ve bir an önce ölmek için yalvarırsın, dedi. Sesi gerçekten korkunçtu en az kişiliği ve davranışları kadar. Bana yapacakları daha doğrusu yapabileceklerini hatırladım. Haklıydı. Susmanın zamanıydı. Gözlerimi diğerlerine çevirdim. Rex dışında kimse dehşet içinde görünmüyordu. Rex’in bakışlarının gerçekten korkmuş olduğunu gördüm.
- Hadi ama dostum. Bunu yapmak zorunda değildin. Kız ölmek zorunda değildi. Onu ikna edebilirdik.
- Oldu hazır başlamışken bir şeyler de ikram edelim. Kahve yapsın ve sende kurabiye pişir. Biz iyi değiliz Rex. Unutma bunu. Onu ikna etmek değil öldürmek zorundayız. Arkamızda iz bırakamayız. Eğer bunu kabullenemiyorsan ya şimdi git ya da gerçekten sonsuza kadar sus, dedi Jerome. Gerçekten korkunçtu. Rex bakışlarını önce kadına çevirdi. Sonra durdu ve bana baktı. Bakışları hem yalvarıyor hem üzülüyor hem de acıyordu. Önce bir an bekledi sonra döndü.

İşte benim hikayem. Yorumlar ltfn. okuyanlar olabilir onlar da yrm yapabilirler. artık yeni bölüm ekliycem. okunmamış. umarım beğenirsiniz


En son _eylül_ tarafından Salı Eyl. 22, 2009 7:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:46 pm

Canım ilk bölüm bence qayet qüzel. Laughing
Ama paragraflar arası boşluk bırakırsan okumak daha kolaylaşır. lol!
Hazırındaki tüm bölümleri ekle istersen bizim qibi. lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:49 pm

ztn ben şu ana kdr olan tüm bölümleri ekledim buraya olan kısım 3 bölüm. yinede sağol canım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CuLLe[n]isan
Vampir
CuLLe[n]isan


Mesaj Sayısı : 465
Vampir Gücü : 508
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 29
Nerden : Eqe'nin İncisi.

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:57 pm

Haa tammam o zaman canım Laughing
O zaman zamanla yeni bölümleri beklerim k5 lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:59 pm

Very Happy tamam canım Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Halbmond_HT
Vejeteryan
Halbmond_HT


Mesaj Sayısı : 1079
Vampir Gücü : 1282
Rep Puanı : 14
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 31
Nerden : Taylor'un kalbinden (:

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 1:12 am

Bende bekleyrım yeni bölüm lol! Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_eylül_
İnsan
_eylül_


Mesaj Sayısı : 127
Vampir Gücü : 142
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii Empty
MesajKonu: Geri: Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii   Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii I_icon_minitimeSalı Eyl. 15, 2009 1:13 am

sadece 2 okuyucum var ama olsun Hilalimin de dediği gibi zamanla olur napalım. işte 2 okuyucum için yeni bölüm

- Sonsuza dek susup bunu kabullenebilirim. Sanırım arada unutuyorum. Biz kötüleriz. Kimseye acımayız. Elimizden kimse kaçamaz. Kaçmaya çalışanların ölüm şekli daha beter olur, dedi. Son sözlerini bana bakarak söylemişti. Sanırım bir şeyler ima ediyordu. Sakın kaçma gibi bir şeyler. Sonun daha da beter olmasın gibi. Anlamıştım. Bakışları bir anda değişti. Yüzündeki o acılı, üzüntülü ifadenin yerini acımasızca bakışlar aldı. Onda bir şeyler vardı. Farklı, garip. Sanki daha önce canı yanmıştı. Ailesinin nerede olduğunu merak ettim. Ya da bir ailesinin olup olmadığını. Keşke rüyalarımda geleceği görebildiğim gibi geçmişi de görebilseydim. O zaman Rex’e ne olduğunu öğrenebilirdim. Tabi hala bunu yapabildiğime inanmıyorum. Ben kimim ki geleceği göreyim. Eğer bir gün özel olduğumu kabul edersem bunun benim özel yeteneğim olduğuna da inanırım belki. Tabi buradan çıkabilirsem. Ama o zaman asla gelmeyecekti. Gerçekler kafama dank ettiğinde yıkılmaya başladığımı hissettim. Annemi göremeyecektim. Ash’i de. Onlar artık olmayacaklardı hayatımda. Ben hayatta olmayacaktım ya da. Ne yani artık Ashle pijama partileri yapamayacak mıydım? Ya da kışları sıcak çikolata yapmayacak mıydı annem? Peki, ben olmadan onlar ne yapacaktı? Ben olmayacaktım. Anlamam gittikçe geriliyordu. Aslında bu kadar uzun sürmezdi normalde anlamam. Ama bu defa inanmıyordum. Öleceğime. Gözyaşları aktıkça akıyordu gözlerimden. Ağlıyordum. Ben ağlamazdım ki normalde. Neler oluyordu? Kendi kendime kızdım. “Salak öleceksin işte bunu anlaman için daha ne yapılmalı”. Evet ölecektim. Kabullendiğimde her şey daha kolaydı. Onlara baktım. Son göreceklerim onlar olacaktı.

- Öleceğim değil mi? Diye sordum. Bu nasıl bir soruydu. Tabi ki ölecektim. Ama sormuştum. Ne yapıyordum? Sadece konuşmak için konuşuyordum. Bunu yapmazdım ki ben. Titremeye başladım. Korkuyor muydum? Bu cevabı gerçekten bilmiyordum.
- Aslında bu akşam karşımıza çıkmasaydın hayır. Bu gün sen ölmeyecektin. Ama başka biri ölecekti. Bugün ki şey sensin. Ne denir? Dedi Leo.
- Mama, atıştırmalık?
- Evet, aynen öyle. Aferin çok zekisin. Hem güzel hem zeki. Böylesinden dünyada kaç tane var ki? Zor bulunan. Yazık olacak.
- Teşekkür ederim.
- Ne için öldürüleceğin için mi? Yoksa iltifatlar için mi?
- Hayır, iltifatlar için. Dedim. Şimdide konuşuyordum. Jerome dediğince oturup kahve içelim bir de. Aynen öyleydi. Son cümlelerimi ettim. Artık konuşmayacaktım. Çünkü kelimelerim o pisliklerle konuşmak için fazla değerliydi.
- Her neyse biz gidiyoruz. Ben açım. Dedi Jerome.
- Tamam, siz gidin. Ben burada kalıp bekleyeceğim.
- Tamam, sen bekle Leo biz gidiyoruz. Yürü Rex.
- Geliyorum Jerome. Dedi Rex. Gitmişlerdi. Nasıl bu kadar hızlı olabiliyorlardı. Artık sorgulamıyor ya da merak etmiyordum.
- Tamam Chas. Konuş artık. Ne yapacağını söyle. Hazırlıklara başlayalım. Yakacak mısın? Yoksa benim önce onunla 2–3 dakika geçirmeme izin verir misin?
- Hayır Leo. Olmaz. Lütfen biliyorsun senin dakikaların çok uzun oluyor. O kadar bekleyemem.
- Ah, hadi ama dostum. Söz sadece 10 dakika sürecek, dedi Leo. Bana yaklaşmaya başladı. Ben geri gidiyordum ama o da geliyordu. Lütfen hayır. Bunu hak edecek ne yapmıştım ben.
- Hayır Leo. Senin işini bu akşam ben devralacağım. Ona dokunma sakın, dedi Chas. Ama Leo dudaklarını boynumda gezdiriyordu. Durdu. Ve beni Chas’e bıraktı. Lanet olsun dedim içimden. Chas beni kolumdan çekerek Leo’nun göremeyeceği bir yere çekti.
- Sakin ol. Çok zevk alacaksın. Gerçekten. Dedi. Korkuyordum. Ama bu planı yapmayacaklardı hani. Yanlış mı görmüştüm. Dudaklarını boynumda gezdirdi. Yukarı çıkıyordu dudakları. Yanaklarıma geldi.
- Rahat bırak beni, dedim. Kafasını yanaklarımdan ve boynumdan çekmeye çalışıyordum. Durdu.
- Tamam hayatım. O zaman başka bir çözümüm var, dedi.
- Ne oldu Chas? Bir sorun mu var. İstersen yardımcı olabilirim, dedi Leo.
- Hayır, plan değiştirdim. Onunla başka bir şey yapacağım. Sen ateşi yak.
- Tamam, bu daha güzel olacak, dedi Leo. Tanrım yanarak ölecektim. 1. plana geri dönmüşlerdi. Ben doğru görmüştüm. Rüyayı hatırlamaya çalıştım. Odunlar hazırlanıyordu. Ateşi yakıyorlardı. Bu sırada bir konuşma geçiyordu. Ve beni ateşin yanına götürmek için geliyorlardı. Dişlerini bileğime geçiriyordu ve sonra Chas. Canım yanıyordu. Ben eğiliyordum. Ve rüya bitiyordu. Sonuma yaklaşmıştım. Her şey, tüm rüya bir anda gözümün önünden geçti. Bunu yapabiliyor muydum? Daha önce hiç denememiştim ki bilmiyordum.
- Hey Chas ateş yanında mı?
- Biliyorsun Leo. Sigara kullanamıyorum. Malumunuz.
- Tabi doğru. Yemek de yiyemiyoruz tabi. Doğal olarak.
- Yo ben kendi yemeğimi görüyorum.
- Bizim yemeğimiz, diye sitem etti Leo.
- Tamam, bizim yemeğimiz. Nereden ateş bulacağız şimdi?
- Ben de var. Al, sen ateşi yak. Ben de kızı alayım, dedi Leo. Ve bana yaklaşmaya başladı. Ben yine geri gidiyordum ama o yine geliyordu. Artık geri gidemediğimi fark ettim. Duvara yaslanmıştım. Bana yaklaştı. Bileğimi aldı. Ve dişlerini geçirdi. O sırada kanımın yavaş yavaş çekildiğini fark ettim. O bir vampirdi. Chas de yaklaştı. O da diğer bileğimi aldı. Canım gerçekten yanıyordu. Yeter dedim. Ama onlar beni duymuyordu. Durmadan kanımı emiyorlardı. Bense gücümü kaybederek yere eğildim. Gözlerimi kapattım. Sonum gelmişti. Hayatım gözlerimin önünden geçiyordu. Annem ve ben babamın cenazesini kaldırıyorduk. Sonra Ashleyle tanıştığım gün. Annemin Ashleyle bana şömine kenarında otururken yaptığı sıcak çikolatalar. Tüm anılar geçerken gözümün önünden, bir anda durdu. Neler oluyordu. Gözlerimi açmaya korkuyordum. Biliyordum açmak zorundaydım. Canımın yanmasının geçtiğini fark ettim ölmüş müydüm? Göz kapaklarım yavaşça aralanıyordu. Gözlerimi tamamen açtığımda fark ettiğim manzara korkunçtu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dejavu Bozan.... Yorumlarınızı bekliyorum.... Yeni Bölüm Geldiiiiiiii
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ~Ayrılık Vakti..~ ..Ros[E]mm.. Yeni Bölüm - [ 2.Sezon || 4.Bölüm ~ sf.3 !! ] - Sonunda GeLdi..
» ~Dönüm Noktası..~ ...Alice/Jasper... [ 5. Bölüm !! Yeni bölüm !! ]
» Sonsuz Karanlık! (:
» Tanrım bu bir rüya mı ? ^^ Yeni Bölüm Gelecek... ^^
» ---> MAVİ AY!!! {Renesmee ve Jacob) JACOB'IN GÖZÜNDEN BÖLÜMLER!!! =) yeni bölüm geldi bayanlar baylar..xD

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight Türkiye Fan Forumu :: Twilight :: Hayran Hikayeleri-
Buraya geçin: